Nalin Hesen
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın kararıyla kurulan Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan Dığeym, Kürtlerin neden komitede yer almadığı sorusuna yanıt verdi.
Rojava Özerk Yönetim meselesinin hem siyasi hem askeri birçok boyutu olduğunu belirten Dığeym, “Cumhurbaşkanlığı bu konuyu Demokratik Suriye Güçleri ile yaptığı müzakereler yoluyla yönetiyor. Ulusal diyalog meselesi askeri örgütlerden veya onların siyasi kanatlarından ayrı bir konudur” dedi.
Dığeym, Rûdaw’a verdiği özel röportajda, “Kürtler, Suriye devletinin kurucusu ve Suriye toplumunun kurucu unsurlarındandır. Onlar kaderin, tarihin, yazgının kardeşleridir. Onlar sadece Kamışlo'da değil, başkent Şam'ın kalbinde, Halep şehrinin kalbinde, Suriye sahilinin kalbinde ve tüm Suriyelilerin kalbinde varlar” ifadelerini kullandı.
Uluslararası toplumun Suriyelilere yıllardır diyalog kurmaları ve Suriye liderliğinde birlikte çalışmaları yönünde tavsiyelerde bulunduğunu dile getiren Dığeym, “Uluslararası toplum, başlangıçta tavsiye ettiği gibi, bundan sonra da ulusal diyaloğun başarısını herhangi bir müdahale veya yüke yaptırıma gerek kalmadan desteklemeye devam etmelidir” diye konuştu.
Hasan Dığeym, Rojava Özerk Yönetimi’nin kontrolü altındaki bölgelerle diyalog, komitenin hazırlık gündemi, konferansa davet edilme kriterleri, takvimi ve katılımcı sayısına ilişkin Rûdaw TV’den Nalin Hesen’in sorularını yanıtladı.
Rûdaw: Suriye Ulusal Diyalog Konferansı için hazırlıkları sürüyor. Suriye hükümeti daha önce bunu, "Geleceğin Suriyesi’nin siyasi kimliğinin inşasında bir köşe taşı" olarak tanımlamıştı. Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan Dığeym bizimle. Rûdaw ekranına hoş geldiniz.
Hasan Dığeym: Size ve ekran başındakilere selamlar.
Rûdaw: Bu hafta içerisinde vilayet ve bölgelerdeki istişare toplantılarınızı tamamlayacak mısınız?
Hasan Dığeym: Gerçekten de biter mi, bitmez mi demek için henüz erken. Ulusal Diyalog Konferansı hem ilk hem de son toplantılarının tarih ve saatleri kamuoyunun tartışmasına açıktır. Heyet Suriye vilayetlerini ziyaret etmeye başlayarak vatandaşların görüşlerini ve Suriye toplumunun sesini dinleyecek. Humus'ta başladı, ardından Tartus ve Lazkiye'ye sıçradı ve bugün İdlib'de. Yakında Hama’ya da gidecek. Vatandaşların ve uzmanların görüşlerini dinliyoruz. Daha önce de söylediğimiz gibi, komitenin çalışma yöntemleri yapıcı yöntemlerdir. Daha önceden tanımlanmış, belirlenmiş veya yönlendirilmiş hiçbir şey yoktur. Konu kamuoyunun tartışmasına açıktır.
Rûdaw: Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgeleri de ziyaret edecek misiniz?
Hasan Dığeym: Bu konu kamuoyunun tartışmasına da açıktır. Bildiğiniz gibi Özerk Yönetim meselesinin hem siyasi hem askeri birçok boyutu var ve Cumhurbaşkanlığı bu konuyu Demokratik Suriye Güçleri ile yaptığı müzakereler yoluyla yönetiyor. Ulusal diyalog meselesi askeri örgütlerden veya onların siyasi kanatlarından ayrı bir konudur.
Bu diyalog toplumun yeni yapısıyladır ama şunu da belirtmek gerekir ki Rakka, Deyrezor, Haseke gibi yerlerdeki vatandaşlara ulaşmak askeri kapılardan geçmeyi gerektirmiyor. Ayrıca bir bölgenin vatandaşlarına ulaşmak için o bölgeyle bağlantıya ihtiyaç duyulmuyor, zira başkent Şam'da Suriye'nin tüm illerinden Suriye toplumunun kesimleri bulunuyor.
Rûdaw: Suriye'nin mevcut Cumhurbaşkanı Ahmed Şara birkaç gün önce Efrin'i ziyaret etti. Efrin'e gitmek de planlarınız arasında mı?
Hasan Dığeym: Suriye'nin kuzeyinde, Halep kırsalında yer alan Efrin ve Cinderes bir kurtuluş merkeziydi ve biz devrimin ve kurtuluş aşamasında ortaktık. Onlar, devrimcilerin ve Suriye'yi özgürleştiren güçlerin sığınağı oldular ve hiç kuşkusuz halkımızın dokusunun gerçek bir parçasıdırlar.
Ayrıca dediğim gibi, ulusal diyalogun ilk toplantıları, katılımcı sayıları, başlama ve bitiş tarihleri kamuoyunun tartışmasına açıktır.
Rûdaw: Önümüzdeki günlerde Halep'te yapılacak istişare toplantısında Efrin'den temsilciler de bulunacak mı?
Hasan Dığeym: Elbette, ilk toplantılara katılan davetliler genel davetlilerdir. Bugün İdlib'dekine aralarında yaşlıların, aydınların, yazarların, şairlerin ve iş adamlarının da bulunduğu 500'ü aşkın kişi katılıyor. Lazkiye'de 200'den fazla, Tartus'ta 200'den fazla, Humus'ta ise 400'den fazla Suriyeli şahsiyet katıldı.
Bu nedenle davet açıktır ve biz tertip komitesi liderliği olarak diyoruz ki, her ne kadar istesek de tüm vatandaşların katılımı mümkün değildir, pratik açıdan temsiliyet olması gerekir. Elbette davet ve katılımda toplumun tüm etnik, dini, kültürel ve beşeri yönleri dikkate alınmaktadır. Ancak şunu vurgulamak isteriz ki, başından beri dini ve etnik ayrımcılık veya belirli bir gündemle hareket etmiyoruz. Biz bunu yapmıyoruz ama her toplantı, ister ilk toplantı olsun, ister diyalog toplantısı olsun, ister ziyaret olsun, toplumun bütün kesimlerini kapsamalı.
Rûdaw: Bu konferansın hazırlıklarına ne kadar zaman ayrıldı ve ne zaman yapılacak?
Hasan Dığeym: İki nokta arasındayız. Birinci nokta, konu başından beri kamuoyunda tartışılıyor, ancak ulusal diyaloğun temel fikirlerinin, tabir yerindeyse, gerekli anlayışa ne zaman ulaştığını değerlendirme noktasında Hazırlık Komisyonu'nun elbette bir rolü olacaktır. Geçiş sürecinde adaletten bahsedildiğinde bunlar söylendi, ekonomiden bahsedildiğinde bunlar söylendi, Suriye topraklarının ve halkının birliğinden bahsedildiğinde bunlar söylendi, yani büyük ulusal meselelerden bahsedildi.
Elbette, 1950'den beri Suriye halkı ilk kez birbiriyle diyaloğa başlıyor. Daha önce hiç diyalog yoktu ve diyalog Suriyelilerin hayallerinden biriydi. Bildiğiniz gibi, önceki rejim döneminde baskı, zulüm, işkence, katliam, ihmal, yıkım ve yerinden edilmeye maruz kaldık. Bugün Suriyeliler, ülkelerinin geleceğini tartışmak üzere toplumun her kesiminden insanlarla bir araya gelmekten mutluluk duyuyor. Hazırlık Komisyonu, vatandaşlarla ve seçilmiş Suriye ileri gelenleriyle temasa geçtikten sonra, temel fikirlerin gerekli seviyeye ulaştığını tespit ederse, elbette ulusal kongre çağrısı yapacağız.
Rûdaw: Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ndeki Kürt siyasi partilerine veya Suriye Demokratik Meclisi (MSD) çatısı altındaki partilere davet gönderecek misiniz?
Hasan Dığeym: Tüm siyasi partilere ve hareketlere saygı duyuyorum ancak ulusal diyalog fikri toplum büyüklerinin ve yenilikçilerin deneyimine, uzmanlığına, fikirlerine, görüşlerine ve sözlerine dayanıyor. Gerçekten de kurumlara, güçlere, yapılara, hareketlere ve örgütlere dayanmıyor. Nezdimizde Suriyeliliğin ölçüleri vardır, edebiyatıyla, bilgisiyle, felsefesiyle, uzmanlığıyla, siyasi mücadelesiyle, devrimiyle, insani ve ahlaki duruşuyla Ulusal Diyalog Konfransı’na üye olmalıdır. Kendi toplumları içerisinde nüfuz sahibi olmaları gerekir ve Suriyeliler, bu tür kişilerin katılımını Suriye toplumunun durumunun bir temsili olarak görmelidir.
Gerçekten hareketlere ve partilere bakacak olursak, biliyorsunuz kamplarda hiçbir siyasi veya partisel çalışma yapmamış milyonlarca Suriyeli var. Toplumsal ve siyasal adalet perspektifinden, bu suçlu rejimi devirmek için fedakarlık ve özverinde bulunan halkın bileşenlerini temsil edecek şekilde katılacak kesimlere bakıyoruz. Sadece devrimden önce veya sonra oluşma imkânı bulan hareketlerin ve örgütlerin adlarıyla sınırlı tutmuyoruz.
Rûdaw: Birkaç gün önce Şam'da Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) temsilcileriyle bir toplantı yaptınız ve ENKS’nin açıklamasına göre ENKS yönetimi ile Hazırlık Komitesi arasında yakında bir toplantı düzenleyeceksiniz. Bu toplantı ne zaman gerçekleşecek?
Hasan Dığeym: Kürt Ulusal Konseyi'ndeki kardeşlerimizle resmi bir kurumsal ilişki olarak değil, mücadele eden ve siyasi figürler olarak görüştük. Ayrıca Kürt toplumumuzun birçok kesimiyle, Bağımsız Kürt Hareketi'yle ve diğer aydın, şair ve şahsiyetlerle de iletişime geçtik. Ben Şam'da her gün toplantılar yapıyorum, Halep ziyaretimizde de mutlaka Kürt temsilciler olacak.
Sana şunu söyleyeyim canım kardeşim, Kürtler sadece Suriye coğrafyasıyla sınırlı değildir. Kürtler, Suriye devletinin kurucusu ve Suriye toplumunun kurucu unsurlarındandır. Onlar kaderin, tarihin, yazgının kardeşleridir. Onlar sadece Kamışlo'da değil, başkent Şam'ın kalbinde, Halep şehrinin kalbinde, Suriye sahilinin kalbinde ve tüm Suriyelilerin kalbinde varlar. Kürtlerden bahsettiğimizde ülkenin bir coğrafi parçasından bahsetmiyoruz, onlar duygu ve coğrafyanın derinliklerindeler. İster siyasi örgütlerde yer alsınlar, ister ulusal figürler olsunlar, seçilmiş temsilcileriyle her gün görüşüyoruz.
Rûdaw: Özellikle bazı dini ve milli gruplardan, komitenin oluşturulma yöntemine yönelik bazı eleştiriler geldi. Hazırlık Komitesi’nde neden Kürt yok?
Hasan Dığeym: Eleştiri ve tavsiyeleriniz bizim için çok değerli ve size teşekkür ediyoruz. Bu, görüş ayrılıklarının doğasından kaynaklanır ama bildiğiniz gibi siyasi dönüşümler ve devlet inşa etme faktörleri ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Suriye'deki durum ise bambaşka ve bunu sadece Suriyeliler anlıyor. Biz iktidarı bir hükümetten diğerine devretmedik. Halk sırtlanın ağzından, kuyunun dibinden, acımasız savaştan çıktı. Ormanın içinden çıktı ve orada kuşlar, ceylanlar, bülbüller, serçeler, ayrıca şahinler ve sırtlanlar vardı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, bir devletin ve hukukun üstünlüğünün inşası süreci, erken aşamalarda uyum ve uzlaşma ruhunu gerektirir. Ama bu ne diyalogun içeriği düzeyinde ne de konular düzeyindedir. Önceki basın toplantımızda da söylediğimiz gibi, önceden belirlenmiş bir gündem, bağlayıcı bir kısıt, güçlü bir arka plan yok. İçerik, konu, gündem, sayı ve zaman olarak genel değerlendirmeye sunulmuştur. Başlangıç ve başarı anını yaratmada gerçekçilik ve idealizm arasında bir uzlaşma ve uyum ruhuna, bir miktar çeşitliliğe ve renge ihtiyaç vardır. Geniş ve genel bir temsilin gerekli olduğu kadar, başlatma, hızlı tamamlama ve destekleme de gereklidir. Hızlı ile yavaş, gerçekçilik ile idealizm arasında devletin inşa şartlarını ve koşullarını koruyoruz.
Rûdaw: Bütün ülkeler, Suriye’deki tüm ulus ve grupların yönetime katılmasını talep ediyor. Çokulusluluk ve çoketnisitelilik bir gerçekliktir, öyle değil mi?
Hasan Dığeym: Kabul ile dikkate alma arasında ayrım yapıyoruz. Kabullenme konusunda gerçekten şanslı olanlar, başkalarından öğrenenlerdir. Lübnan ve Irak'tan dersler çıkardık. Toplumun bölünmesi, dini, etnik ve mezhepsel ayrışmalar komşularımıza sadece yıkım ve tahribat getirdi. Allah yardımcıları olsun.
Dolayısıyla Suriye devriminin ilkelerinden biri, bildiğiniz gibi, Suriye rejimini her türlü biçim ve sembolleriyle devirmek, güvenlik kurumlarını ulusal temelde yeniden inşa etmek, mezhepçi milisleri tasfiye etmek, Suriye topraklarının ve halkının birliğini korumak ve ülkedeki din ve ırk ayrımcılığını reddetmektir. Bu temelde diyalog, anayasal veya hukuki hareketlerimizde kantonların önceden belirlenmiş gündemlerini, kompozisyonunu ve dağılımını kabul ederek hareket etmiyoruz, ama bunu dikkate alarak, ister siyasi, ister sosyal, ister ekonomik, ister kültürel, ister fikri olsun, sonuçların ve yapıcı ürünlerin bu renkli toplumu temsil etmesini sağlıyoruz.
Dolayısıyla Kürt, Dürzi, Alevi, Arap, Müslüman, Hıristiyan, erkek, kadın, genç, aydın, iş insanı, akademisyen, şair, edebiyatçı kardeşimiz Suriye devletinin son resmine baktığında kendisini orada görecektir. Çünkü hiç kimse kendi yüzünü yansıtmayan aynaya bakmaz.
Rûdaw: Konferansa tarafları ve şahsiyetleri hangi yöntem ve kriterlerle davet edeceksiniz?
Hasan Dığeym: Genel kriterler olarak elbette doğruluk, temizlik, mahalle ve insanlara etki, yetenek, fayda ve başarı genel kriterlerdir ama bir de yapıcı kriterler var. Örneğin, Halep gibi demografik açıdan çeşitlilik gösteren ve büyük bir sanayi gelişimine sahip bir şehirde, Halepli işadamlarının, büyük sanayicilerin ve tüccarların özel bir katkısı olabilir. Genel kriterler olarak tabii ki dürüstlük, doğruluk, mahalleye ve ülkeye etki, uzmanlık, karlılık, yetkinlik genel kriterler ama bir de yapıcı kriterler var. Etnik ve dinsel çeşitliliğin yaşandığı Haseke gibi diğer illerde de başka özellikler olabilir. Her ilin kendine has özellikleri var.
Nüfusun yapısına, sanayiye, ticarete, ihtiyaçlara göre belirlenen genel ve özel kriterlerin olduğunu söylüyoruz. Mesela bazı iller harap olmadı. Mesela Lazkiye'de hiçbir ev yıkılmadı. Humus, Doğu Halep, İdlib gibi kentlerde yeniden yapılanmanın öncelikli olduğunu söylüyoruz. Mesela benim yaşadığım İdlib'in orta ve güney kırsalı tamamen yerle bir olmuş, ev, duvar, insan ve yaşam kalmamış. Varil bombaları, füzeler ve dini milisler bölgeyi harap etti, halkın ölümüne ve yerinden edilmesine yol açtı. Yıkılan kentler ve köyler yeniden inşa sürecinin ilk adımlarıdır. Ama mesela Lazkiye ve Tartus vilayetleride hizmet sektörüne, sağlığa, yolsuzluk şebekelerinin durdurulmasına ihtiyacı var. Sakinlerinin durumuna göre genel kriterler ve yapıcı kriterler bulunuyor.
Rûdaw: Konferansa kaç kişi katılacak?
Hasan Dığeym: Her özgür ve vatansever Suriye vatandaşı, ulusal diyalog konferansının potansiyel bir üyesidir, ancak bildiğiniz gibi pratik anlamda temsiliyet olmalı. Bu konu kamuoyunun tartışmasına da açıktır. Ama nüfusu bir milyar olan Çin parlamentosu 600 kişiden oluşuyorsa -biz Çin modelini kendimiz için istemiyoruz- bu kamuoyunda tartışılacak, ilk tahminlere göre 300 ile 1000 kişi arasında değişecek.
Rûdaw: Konferansın gündeminde neler olacak?
Hasan Dığeym: Gündem, konular ve programlar da tartışmaya açıktır. Belgeleri almaya başladık ve uzman atölyeleri kuracağız. Ülkenin ekonomik kalkınmasını hızlandırmak için ekonomi ve yatırım konseyi kurulması önerisi, geçiş adaleti kurulu kurulmasına yönelik öneriler gibi uzman önerileri olabilir. Suriye'de anayasal hayatın inşası, siyasi hayatın, partilerin, seçimlerin örgütlenmesi konusunda mutlaka öneriler olacaktır. Tüm bunlar için özel dokümantasyon ve atölye çalışmaları gerekiyor.
Ulusal diyalog, belki de insani yardım ve günlük yaşam alanlarında binlerce farklı konuyu ele alacaktır ancak Suriyeliler için temel konular açıktır: Suriye toplumunun siyasi bilincini etkileyen anayasa, ekonomi, ülkenin birliği, vatandaşların refahı ve Suriye'nin bölgesel ve uluslararası konumu alanlarındaki konular.
Rûdaw: Konferansın karar alabileceği konular neler olacak ve konferansın yetkisi ne olacak?
Hasan Dığeym: Konferansın yeni olmadığını unutmamalıyız. Ulusal diyalog, Suriye devrim güçlerinin Suriye rejimini devirmesiyle başladı. Halk heyetleri Suriye yönetimiyle toplantılar yaptı. Sivil toplum daha sonra Suriyeli gruplar arasında kapsamlı diyaloglar örgütledi. Diyalog Konferansının, Suriye rejiminin devrilmesiyle başlayan ve başkanlık koltuğunun doldurulduğu Zafer Kongresi’yle devam eden bütünsel bir sürecin parçası olduğunu söyleyebiliriz. Humus, Tartus ve Lazkiye ziyaretlerimizde Humus'ta geçiş adaleti ilkesi ve bağımsız bir geçiş adaleti kurumunun kurulmasının gerekliliği vurgulandı. Ayrıca, konunun açıklığa kavuşturulması için hukuk ve anayasa uzmanlarının yanı sıra dünyanın çeşitli yerlerinde çatışma bölgelerinden uluslararası katılımcıların katılacağı konferans ve seminerlerin düzenlenmesi çağrısı yapıldı.
Tartus'ta hizmet konusu gündeme geldi. Bildiğiniz gibi, önceki rejim Suriye'nin kıyı kesimindeki nüfusun önemli bir bölümünü askeri ve güvenlik kurumlarında görev yapmaya zorlamış, böylece onları tarımsal, ekonomik ve ticari kalkınma olanaklarından mahrum bırakmış, eğitimlerini kısıtlamış ve oradaki kalkınma kurumlarını tahrip ederek onları Esad ailesini ve bakmakla yükümlü olduğu kişileri korumak için verilen etkisiz mücadeleye katılmaya zorlamıştı. Özellikle kıyı kesimlerinde hizmet sektöründen sağlık ve eğitim konusunda şikâyetler geliyor. Bugün İdlib'de yeniden yapılanma hakkında tartışmalar başladı. Bildiğiniz gibi orada 1.800'den fazla ıssız kamp var, bunların arasında bakımsız çadırlar ve vatandaşların yıllardır hem sıcaktan hem soğuktan şikâyet ettiği aşırı kalabalık kamplar da var. Elbette orada mültecilerin geri dönüşü ve yeniden yapılanma öncelikli olacak.
Rûdaw: Son sorum şu; uluslararası toplum bu konferanstan ne bekliyor ve hangi ülkeler destekliyor?
Hasan Dığeym: Uluslararası toplum, Suriyelilere yıllardır diyalog kurmaları ve Suriye liderliğinde birlikte çalışmaları yönünde tavsiyelerde bulunuyor. Bu başarıldı, suçlu rejim devrildi, derin devlet dağıtıldı, baskı, şiddet ve işkence kurumları tasfiye edildi ve vatandaşlar artık korkmadan görüşlerini özgürce ifade edebiliyorlar. Hükümetten, ordudan, güvenlikten korkmuyorlar. Birbirleriyle ve Suriye liderliğiyle müzakerelere başladılar. Uluslararası toplum, başlangıçta tavsiye ettiği gibi, bundan sonra da ulusal diyaloğun başarısını herhangi bir müdahale veya yüke yaptırıma gerek kalmadan desteklemeye devam etmelidir.
Rûdaw: Çok teşekkür ederim, Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Komitesi üyesi ve Konferans Sözcüsü Sayın Hasan Dığeym. Şam'dan bize konuk oldunuz. Bu fırsat için çok teşekkür ederim.
Hasan Dığeym: Dünyanın her yerindeki Kürt halkımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın