Dersim (Rûdaw) – Dersim’de, Munzur Press, Dersim Gazeteciler Cemiyeti ve Hollanda Kraliyeti Büyükelçiliği tarafından Uluslararası Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü Konferansı'nın 2'ncisi düzenlendi.
Yerel, ulusal ve uluslararası boyutta çok sayıda gazetecinin katıldığı konferansın ilk oturumunda "Yerel gazeteciliğin önemi ve yaşanan sorunlar" tartışıldı.
Yerel, ulusal ve uluslararası boyutta çok sayıda gazetecinin katıldığı konferans 3 oturum şeklinde yapıldı.
Konferansın ilk oturumunda "Yerel Gazeteciliğin Önemi ve Yaşanan Sorunlar" ele alınırken, ikinci oturumda ise "Yapay Zekâ ve Gelişen İletişim Araçlarıyla Gazeteciliğin Geleceği: Yapay Zekanın Gazeteciliğe Etkileri" konusu konuşuldu. Üçüncü oturumda ise "Dünyada ve Türkiye'de Basın Özgürlüğü Sorunu" tartışıldı.
Dersim’de düzenlenen 2. Uluslararası Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü Konferansı'nda konuşan Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici:
— Rudaw Türkçe (@RudawTurkce) May 11, 2024
"Maalesef Kürt gazeteci arkadaşlar gözaltına alındığında onlarla batıdaki ya da yıldız bir gazeteci arkadaş gözaltına alındığında biz medya olarak aynı… pic.twitter.com/ovRL60yunk
Konferansın ilk oturumunda "Yerel Gazeteciliğin Önemi ve Yaşanan Sorunlar" oturumuna Van'dan konuşmacı olarak katılan gazeteci Salih Serkal, tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılarak özgür bir şekilde gazetecilik yolunun açılmasını istediklerini ifade etti.
"Yapay Zekâ ve Gelişen İletişim Araçlarıyla Gazeteciliğin Geleceği: Yapay Zekanın Gazeteciliğe Etkileri" konusunda ikinci oturumda bilgi veren Ahmet Alphan Sabancı, "Gazeteciler bugün iki önemli görev düşüyor bana kalırsa söz konusu yapay zeka olduğunda. Birincisi toplumu ve okurları bu konuda bilinçlendirmek. Çünkü yapay zekayla ilgili çok fazla yanlış bilgi, özellikle de bu şirketlerin reklam kampanyalarıyla, tanıtım şeyleriyle çok fazla aslında olmayan şeyler anlatılıyor. Gazeteciler bu konuda kendilerini geliştirip olabildiğince hani insanların da bu teknolojiyi doğru tanımasını öğrenmesini sağlamalı. İkincisi de gazetecilerde bu yanlış bilgiye ya da o popülist yapay zeka kampanyasını çok da kapılmadan kendileri bu teknolojinin ne olduğunu öğrenip neler yapabileceğini öğrenip kendi işlerini olabildiğince hızlandıracak, kalitesini arttıracak şekillerde üzerlerindeki o aslında belki bir işte asistanın ya da yeni gelen stajyerin yapacağı işleri ona yaptırarak kendi verimlerini, kendi yaratıcı ya da üretici süreçlerine odaklanabilecekleri alan yaratmak için bunları nasıl kullanacaklarını test edip görmeleri gerekiyor" dedi.
“Hala hapiste arkadaşlarımız var”
"Dünyada ve Türkiye'de Basın Özgürlüğü Sorunu" tartışıldığı üçüncü oturuma katılan Medya ombudsmanı Faruk Bildirici ise, "Türkiye'de Medya hiçbir zaman gerçek anlamda biz özlediğimiz, istediğimiz anlamda özgür olmadı. Yani bu ama hem bizim yapısal sorunlarımızdan kaynaklandı, hem siyasi iktidarın baskılarından ve üstelik giderek de daha da artıyor. Daha da yoğunlaşıyor. Yani işsiz kalan arkadaşlarımız oldu, kapanan medya kuruluşları oldu ve hala hapiste arkadaşlarımız var. Bütün bunlara rağmen bu ülkede gazetecilik bayrağının dimdik olduğunu söyleyebilirim. Çünkü birçok konuda insanlar hala her şeye rağmen gazetecilik yapan gazetecilerle her şeyi öğreniyor. Ama tabii şöyle bir gerçek. Bu ülkede bağımsızlık konusunda istediğimiz noktada değiliz. Biz gazeteciler için söylüyorum hem iktidar medyası için söylüyorum hem de muhalif medyası hem de Kürt medyası için söylüyorum istediğimiz anlamda özgür gazetecilik ve tarafsız gazetecilik yapamıyoruz” ifadelerini kullandı.
"Kürt gazeteci ve yıldız gazeteci gözaltında alındığında aynı tavrı göstermiyoruz"
Faruk Bildirici şöyle devam etti:
"Yani özgürlüğün ilk koşullarından biri de bağımsızlık ve tarafsızlıktır. Orada da sorunlarımız var. Şunu da eklemem lazım tabii. Maalesef Kürt gazeteci arkadaşlar gözaltına alındığında bu toplantıda da söyledim zaten. Onlarla batıdaki ya da yıldız bir gazeteci arkadaş gözaltına alındığında biz medya olarak aynı tavrı, aynı eşit, adil tavrı göstermiyoruz, bunu da bırakmamız gerekir. Nasıl ki bu ülkenin herhangi bir sorunu olduğunda eşit davranmamız gerekiyorsa, aynı refleksi göstermemiz gerekiyorsa, bir kişinin sadece gazetecilik faaliyetlerinden dolayı gözaltına alındığını, işsiz kaldığını ve hapse atıldığını gördüğümüzde hep aynı tepkiyi göstermemiz lazım aynı reflekse karşı çıkmamız gerekiyor. Bu ülkede nasıl ki insanlar kutuplaştıysa, nasıl ki birbirini ayrıldıysa medya da ayrıştı. Biz kendi aramız da gereken mesleki dayanışmayı gösteremiyoruz. Bu, şu kavramlarını bıraktığımızda biraz daha özgürlük konusunda ve mesleki dayanışma konusunda somut adım atmış olacağız. Bizim bütün egemen düşünceye karşı, bize baskı aracı olan düşünce sistemlerine karşı da kendi kafamızı özgürleştirmemiz gerekir. Eğer biz bütün yanlışlara eşit mesafe durmak konusunda kafamızı özgürleştirmezsek, bütün yanlışlara karşı davranamazsak o zaman da kendi özgürlüğümüzü sağlayamayız.”
“Medyamızın ekonomik koşullarına bakmak gerekiyor”
Türkiye'de gazetecilik yapan yabancı gazetecilerin yaşadığı zorluktan ifade eden Amerikalı Naomi Rene ise “Açıkçası sansürden ziyade çok fazla oto sansürle karşılaştım çok fazla konuşulan korku budur. Bu konferansta konuştuğumuz gibi finansal konulara bakmak geriyor, medyamızın ekonomik koşullarına bakmak gerekiyor. Ben serbest çalışıyorum ve makale satmakta zorlanıyorum. Bunu da medyaların finansal yapılarına bağlıyorum" dedi.
Konferansa ev sahipliği yapan Munzur Press Koordinatörü Mehmet Bidav da şu değerlendirmeyi yaptı
“Munzur Press'in düzenlediği uluslararası gazeteci konferansı ikinci kez Dersim'de. Daha önce birincisini yapmıştık 2022 yılında ve geniş katılım olmuştu. Şimdi biz burada genel medya ile yaygın medyayı bir araya getirip, hem yerelin sorunlarını hem genelin sorunlarını hem de basın özgürlüğü sorunları ve gelişen teknoloji ve iletişim araçları karşısında medyanın geleceğini tartışıyoruz. Hem gazetecilerin sorunlarını tartışıyoruz, hem medyayı tartışıyoruz, hem de dünyada, ülkemizde olan sorunları tartışıyoruz. Bu bizim açımızdan son derece önemli. Birincisi bu. İkincisi, genç gazetecileri, deneyimli gazetecileri ile yan yana getiriyoruz. Onları yeni modellerle, gelişkin eğitim almış insanlarla yan yana getiriyoruz. Onlarla tanıştırıyoruz. Gazetecileri, basın mensuplarını bu dayanışma ağı içerisine çekmeye çalışıyoruz. Bu konuda da başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın