Güvercinler ve 14 Mayıs 2023 seçimleri

13-05-2023
Faik Öcal
Etiketler Faik Öcal Türkiye Seçim2023
A+ A-

Ömrümün balkonuna yuvalarını kurmuş güvercinleri izliyorum. Akşamüstü birden bastırdı mayıs yağmurları. Hiç hazırlıklı değildim, kendime hastaydım. Güvercinler hiç aklımdan çıkmıyordu. Onların yuvalarının bozulmasına gönlüm razı olmamıştı. Bu yüzden bir önceki gün balkonu yıkamış, yuvalarını aynı emniyetli köşeye koymuştum. Bir sonraki günde bulutların altında tetikte bekleyen mayıs yağmurları yağmaya başladı. Aklımda güvercinlerin ne yapacaklarından başka bir şey yoktu. Çünkü yavrulanmaya hazır iki yumurtaları vardı güvercinlerin.

Mutfağa kuruldum, onları uzaktan ve derinden izlemeye başladım. Tedirgindim. Üzerimde Hrant Dink’in ruh halinin güvercin tedirginliği... Onları izlemekten başka bir şey gelmiyordu elimden. Onlar zaten insan elinin temasını kabul etmiyorlardı, eski tecrübelerimden biliyordum. Onları bu apansız doğa olayı ile baş başa bırakırsam, hiç müdahil olmasam, yuvalarını ve yumurtalarındaki yavrularını kurtarabileceklerine dair kuvvetli bir his var içimde. Bu his insan-üstü, insanı aşan bir şey. Yanılmayacağımı biliyordum, hissediyordum.

Mayıs fırtınasının dinmesini bekliyorum. Her geçen an yağmur şiddetleniyor. Aklımda O’Henri’nin Son Yaprak’ı, gözlerimin önünde sallanıp duruyor. Korkuyorum: Balkon suyla dolsa, yuva suların altında kalsa, yumurtalara ıslansa, yumurtaların içindeki yavrular doğmadan ölse. Güvercinlerle ağlıyorum, üzülüyorum, duaya duruyorum. Ben zaten çocukluğumdan beri güvercinlere aşinayım. Onları hep sevdim, onlarla büyüdüm. Aramızda özel bir bağ oldu. Ne zaman bir güvercin görsem çocukluğum aklıma gelir. Sanıyorum ki dışarıda yağmurun altında yuvasını, yumurtalarını kurtarmaya çalışan benim çocukluğum. İçten içe dua ediyorum, yuvaya, yumurtalara zarar gelmesin diye. Elim yüreğimde, güvercinlerin her an uçmasını bekliyorum. Kapının kenarında gizlice pustuğum yerden bakıyorum çocukluğuma, güvercinlere ve O’Henri’nin Son Yaprak’ına.

Dişi güvercin tüylerini kabarmış yumurtaların üzerinde yatmış. Gözlerinde sadece merhamet ve azim var. Gözlerindeki merhametten belli olur bir anne. Gözlerindeki merhamet ele verir dişiliğin anneliğine evirilip evirilmediğini. Anlıyorum ki sonucu ne olursa olsun, yuva yağmurlarla dolsun, yumurtalara kulaçlık vasfını yitirsin, dişi güvercin asla yuvasını terk etmeyecek., yumurtalarının üzerinden kalkmayacak. O ya ölüsüyle kalacak yumurtalarının üzerinde ya yumurtalarındaki yavrularıyla uçacak gökyüzüne. Dişi güvercin yavruları olmadan yaşamayacak. O kendini yumurtalarına adamış fedakar bir anne, bütün anneler gibi.

Gördüklerim tüylerimi diken diken ediyor, kalbimi merhametle dolduruyor. Dişi güvercin beni buralardan alıp başka diyarlara götürüyor. İnsan ait olmadığı yerler için neden bir başkasının kalbini kırar? Ne diye başkalarının hayatlarının kenarında kendine ihanet eder? Aynı göğün altında farklı bakmak kadar doğal bir şey yokken ne diye başkalarını kendi gibi bakmaya zorlar? Ahh! İnsan..! Sorularımı kesiyorum ama aklımı susturamıyorum.

Yağmur sert yağıyor ama beni hiç incitmiyor. Bahçedeki kocaman pembe gülün kokusu hala burnumda. Gerçek bu, hakikatten öte. Bunu görmüyor insanlar. Bugün hasta olmasaydım ben de bunu görmeyecektim. Bütün insanlar güç zehirlenmesi mi yaşıyoruz? Nedir bu başımıza gelenler? Burnumuzun ucundaki gül kokusunu alamıyoruz ama Kaf dağının ardındaki gülleri getirmek için önümüze çıkanı kırıp geçiyoruz. Bu ne yaman çelişki!

Erkek güvercin hiçbir şeyden korkmayan cesur bir baba adayı olarak duruyor, hayat arkadaşının ve müstakbel yavrularının baş ucunda. Hiç kıpırdanmıyor. Bu tablo gözlerimi yaşartıyor. 14 Mayıs 2023 seçimleri için birbirlerine en olmadık hakaretleri yapan ülkemin insanları aklına geliyor, üzülüyorum. Hasta olmasaydım, güçten düşmeseydim, belki kendimi bu balkonun önünde göremeyecektim, balkonumda yuvaları ve yumurtalarını için ölüm-kalım savaşı veren bu güvercinleri görmeyecektim. Yarınki seçim aklıma gelmiyor. Bütün varım yoğum güvercinlere bağlanmış.

Mayıs yağmurları durmuyor, daha da şiddetleniyor. Dişi ve erkek güvercinleri izlemekten kendimi alıkoyamıyorum. Güvercinlerinin yuvalarının ve yumurtalarının yarınki cumhurbaşkanı adayının kim olacağından daha önemsiz olduğunu kim söyleyebilir. Ben bütün varlığımı güvercinlere bağlamışım, bir oy hakkımı seçimlere ayırmışım. Bağlanmak ve ayırmak arasındaki fark hiç bu kadar bariz ve iç acıtıcı olmamıştı. Bir yanda bütün bir varlığımı bağladığım güvercinlerin yuvası ve yumurtaları, öte yandan seçimlere ayırdığım bir akıllılık oyum.

Yağmur dinmeye başlıyor. Güvercinlerin yuvaları ve yumurtaları kurtuluyor. Sabaha kadar ben hasta yatağımda, güvercinler yuvalarında yumurtalarının üzerinde bekliyoruz. Bir birliktelik oluşmuş aramızda, farkında olmadan.

Türkiye olarak bir bütünüz. Hepimiz insanız. Her daim balkonumuzda güvercinler görmek için, onların yuvalarına ve yumurtalarına sahip çıkmak için sakin olalım, sadece oyumuzu kullanalım. Ötekileştirmeyelim, ayrıştırmayalım.

Balkonumuzdaki güvercinler ve güvercin yuvaları ve güvercin yumurtaları olmadan hayatın bir anlamı, ülkemizin bir geleceği olmayacağını hiç unutmayalım. Ülkemizin geleceğine sahip çıkmak balkonumuzdaki güvercinleri yaşatmakla başlar.

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli