Uzun bir zamandan beridir ki Kürdistan Teali Cemiyeti (KTC) şubelerine dair yazmak üzer okuduğum farklı kaynaklardan birçok not kaydetmiştim. Son zamanlarda Kurdistan dergisi üzerinde çalışırken, sık sık karşılaştığım duyuru ve kısa haber başlıklarından biri de, farklı il ve ilçelerde KTC şubelerinin kuruluşunu bildiren haberlerdi. Bir örgütün gelişim süreci açısında ömrü çok kısa yani yaklaşık bir buçuk yıl olmasına rağmen KTC ve yöneticilerine getirilen en önemli eleştirilerden biri de, imparatorluk dönemi payitahtı, merkez ve metropolü konumunda olan İstanbul’da kurulup teşkilatlanması, faaliyetlerini Kürdistan’a taşıyamamasına dairdir. Bu yazı dizisinde, birincil derecedeki kaynaklara dayanarak çok ayrıntılara girmeden KTC’nin amacı, örgütlenme faaliyetlerini ve özellikle de Kürdistan’da kurulan şubelerini anlatmaya çalışacağım.
KTC, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 30 Ekim 1918’de imzalanmasından hemen sonra legal olarak kurulan ikinci Kürd örgütüdür. İkinci örgüt diyorum çünkü ondan yirmi beş gün evvel Serbestî gazetesi sahibi Mevlanzade Rıfat, Mehmed Emin Âli Bedirhan ve arkadaşları tarafından Radikal Avam Fırkası kurulmuştu (22.10.1918). KTC ise 17.11.1918 tarihinde, 1880 yılında gerçekleşen Kürd hareketinin lideri olan Şeyh Ubeydullah’ın oğlu Seyyid Abdülkadir’in başkanlığında İstanbul’da kurulmuş. Değişik kaynak ve yazılarda bu örgüt için “Kürd Kulübü”, “Kürdistan Teali Cemiyeti”[1], “Kürd Teali Cemiyeti”[2], “Kürdistan Cemiyeti”[3], “Kürdistan Teali Cemiyeti”[4] adları kullanılmıştır. T. Zafer Tunaya’nın aktarımına göre, cemiyetin “Kurucu ve yöneticileri: Seyit Abdülkadir Efendi (Reis), Hüseyin Şükrü (Baban) Bey (Kâtib-i Umumî), Dr. Şükrü Mehmet (Sekban) Bey, Muhittin Nâmi Bey, Babanzade Hikmet Bey ve Aziz Bey.”[5] Kendisi de Kürd Hêvî Talebe Cemiyeti’nin kurucularından KTC üyesi olan Kadri Cemil Paşa’nın aktarımına göre, yapılan birinci genel kurulda oluşturulan yeni yönetim aşağıda belirtilen şahsiyetlerden oluşmuştur:
“Birinci Başkan: Şemdinanlı Seyit Ubeydullah Efendinin oğlu Ayan Meclisi üyesi Seyit Abdülkadir Efendi.
Başkan Vekili: Botan Emirlerinden Bedirhani Emin Âli Bey
İkinci Başkan Vekili: Süleymaniyeli Said Paşa’nın oğlu Fuad Paşa
Genel Sekreter: Kurmay Subaylıktan Emekli Hamdi Paşa
Muhasip: Seyit Abdülkadir’in oğlu Seyit Abdullah
Üye: Dersimli Miralay Halil Bey
Üye: Emekli Miralay Bedirhani M. Ali Bey
Üye: Emekli Askeri Kaymakam Süleymaniyeli M. Emin Bey
Üye: Ulemadan Hoca Ali Efendi
Üye: Medrese Hocalarından Arvasizade Mehmed Şefik
Üye: Tercüman Gazetesi Başyazarı Babanzade Şükrü Bey
Üye: Babanzade Fuad Bey
Üye: Tüccar Fetullah Efendi
Üye: Dr. Mehmet Şükrü Sekban Bey”[6]
Yukarıda belirtilen kurucu ve yöneticilerin yanısıra aşağıda adı belirtilen Kürd şahsiyet ve aydınları da aktif bir şekilde KTC’nin çalışmalarına katılmış ve desteklemişlerdir. Bu şahsiyetlerden en çok bilinen ve tanınanları şunlardır: “Diyarbekirli Dr. Fuad Berxo, Bitlisli Kemal Fevzi, Kerküklü Necmedin Hüseynî, Kamuran Âli Bedirhan, İstanbul Kürd hamalları reisi Reşid Ağa, Mahabatlı Kazizade Mustafa Şevki, Sineli Mehmed Mihri, Süleymaniyeli Emin Feyzi, Vanlı Memduh Selim, Mevlanzade Rıfat, Süleymaniyeli Abdülvahit Berzenci, Dr. Hamid Şakir, Law Reşid, Süleymaniyeli Abdülaziz Yamulkizade ve Hakkarili Abdurrahman Rahmi.”[7]
Kürdistan Teali Cemiyeti’nin nizamnamesinde, cemiyetin amacı şöyle açıklanmıştır: “Kürd milletinin siyasi, iktisadi ve sosyal menfaatleriyle, tarihi ve örfi hukukunun temini ve kolayca inkişafı maksadıyla “Kürdistan Cemiyeti” namıyla bir cemiyet kurulmuştur. Merkezi İstanbul’dadır. Kürdistan’da ve ihtiyaca göre diğer yerlerde şubeler açılacaktır. Aynı maksada çalışacak diğer milletlerin cemiyetleriyle teşriki mesai (işbirliği) eder.”[8]
Serbestî gazetesinde yayımlanan KTC beyannamesinde, genel bir durum değerlendirmesi yapılarak Kürdlerin kafasını karıştırmak amacıyla ortalıkta dolaştırılan bazı şayialara da net bir cevap vermek için, cemiyetin kuruluşuna dair şöyle bir açıklamada bulunulmuştur:
“Değişik çalkantılar içinde üzüntülü bulunan aziz milletimizi mesut ve müreffeh bir hayata mazhar etmek, layık olduğu mutena (seçkin) ve medeni mevkii temin etmek üzere İstanbul’da Kurdistan Teali Cemiyeti unvanıyla bir milli yapılanmayı oluşturduk.
Amaç ve maksatları aslı milli mefkuremizle uyumluluk ve uygunluk sağlamayan “Vilayeti Şarkiye” heyetinin cemiyetimizle hiçbir alakası yoktur.
Tüm dünyanın hukuk teminatı ve kaderinin teminatı, Wilson’un millet prensipleri esasına göre garanti ve kefalet altına alan İngiltere, Amerika, Fransa, İtalya ve müttefiklerinin milli menfaatleri ciddiyetle hedef alan adil çabalarına destek ve yardımcı olmaktır. Her fırsatta adı geçen komisyonlar nezdinde hukukumuzu kabul ettirmeye, hizmet edilebilecek.”[9]
KTC’nin kurulmasından sonra, cemiyet üyeleri ve cemiyete yakın yayın organlarında kalem erbabı Kürd aydınları tarafından yayımlanan mesajlarda, böyle bir örgütlenmenin gerekliliği ve kuruluş amacına dair değişik değerlendirmeler yapılmıştır. Kurdistan dergisi başmuharriri Arvasizade Mehmed Şefik, cemiyetin kuruluşuna dair yayımladığı mesajda şöyle bir değerlendirmede bulunmuştur:
“Büyüğümüz Şeyh Seyyid Abdülkadir liderliğinde emir, eşraf ve alimlerden müteşekkil bir cemiyet tesis edilmiştir. Amacı, Kürd milletinin varlığını kanıtlamak, haklarını korumak, nüfuslarının çokluğunu, vatanlarının genişliğini ispat etmek ve geçmişteki durumlarını gerçeklerle ve tarihi delillerle açıklamayı, kaderlerini belirleyecek haklarını savunabilmek içindir.”[10] Mehmed Mihri Hilav da konuya dair yaptığı açıklamada; “Kurtuluşumuzu mutlaka müjdeleyen, İstanbul’da kurulmuş olan Kürdistan Cemiyeti’dir. Zira o cemiyet “Kürd milletinin emirlerinden, alimlerinden, asillerinden ve akılılarından oluşmuş. Kürdlerin şeyhül meşayihi (Şeyhlerin şeyhi), devlet ve cömertlik sahibi, Şeyh Seyyid Abdulkadir b. Şeyh Seyyid Ubeydullah başkanlığı altında, düşmanlara karşı mukavemet etme, vatanı ve evlatlarını müdafaa etme hazırlığındadır. Halis niyetle terhis edilmiş (ruhsat verilmiş), dini duygularla, İslami ahlakla ve Kürd gelenekleriyle mücehhez (donanmış), zorluk ve sıkıntılar karşısında sebat ve mukavemet azmiyle tehlike ve felaketlere karşı mallarıyla birlikte nefislerini feda etmiş. Maksada ermek için, yüce milletimizin has ve avam olan herkesi bu cemiyete iltihak ve iştirak etmesi, gevşemeden ve durmaksızın beraber çaba göstermeleri gerekir. Çünkü bu günümüzden sonra başka bir gün yoktur. Ve yakında va’d ve vaidi (iyi ve ürkütücü) şeyler ortaya çıkacaktır. Ve cemiyet tarafından yakında Kürdistan’a ahval, fikirler ve cemiyetin hedeflerini açıklayacak bir delege heyeti gönderilecektir. Bu cemiyet, metanet ve halis niyetlerle, vatan evlatlarına ve cemiyet teşkilatlarına dayanmakta.”[11]
KTC’nin kurulmasından hemen sonra Cağaloğlu’ndaki genel merkezinde, Kürdistan’ın gelişmesi ve istikbalinin temini hakkında düzenlenen konferansta yapılan konuşmada, Kürdistan’ın ilerlemesi için yapılması zaruri olan teşebbüslerin icraat sahası üç bölgeye ayrılmış. “Söz konusu bölgeler Avrupa, İstanbul ve Kürdistan olduğunu beyan eylemiştir. Avrupa’daki çalışma, evvelce mevcut Şerif Paşa heyeti ve daha sonra adı geçen heyete iltihak edecek olan Arif Paşa heyeti tarafından icra olunacaktır. İstanbul’daki çalışma ise, malum ve muayyen olmakla en büyük çalışma sahası Kürdistan şehirlerinde, kasabalarında, köylerinde, dağlarında ve ovalarındadır. Adı geçen noktalar izah olunduktan sonra konuşmacı; icrası gerekli olan teşebbüsleri tafsil ile, Kürd gençliğini Kürdistan’a gitmeye davet eylemiştir.”[12]
Cemiyet’in aktif üyelerinden Hekkarili Abdurrahim Rahmi, cemiyetin faaliyetlerinin desteklenip Kürdistan’daki teşkilatlanmasını genişletmek için yaptığı çağırıda, “Cemiyetimizin her tarafta şubelerini çoğaltmak için elden gelen gayreti sarfederek açılışını merkeze bildirmekle beraber, milli eksende yapılacak teşebbüslerin devamına hizmet etmek üzere yardımların toplanması, Milli hukukumuzun müdafaasına tahsis edilmiş olan “Serbestî”, “Kurdistan” ve “Jîn” gazeteleri Kurdistan’ın her tarafında dikkatle mutaala olunmalı, sürekli temini ve dağıtımının genişletilmesine hizmet edebilecek teşebbüslerin süratli bir şekilde ve kesinlikle icra olunmalıdır. Bu gazetelerimize abone olma hususunda fevkalade ehemmiyet atfedilerek bedelleri yani günlük Serbestî gazetesiyle haftalık Kurdistan ve Jîn dergilerine ait abone bedelleri doğrudan doğruya cemiyetimiz merkezine gönderilmelidir…”[13]
KTC merkez yönetimi Kürdistan’ın her il ve ilçesinde milli hareketin genişlemesi ve cemiyet şubelerinin açılması için yoğun bir çaba göstermiş, Kürd toplumunun farklı kesimleriyle ve özellikle de nüfuslu kesimleriyle ilişkiye geçerek, Kürdistan’ın her şehrinde cemiyet şubelerinin açılmasının önemini vurgulamak için her vesileyle çağrıda bulunmuş. “Kürd dünyasını kapsayan, milli hareketimizin yegâne dayanağı olacak Kürdistan Teali Cemiyeti şubelerinin her şehirde süratle ve düzenle tesisi, hayati menfaatlerimizin gereklerindendir.[14]
Önümüzdeki yazılarda, mevcut veriler ışığında KTC şubelerin hangi il ve ilçelerde kurulmuş olduğu, şube başkanı ve yönetimin kimlerden oluştuğunu, ne tür faaliyetlerde bulunduklarını birer birer anlatmaya çalışacağım.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
[1] Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siaysal Partiler, Cilt 2 Mütareke Dönemi, İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2010, s. 198
[2] Kurdistan, Sayı: 9, 11 Haziran 1335 (11 Haziran 1919), Necmi İstikbal Matbaası, İstanbul
[3] Kürdistan Cemiyeti Nizamnamesi, Necm-i İstikbal Matbaası, İstanbul, 1334 (1918)
[4] Kurdistan, Sayı: 9, 11 Haziran 1335 (11 Haziran 1919), Necmi İstikbal Matbaası, İstanbul
[5] Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siaysal Partiler, Cilt 2 Mütareke Dönemi, İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2010, s. 198
[6] Kadri Cemil Paşa (Zinar Silopî), Doza Kurdistan: Kürt Milletinin 60 Yıllık Esaretten Kurtuluş Savaşı Hatıraları, Özge Yayınları, İkinci Baskı: 1991, Ankara, s. 56, 57
[7] Jîn, Kovara Kurdî-Tirkî (1918-1919), Cild: I, Wergera M. Emîn Bozarslan, Weşanxana Deng, Sweden, 1985, s. 29
[8]Kürdistan Cemiyeti Nizamnamesi, Necm-i İstikbal Matbaası, İstanbul, 1334 (1918)
[9] Kurdistan Teali Cemiyeti Beyannamesi, Serbestî, Sayı: 479, 28 Nisan 1919
[10] Arvasizade Mehmed Şefik, Allah’ın adıyla ondan ihsan bekleriz, Kurdistan, Sayı: 8, 29 Mayıs 1335 (29 Mayıs 1919)
[11] Kurdistan, Sayı: 4, 15 Mart 1335 (15 Mart 1919)
[12] Serbestî, Sayı: 491, 10 Mayıs 1919
[13] Hekkarili Abdurrahim Rahmi, Serbestî, Sayı: 483, 2 Mayıs 1919
[14]Kurdistan Teali Cemiyetinin Beyannamesi, Serbestî, Sayı: 479, 28 Nisan 1919
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın