22 Teşrin-i Evvel 1334 (22 Ekim 1918)’de Mevlanzade Rıfat’ın başkanı olduğu ve Emin Âli Bedirhan, Mazlûm Bey (gazeteci), Mehmet Faik Bey (tüccardan), Ragıp Bey (Müdafaa gazetesi sahibi) ve Babanzade Aziz Bey’in kurucuları[1] arasında olduğu Radikal Avam Fırkası (RAF) kurulur. Geçen yazıda da belirtiğimiz gibi, RAF’ın yayın organı olarak da 26 Ekim 1918’de İnkılab-ı Beşer adlı bir gazete yayınlamaya başlamışlar. Adı geçen gazete kısa bir sürede kapatıldıktan sonra da, 17 Kanun-i Sani 1919’da Hukuk-u Beşer gazetesini yayınlamaya başlamışlar. Bu yayınları çıkartmanın iki temel amacı vardı; birincisi, mevcut gazetelerin çoğunluğu hükümet taraftarı yayınlar olduğu için halkın sorunlarını dile getirmediğini ve ikinci olarak da, Radikal Avam Fırkası”nın (Radikal Halk Partisi’nin) fikirlerini yaymak için çıkartıldığı belirtilmektedir. O zaman “İstanbul’da ve taşrada birçok gazeteler çıkıyor fakat bunların arasında esaslı bir fark yok. Çünkü hiçbirisi de muayyen [belirli, belirlenmiş] bir yöntem takip etmiyor. Bunlar daha ziyade hükümetçi birer gazetedir ve halkın bu sıralarda bazı gazeteler için söylediği gibi, “kimin arabasına binerse onun türküsünü söyler” esasından ayrılmıyorlardı. Bu yöntem hiç doğru değildir. Gazetelerin çeşitliliği ancak fikirlerin çeşitliliğiyle ifade etmeğe kabildir. Fikirler ise, belirlenmiş ve muntazam yöntemlerde olabilir. Gazetemiz, hadiseleri bu görüşle tetkik edecek ve bu suretle “Radikal Avam” fikirlerini de kapsayacaktır.”[2]
RAF’nın nizamnamesinden öyle anlaşılmaktadır ki parti dönemin yaygın siyasi akımı olan “ittihadı-ı Osmani”yi savunmakla birlikte “milliyet prensipleri” dairesinde bir idare oluşturmayı hedeflemiş. “Devlet-i âliyenin temamiyet-i mülkiyesini son derecede gözetmek ve bütün aksamının ittihadına halel gelmemek şartile “milliyet prensipleri” dairesinde idaresini temin eylemek.”[3]
RAF’ın yayın organı olan İnkılab-ı Beşer gazetesinin birinci sayısında “Radikal Avam Mesleği” amaç ve ilkelerine dair şöyle bir açıklama yapılmış: Mevcut hükümet idari bir yönteme sahip değildir. Fakat artık diri dirlik devam edemeyecektir. Her millet ve bilhassa beşeriyet, esaslı bir şekil almak mecburiyetinde bulunuyor. Muntazam ve açık yöntemlerle çalışmak mecburiyeti vardır. Biz hayatta en doğru ve bütün insanlık hukukunu kapsayacak, milletlere refah ve saadet temin edecek yöntemin “Radikal Avam” nazariyat idariyesi olduğunu kabul ediyoruz ve hükümet idaresinde, siyasette, iktisatta, ticarette, hukukta, seçim hakkında, kadın hukukunda, maarifte, terbiyede ve hayatın bütün safhalarında “Radikal Avam” esaslarının tatbikini öngörüyoruz.”[4] Mevcut idare şekline ve yönetime karşı olmayı, Avrupa’dakilerin bir taklidinden ibaret olmadığını. “Toplumsal hayatın gerektirdiği esaslar dahilinde hareket ederek, genel sosyalizmle birleşmek gibi bir hususiyeti kapsadığını belirtmektedir. İşte mesleğin asıl kuvveti de buradadır. Avam tabiriyle ifade ettiğimiz demokrasi, bizim memlekette yanlış bir telakkiye [anlayışa] uğramıştır. Birçokları bizim tamamıyla demokrat bir idareye sahip olduğumuzu iddia ediyor ki bu doğru değildir. “Demokrasi; yalnız millet fertlerinin hükümet teşkil etmesi değildir. Bu kanaat doğru değil, kolay malumattan ibarettir. Çünkü bizdeki idari şekil bir monopol sendikasıdır ki aristokrasinin yolunu takip eder. İşte şimdiki felaketin asıl sebepleri buradadır. Demokrasi; bütün kuvva-yı milliyenin hükümet idaresine müdahalesi ve hükümet idaresinden temin edilecek menfaatlerin de bütün millete eşit taksimidir. Bu suretle saltanat idaresinin keyfi, aristokrasinin infirad [tek olma], liberalizmin inhisar [monopol] idareleriyle doğan felaketlerin önüne geçilebilir. Bu üç idare çeşidi dünyanın her tarafında iflas etmiştir.”[5]
Burada RAF’ın programını bir bütün olarak değerlendirmek elbette mümkün değildir. Belki de bunun için birkaç bölüm yazı daha gerekir ve o ayrıntıya girmeyeceğim. Ancak genel olarak o zaman da ve bugün de gündemde olan Osmanlı bünyesindeki unsurlar (milletler) sorununa dair yaklaşımı ve tüzüğünde özellikle vurgu yapılan “milliyet prensipleri”yle neyi kastettiği, ilan edilen beyannamede yapılan açıklamayla, dönemin “İttihad-ı Osmani” ya da “Ümmetçilik” siyasetini savunan partilerden oldukça farklı bir yaklaşım ortaya konulmuştur. “İnsanlığın emelleri, milletlerin sükûn ve huzuru değil midir? Biz bu huzuru ihlal etmemek için ne yapıyoruz Arapları, Ermenileri, Rumları, Yahudileri, Kürdleri ve Türkleri bir sosyal aile halinde toplamak, aynı hak ve hâkimiyet ile unsurlar arasında genel kardeşliği tesise çalışmak ve bunun için de çoğunluk-azınlık hâkimiyeti esaslarını derhal kabul ve ilan eylemek lazım gelmez mi? Unsurların nüfus sayısıyla uygun bir hâkimiyetin gerçekleşmesi için hazırlanacak ve düzenlenecek maddeler, Anayasa’nın içine ve memurların seçim ve teşkilat kanunları arasına dâhil olunmalıdır.”[6] İkinci önemli bir nokta ise, kadın hukukuna dair yaklaşımıdır. Bu konuda, sıralanan çözüm önerilerinin birinci ve beşinci maddesinde: Cins ve mezhep farkı olmaksızın her kes eşittir. Hükümetin münferit bir milli şekli ve milleti mümtaza [seçkin millet] kaydı yoktur… Kadınların erkeklerle aynı hukuka sahip olmaları ve evlilik boşanma meselelerinde eşit hukukun kabulü hakkında bir kanun yayınlanarak ve bu suretle ayrı ayrı kadın ve erkek hukuku kalmayacaktır.[7]
RAF’ın kuruluşundan yaklaşık iki aylık bir müddet sonra da 17 Kanun-i Evvel 1334’te (17 Aralık 1918’de) Seyyid Abdülkadir başkanlığında Kürdistan Teali Cemiyeti (KTC) kurulur. Seyyid Abdülkadir ve arkadaşlarının girişimleriyle Mevlanzade Rıfat ve M. Emin Âlî Bedirhan ikna edilerek KTC’ne katılmaları sağlanır. Kendi deyişiyle Mevlanzade Rıfat KTC’nin merkez yönetiminde yer alır.[8]
(Devam edecek.)
[1] Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Partiler, Cilt-2, Mütareke Dönemi, İletişim Yayınları, 4. Baskı, İstanbul, 2010, s. 105
[2] Radikal Avam Mesleği, İnkılab-ı Beşer, no: 1, 26 Teşrini Evvel 1918
[3] Tarık Zafer Tunaya, A.g.e., s. 107
[4] Radikal Avam Mesleği, İnkılab-ı Beşer, no: 1, 26 Teşrini Evvel 1918
[5] İnkılab-ı Beşer, Radikal Avam Mesleği, no: 1, 26 Teşrini Evvel 1918
[6] “Radikal Avam” Fırkasının Beyannamesi, Serbestî, no: 176, 16 Kanun-i Evvel 1918, s. 1
[7] İnkılab-ı Beşer, Radikal Avam Mesleği, no: 1, 26 Teşrini Evvel 1918
[8] Mevlanzâde Rifat; Türkiye İnkılabının İçyüzü, Pınar yayınları. İstanbul, 2000, s. 270
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın