Bedenim Akdağ, Ruhum Akdeniz

25-03-2025
Faik Öcal
Etiketler Faik Öcal
A+ A-

Türkiye Gezi Notları (10)

Aktepe-Besni

“Bırak ve git yoksa kıvılcımlarıma yanarsın.

Korkusuzca yanımda yanarsın.

Gecenin zifiri karanlığında bir mum gibi…”

Aşkı sormuştun Kemal Aksu’ya. “Yanmak” demişti, “İçten içe, kelimesiz, sessiz, tarifsiz, bir başına. Aynı gül kırıklarıyla ruhunu kanatırcasına.” Biliyorsun, gidecek yerim yok. Nereye gidersem gideyim hep aynı aşk acısıyla olacağım, ahım çepeçevre kuşatacak yollarımı.

“Yanmak” diyeceksin, “Yalnızlığın dolambaçlı yollarını, bir başına dolanmak. Yanmak, gecenin zifiri karanlığında siyah ateşlerin kalbine yürümek, bir başına...”

Çiya su tutuyor çocukluğuma, çocuk elleriyle. Bir şeyler hatırlar gibi oluyorum. Sesler kesik, sözler yarım yamalak, ömrüm savruk. Biliyorum artık, hiç çıkamayacağım 1980’li yıllardan. Tahir ile Zühre hikâyesi gibi geliyor bütün bir sesler, sözler ve ömrüm.

Gitti Çiya, hiç olmamış gibi.

Oysa bir imtihan yurdu bu dünya... Dün yoktuk, dün yokluktuk; bugün varız, bir an için; yarın ebediyen var olacağız, tam da olması gerektiği gibi. Yokluktan yankılanan sesim, ebediyetin hangi şarkısını okuyacak, hiç bilmiyorum. Var sen de günlerini doldur ey ömrüm.

Denizin dibinde kalacak kalbim, kapalı bir sanduka olarak. Sadece sen bileceksin, Kemal Aksu. Bileceksin ve susacaksın. Bildiğin için susacaksın. Sustuğun için sana açılacağım, bütün bir bedenimle boğulana kadar. Kemal Aksu, görüyor musun Akdeniz’de kaybolmuş sırrımızı. Hiç kimse çıkmayacak sözümden. Kalbim, hep aynı beyaz deniz kabuğunun gölgesinde.

Ah kalbim, ah! Nedir bu çektiğimiz, sürgünlüğümüz. Geldik ve gidiyoruz işte. Uzatmanın âlemi yok. Sen biraz daha bekle Kemal Aksu. Akdağ’dan Akdeniz’e geçer bütün bir ömrüm. Yaşamak içindi Akdağ, ölmek içinse Akdeniz. Şimdi ölmek zamanı, beyaz deniz kabuğuyla bir…

Aslında hiç inmeyecektim Akdağ’dan, Kemal Aksu. Duyuyor musun beni, hiç inmeyecektim diyorum sana. Ama işte inmek varmış Akdeniz’e, kaderde, son bir kere. İnmek ve beklemek… İnmek ve bitmek…  İnmek ve susmak… Sonra boğulmak.

Bedenim Akdağ’da alevleniyor, ruhum Akdeniz’de yankılanıyor. Bir daha eskisi gibi olmayacak hiçbir şey. Ben hiç eskisi gibi çıkamayacağım Akdağ’a. Bir daha eskisi gibi belirip kaybolmayacağım. Bunu en iyi sen biliyorsun Kemal Aksu. Belki de sadece sen bileceksin.

Yirmi yıldır görmediğim bir arkadaşı görüyorum. Yıllar öncesine gidiyorum. Yine 1990’lı yılların başları… Ömrümün en kırılgan, en zayıf, en heyecanlı yılları… Oyunlar dönüyor, ben her dönüşte biraz daha ölüyorum.

Sonra ilk defa bir otistikle karşılaşıyorum. İsmi, Şeyh. Çevrede gördüğüm her şeyin sayısını anında söylüyor. Dikkatimi çekiyor, soyut işlemlerde biraz zorlanıyor ama bütün somut varlıkların her türlü sayısal ifadesini, işlem sonucunu, matematiksel değerini anında veriyor. Tek bir takıntısı var Şeyh’in: Para kazanmak.

Akşam namazına camiye gidiyorum. Aynı yıllardan kalma bir başka arkadaşımı görüyorum. Daha önce onu bayram ya da Cuma namazlarında görürdüm, ilk defa vakit namazını kılarken görüyorum, seviniyorum. Beş vakit namaza nasıl başladığını soruyorum. Bana şunları anlatıyor: “Otuz dokuz yaşımdaydım, kırka yaşıma girmeme az kalmıştı. Kendi kendime ben neden yaşıyorum, dedim. İnsanlar ölüyordu, yakınlarımdan, akranlarımdan ölenler vardı. Ben de birden ölebilirdim. Bu şekilde Rabbimin huzuruna gitmekten haya ettim. İçinde olduğum her şey bana manasız geldi, bütün bir hayatımı boş şeylerle harcamıştım, pişman oldum. Tövbe ettim Rabbime, namazıma başladım. Önümde çeyrek asırlık bir kaza namazı vardı. İnşallah, borcumu ödemek nasip olur. En azından pişmanlık ve iyi niyetim üzerinde ölmek isterim.”

Arkadaşımın pişmanlığına ve tövbesine ben de Hafız’ın sözleriyle katılıyorum:

“Söküp götürürse de yokluk seli, varlık temellerini, ey gönül

Kaptanın Nuh ya, korkma tufandan, üzülme.”

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli