DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, partisinin vatandaşlarla bir araya gelerek halka yeni dönemin dinamiklerini anlatmayı ve kaygıları gidermeyi amaçladıklarını belirtti. Gergerlioğlu, uzun yıllardır beklenen bir sürecin başladığını, silahlı çatışmaların çözüm olmadığını ve artık demokratik siyasetin ön plana çıkması gerektiğini vurguladı.
Gergerlioğlu, yeni dönemde Kürt siyasetinin güçlendirilmesi ve özgürlüklerin önünün açılması gerektiğini vurguladı.
DEM Parti, 10 Mart'ta CHP ile görüşme yapacak ve diğer siyasi partileri de ziyaret edecek. Gergerlioğlu, bu görüşmelerde yeni dönemin dinamiklerini ve Kürt meselesinin çözümüne yönelik adımları konuşacaklarını ifade etti. Önceki dönemde çözüm sürecinin dar bir alanda kaldığını, bu kez meclisin ve diğer partilerin sürece dâhil edilmesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme
Gergerlioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme talebi konusunda net bir bilgi olmadığını, ancak süreç devam ederse herkesle diyalog kurulması gerektiğini söyledi. Önceki dönemlerde parti yetkililerinin hükümetle görüşmeler yaptığını hatırlatarak, yeni dönemde de benzer bir yaklaşımın sürdürülebileceğini ifade etti.
Umud hakkı ve siyasi tutuklular
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan ve PKK'nin silah bırakması durumunda umut hakkından yararlanabileceği yönündeki açıklamasına değinen Gergerlioğlu, bu konuda sinyaller alındığını ancak net bir adımın henüz atılmadığını belirtti. Öcalan'ın İmralı'dan ayrılmayı düşünmediğini, ancak görüşme imkânlarının artırılmasının beklendiğini söyledi. Ayrıca, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi siyasi tutukluların serbest bırakılması için Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı.
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Rûdaw TV’de Hevidar Zana’nın sorularını yanıtladı:
Rûdaw: DEM Parti’nin yüzün üzerinde il ve ilçede vatandaşlar ile bir araya gelmesi bekleniyor, siz bu toplantılarda tam olarak neyi amaçlıyorsunuz ve vatandaşlarla neleri konuşacaksınız?
Ömer Faruk Gergerlioğlu: Uzun yıllardır beklenen bir süreç başladı. Kürt meselesi çatışmayla, silahla çözülecek bir mesele değildi. Bunu yıllardır anlatıyorduk ve sonunda bir şekilde adına devlet çözüm süreci, barış süreci demese de bir süreç başladı. Herkes kendisine göre bir isim takıyor buna. Şimdi İmralı'dan gelen açıklamalar, Kandil'in buna olumlu bakması ve kongre toplama aşaması bütün hızlı süren bir trafik içinde kamuoyuna giderek meseleyi ayrıntılı bir şekilde anlatmak istiyoruz. Bu süreç içinde İmralı açıklamasından sonra genel merkezimiz PM, MYK üyeleri ve milletvekilleri il başkanlarıyla toplantılar yaptı. Bu toplantılarda halka meselenin ayrıntılı bir şekilde anlatılması gerektiği düşünüldü. Şimdi neden bu düşünüldü? Kamuoyunda bir tedirginlik var Kürt kamuoyunda seçmenimizde. Çünkü bir taraftan uzun yıllardır beklenen bir süreç yürüyor. Tecrit az çok kalktı ve önemli gelişmeler var. Evet, bunlar hepimiz tarafından çok olumlu karşılanıyor. Ama bir taraftan da kayyımlar atanıyor, tutuklamalar, gözaltılar, baskılar, antidemokratik yasa teklifleri, mecliste inanılmaz yasa tekliflerini görüşüyoruz. Bugün mesela siber güvenlik yasa teklifini görüşüyoruz. İnanılmaz antidemokratik, böyle muhalif düşünen herkesin tepesine binecek bir yasa teklifi var karşımızda. Bu paradoksu tabii biz de açıklamaya çalışıyoruz ama bir taraftan da bu konuda kaygıları olan kamuoyuna yönelerek onlara da bir açıklama yapma ihtiyacı hissediyoruz. Tabii yılların bir statüsü var.
Biliyorsunuz PKK'nin silahı var, işte çatışmalar var, bununla bir süreç gelişti ve ardından demokratik siyaset içinde Kürt meselesi anlatılmaya çalışıldı. Büyük zorluklar yaşandı. Bir taraftan çatışmalar, bir taraftan da partimize yönelik büyük baskılar vekillerin meclisten düşürülmesi, belediyelere kayyımlar atanması, bütün bu süreçler sonrasında bir yere gelindi. Bu gelinen yer yeni bir yer ve o yüzden yeni bakış açıları gerekli. Biz halka bunu anlatacağız. Artık eski bakış açıları değil, yeni bakış açıları geçerli. Yeni bir dünya var, yeni bir coğrafya var, yeni bir yaşam var önümüzde ve silahların bırakılacağı, gerçekten demokratik siyasetin düşünüleceği bir zemin var. Şimdi tabii ki bir kaygı var. İnsanlar silahın bırakılmasıyla devletin acımasız bir şekilde yine 40-50 yıl öncesine dönebileceği ve Kürtler adına elde edilen kazanımların kaybedileceği düşüncesi, kaygısı içinde. Fakat şu da bir gerçek, yeni dönemde eğer ki silah olmayacaksa güçlü bir, Kürt kamuoyu var, güçlü bir Kürt siyaseti var. Bunun altını çizmek istiyoruz. Halkımıza bunu söylemek istiyoruz. Evet, silah devreden çıktığı zaman yani Kürtler haklarını artık talep edemeyecek diye bir şey yok.
Rûdaw: Sayın Gergerlioğlu meclisteki bazı yasa taslaklarından bahsettiniz. Siber saldırıları ile güvenlik önlemleri vs. Siz DEM Parti olarak bu sürece bir yanıt vermek adına yeni yasa tasarıları sunmak adına hazırlığınız var mı?
Ömer Faruk Gergerlioğlu: Biz antidemokratik yasalara karşı mücadele ediyoruz. Ama bir taraftan da öncesinde de hem tecridin bitmesi hem de hasta mahpusların özgürlüklerine kavuşması, koşullu tahliyelerin verilmesi yönünde oluşturulmuş bir yasa teklifimiz zaten öncesinden beri var. Bunları revize edebiliriz. Fakat öncesinde bu konuda yaptığımız çalışmalar var, hazırlıklar var. İşte tecridin bitmesi, şartlı tahliyelerin kolayca verilmesi, hasta mahpusların önün açılması yönünde zaten bir hazırlığımız var ama bunlara yönelik yeni duruma, ekleyecek bir takım hazırlıklarımız da var. Çünkü bu gerektiriyor. Bu konuları tekrar bir gözden geçirerek kısa bir sürede meclise sunmamız zaten zor olmayacak. Tamam silahlar bırakıldı. Peki, siyaset ne yapacak? Siyasetin önünün açılması için de yeni yasa tekliflerinin görüşülmesi gerekiyor. Kürtlerin haklarını koruyan siyasetin önüne açılması, güçlendirilmesi gerekiyor. Özgürlüklerin önüne açılması gerekiyor. Bu noktada halkımıza da kaygılarını bir tarafa bırakmaları gerektiğini söyleyeceğiz. Çünkü evet silahla ilgili bir süreç oldu, evet fakat silah bir yere kadar, onun dönemi geçti. Bunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Fakat demokratik siyasetin binasını çok iyi bir şekilde yükseltmeliyiz. Bu çok önemli. Bunun için yasa teklifleri halkımıza yönelik ikna, bütün bunlara ağırlık vereceğiz.
Bir kaygı olduğu net. Yani halkımızda devletin bizi kandırması, iktidarın bizi kandırmasıyla ilgili önemli kaygılar var. Fakat yeni bir sayfa açılıyorsa, yeni bir demokratik zemin açılıyorsa herkesin de bu riski alması ve demokratik alanı güçlendirmek için bütün her şeyini seferber etmesi ve riskleri de göz önünde bulundurması gerekiyor.
Rûdaw: 8 Marttan sonra özellikle 10 Martta partinizin CHP ile bir görüşmesi olacak. Siyasi partileri tek tek ziyaret edeceksiniz. Onlarla neleri görüşeceksiniz, Türkiye’deki siyasi partilerden neler talep ediyorsunuz?
Ömer Faruk Gergerlioğlu: Partilerle bu yeni dönemi mutlaka konuşmak gerekiyor. Açıkçası önceki dönemin önemli bir ihmali vardı. Çözüm süreci dar kısıtlı bir alanda yürümüştü. Meclis de bu konu ayrıntılı bir şekilde konuşulmamıştı ve buna da diğer partiler içerliyordu. Şimdi biz bu elimizdeki yasa teklifleri üzerinde mutlaka konuşacağız ve tabii şu anda bu mevzu bahis değil ama bir anayasa değişikliği meselesi gündeme gelirse de bununla ilgili ön hazırlıklar yapılabilir. Fakat şu anda şartlı tahliyelerin verilmesi, hasta mahpusların çıkması ve yeni dönemle ilgili esaslı durumlar için konuşmamız gerekecek. Yani bu teknik ayrıntıdan ziyade bu yeni durumda diğer partilerin nabzını yoklamak ilk planda yapılacak iş bu. Yani daha o teknik ayrıntı çok ayrıntısıyla konuşulmaz onu söyleyeyim. Fakat herkes bir onore edilmek, bilgilendirilmek istiyor. Biz de bunu yapacağız. Bu süreci kabul eden tüm partilere gitmek istiyoruz. Bazı bir iki parti kabul etmiyor fakat kabul eden irili ufaklı tüm partilere giderek ayrıntılı bir şekilde yeni dönemde neler olabileceğine dair bilgiler sunacağız.
Rûdaw: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme talebi oldu mu?
Ömer Faruk Gergerlioğlu: Onu tam olarak bilmiyorum fakat bir süreç yürüyorsa herkesle konuşulması gerekiyor. O konuda net bir gelişme yok bildiğim kadarıyla fakat mesajların içeriğine de siz de bakıyorsunuz, görüyorsunuz. Yani burada artık bir ayrım yok. Eğer ki bir barış masasına oturulmuşsa herkesle konuşulması gerektiği apaçık ortada. Belki kendisiyle de olmaz bilemiyoruz onun takdiri fakat öncesinde de bu süreç başladığı zaman buna benzer süreçler olduğu zaman partinin ileri gelen yetkilileriyle parti yöneticilerimiz görüşmüştü, grup başkan vekilleri, genel başkan yardımcıları ile görüşmüştü. Bu da bir şekilde bir muhataplaşmadır işin doğrusu. Biz bu konuda herhangi bir ayrımcılık yapmıyoruz. Herkesle görüşmek isteriz ve eğer ki yeni bir dönem, yeni bir beyaz sayfa açılmışsa herkesle bu dönemi birlikte değerlendirmek isteriz.
Rûdaw: MHP Lideri Devlet Bahçeli Türkiye Parlamentosunda Öcalan’ın PKK’ye silah bırakma çağrısı yapıp örgütün feshini talep ederse Umu Hakkından faydalanabilir diye bir açıklama yapmıştı. PKK lideri Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların bu haktan yararlanması için neler yapılmalı? adımlar atıldı mı?
Ömer Faruk Gergerlioğlu: Bu konuda sinyaller geliyor. Bir umut hakkı konusunda zaten hukuki olarak bir hak var ortada. Fakat bu konuda zaten önemli adımlar atıldı. Onun sonrası gelebilir. Sürece bakacağız. Şu anda herkes biraz temkinli konuşuyor. Fakat şu anda net bir şey söylemek mümkün değil bu konuda. Şu var, illa meclise gelecek, konuşacak şeklindeki cümleler biraz sembolik anlamlar içeriyor. Öyle bir şey olacağını pek sanmıyorum. Zaten Öcalan da böyle bir şey tercih etmiyor. Güvenliği açısından İmralı'dan ayrılmayı düşünmediğini biliyoruz, görüyoruz. Oradaki imkânlarının arttırılması, görüşme trafiğinin arttırılmasıyla ilgili bir durum mevzu bahis olabilir. Yani beklenti bu yönde gibi görünüyor.
Rûdaw: Siyasi tutuklular Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ diğer birçok siyasi tutuklu yıllardır hapiste tutuluyorlar, bu süreçte serbest bırakılmaları için her hangi bir adım atılacak mı?
Ömer Faruk Gergerlioğlu: Umudumuz terörle mücadele kanununda değişiklik yapılmasıdır. Yani önüne geleni düşüncesinden dolayı terörist ilan eden bu terörle mücadele kanunu biliyorsunuz son zamanlarda çıkmıştı. Devletin muhalefet eden insanlara yönelik bir tehdit algısı yüzünden Terörle Mücadele Kanunu (TMK) çıkmıştı ve abartılı bir şekilde çıkmıştı, abartılı uygulanmıştı. Şimdi bu TMK'da mutlaka değişiklikler olması gerekiyor. Yani ağzını açanın cezaevine atılmasına yol açan TMK hükümlerinin ortadan kalkması gerekiyor ve bu konuda mutlaka adımlar atılmalı. Bir süreç eğer ki yürüyecekse yasal olarak bazı adımlar atılması apaçık ortada. Herkesi terörist ilan eden bu maddenin ve örgüt üyeliği, örgüt propagandasını içeren maddelerin değiştirilmesi, kaldırılması gerekiyor. Bu konuda da adımlar atılabilir. Umudumuz bu yönde ve ardından bunun sadece Kürt meselesiyle sınırlı kalmaması ülkede özgürlükler ve demokrasi anlamında herkesi kuşatacak. Yeri gelip itiraz eden muhalefeti, mağdur edilmiş KHK’lıları, herkesi kuşatacak bir yasa değişikliği önemli. Çünkü mesele insanların kolayca terörist ilan edilmesiydi ve bundan dolayı çok uyduruk nedenlerle binlerce kişi şu anda cezaevlerinde. Başta Sayın Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarımız ve birçok farklı muhalif kesimden insan ağır bir şekilde mağdur edilmiş durumda. Umarız ki bu konuda da gelişme olur, olması gerekir. Tabii çok ayrıntıyı bilemiyoruz, biraz sürece de bırakmak gerekiyor. Yani her şey tamam, her şey konuşuldu anlamına gelmiyor. Biraz süreç içinde de konunun pişmesi gerekiyor açıkçası.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın