ABD Dışişleri raporu: Türkiye yabancı savaşçılar için kaynak ve transit ülke

17-12-2021
Rûdaw
Etiketler ABD Arap atları Türkiye İnsan hakları Yabancı savaşçı
A+ A-

Haber Merkezi – ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “2020 terör raporu”na göre Türkiye hala Suriye ve Irak'taki yabancı savaşçılar için kaynak ve transit ülke olmayı sürdürüyor.

Her ülkeye ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı raporda, Türkiye'ye ilişkin ayrıca, terör bağlantısı iddiası ile yaşanan tutuklamalar ve görevden ihraçlara yer verildi.

Raporda, “Türkiye, Suriye ve Irak’ta savaşan IŞİD ve diğer terör örgütlerine katılmak isteyenlerin yanı sıra Suriye ve Irak’tan ayrılmak isteyen yabancı terör savaşçıları için kaynak ve transit ülke. Türkiye, IŞİD’e Karşı Mücadele Koalisyonu’nun Yabancı Terör Savaşçıları Çalışma Grubu’nun eş başkanlığını yapıyor ve IŞİD’e karşı Irak ve Suriye’de yürütülen terörle mücadele operasyonları için hava sahası ve tesislerine erişim izni tanımaya devam ediyor” ifadeleri kullanıldı.

Amerika’nın Sesi’nin aktardığına göre Türkiye İçişleri Bakanlığı’nın verilerine dayanılarak 2015 yılından 2021 yılı Aralık ayına kadar Türkiye’nin 8 bin 143 kişiyi terör bağlantıları şüphesi nedeniyle sınır dışı ettiği ve 100 bin civarında kişiye de ülkeye giriş yasağı koyduğu bilgisine raporda yer verildi.

Raporda, PKK’nin hem Türkiye’de hem de Türkiye dışındaki Türk hedeflerine karşı, rehin alma dahil saldırılar düzenlemeye devam ettiğine de değinildi. Türkiye’deki güvenlik güçlerinin gerek ülke içi operasyonlar gerekse de Kürdistan Bölgesi ve Rojava’da askeri operasyonlar yürüttüğüne işaret edilen raporda, Uluslararası Kriz Grubu’nun tahminlerine göre, yıl sonu itibariyle ülkenin doğu ve güneydoğu bölgelerindeki PKK bağlantılı çatışmalarda 35 sivil, 41 güvenlik gücü mensubu ve 265 PKK militanının öldüğü bildirildi.

“Siyasi güdümlü tutuklamalar devam etti”

Raporda, 2020 yılında Türkiye’de siyasi güdümlü gözaltılar ve tutuklamaların devam ettiğine de değinildi. Bu kişiler arasında PKK’ye destek ya da yardım sağlamakla suçlanan politikacılar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve avukatların bulunduğu belirtildi.

Darbe girişiminden sonraki dönemde hükümetin uygulamalarına da yer verilen raporda, “2016 darbe girişiminin ertesinde hükümet, gönüllü sürgün olan din adamı ve siyasi şahıs Fethullah Gülen’in hareketini Fethullah Terör Örgütü (FETÖ) olarak tanımladı. Türk hükümeti, çoğu zaman yetersiz deliller temelinde ve asgari yargı süreciyle, FETÖ ya da terörle alakalı bağlantılar iddiasıyla, ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyonlarının yerel çalışanları dahil Türkiye’de ikamet eden yabancı vatandaşlar ve Türk vatandaşlarını gözaltına almaya ve tutuklamaya devam etti. Hükümet ayrıca, 2020 yılı boyunca ordu, güvenlik ve sivil makamlarda görev yapan çalışanlar ve memurları işlerinden ihraç etmeyi sürdürdü” denildi.

Raporda, 2016 yılındaki darbe girişiminden bu yana hükümetin, FETÖ bağlantıları iddiasıyla, 125 binin üzerinde sivil memuru kamu görevlerinden ihraç ettiği ya da askıya aldığı, 96 binin üzerinde Türk vatandaşını tutukladığı ve 1500 sivil toplum kuruluşunu kapattığı da kaydedildi.

Raporda PKK’nin 2020 yılında sorumluluğunu üstlendiği saldırılarından örnekler sıralandı.

“Terör tanımı çok geniş”

Raporun “Yasama, Kanunların Uygulanması ve Sınır Güvenliği” başlığında, Türkiye’nin, anayasal düzene, devletin iç ve dış güvenliğine karşı suçları da içeren geniş bir terör tanımının olduğu değerlendirmesi yapılırken, hükümetin de bu düzenlemeleri ifade ve toplanma özgürlüğünün uygulanmasını suç kapsamına almak için düzenli olarak kullandığı belirtildi.

“14 bin 186 sosyal medya hesabı incelendi”

İçişleri Bakanlığı’na göre yılın ilk 7 ayında 14 bin 186 sosyal medya hesabının incelendiği ve 6 bin 743’ün üzerinde sosyal medya kullanıcısına karşı yasal eyleme başvurulduğu bilgisi aktarıldı. Bu kişilerin “terör propagandası yapmak, terör örgütlerini desteklemek, kişileri düşmanlığa tahrik ya da devlet kurumlarına hakaret”le suçlandığı kaydedildi.

Raporda, Türkiye’nin bazen şüpheli yabancı savaşçıları, gönderildikleri ülkelere önceden bilgi vermeden sınır dışı ettiği ancak bu ülkelerle koordinasyonun, 2019 yılında Avrupa ülkelerine vatandaşlarını geri almaları konusunda verilen ültimatomun ardından ilerleme gösterdiği kaydedildi.

İçişleri Bakanlığı’nın yıl sonu itibariyle 321 PKK üyesinin Türkiye’ye teslim olduğu, bu kişilerden 243’nin aile üyelerince teslim olmaya ikna edildiği açıklamasına da atıf yapıldı.

“PKK Avrupa’daki Kürt diasporasından mali destek alıyor”

Raporda PKK’nin 4 ila 5 bin üyesinin bulunduğunun tahmin edildiği, örgütün Irak, İran, Suriye ve Türkiye’de faaliyet gösterdiği ve Avrupa’daki büyük Kürt diasporasından mali destek aldığı ifade edildi.

DHKP-C’nin de Türkiye’de birkaç düzine üyesinin ve Avrupa genelinde de destek ağının bulunduğunun tahmin edildiği belirtildi.

Örgütün, faaliyetlerini bağışlar ve haraç yoluyla fonladığı, mali kaynaklarını büyük oranda Avrupa’da topladığı kaydedildi.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli