Foto: AFP
Erbil (Rûdaw) – Suriye’nin İdlib kentinde safkan Arap atı yetiştiren seyisler, savaşın hem bu asil hayvanların bakımını hem de ruh halini olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.
Arap atlarını diğer hemcinslerinden ayıran özellikleri, gösterişli ve zeki oldukları kadar, vücut mukavemeti bakımından Ortadoğu’nun kurak ve çorak iklime dayanıklı olmalarından kaynaklanıyor. Bu nedenle “asil” ve “safkan” şeklinde sıfatlar taşıyorlar.
Suriye’nin İdlib kentinin doğusundaki Binniş ilçesinde Arap atı yetiştiren seytisler, ülkede büyük bir yıkıma neden olan iç savaşın bu cins atların bakımını da oldukça zor hale getirdiğini belirtiyor.
Seyis Naif Seyid, tıpkı insanlar gibi Arap atlarının da savaş, çatışma ve bombarımanlar nedeniyle travma yaşadığını anlatıyor:
“Savaş ve bombardımanlar başladığında, onlar da insanlar gibi olumsuz etkilendi. Mesele uçak sesleri geldiğinde durmadan kişniyorlar, hareket ediyorlar. Onları çocuk gibi yatırştırmak için çabalıyoruz.”
Aynı durum, Arap atı yetiştirilen Halep ve diğer Suriye kentleri için de geçerli.
Halep’in kuzeyindeki Azez’de veterinerlik yapan Aburrahman Hedace, 11 yıldır süren savaş nedeniyle bu hayvanların bakımının gerektiği gibi yapılamadığını, sağlık ve veterinerlik hizmetlerinden yoksun kaldıklarını belirtiyor:
“Savaş ve göç nedeniyle asil atların bakımınında kusur yaşadık, zorluklar çektik. Özellikle de sağlıkları için. Bu zaman içerisinde yeterli ilaç ve aşıları temin edemedik.”
Kuzeybatı Suriye Asil Atlar Derneği verilerine göre, İdlib ve çevresinde şu an sadece 650 safkan Arap atı bulunuyor. Ancak aynı derneğe göre, kalan atların bakımı da gerektiği gibi yapılamıyor.
Uluslararası Asil Arap Atları Federasyonu (WAHO) verilerine göre, Suriye’de 2011’den önce 8 bin 500 Arap atı bulunuyordu. 2018’de ise bu sayı 14 bin 500 olarak tespit edildi. WAHO’ya göre, Suriye’deki koşullarda bu asil canlılara gereken önem verilemiyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın