Pınar Aydınlar
Dersim (Rûdaw) - Sanatçı Pınar Aydınlar, “Devletin Dersim’de hem toprağın altında hem toprağın üstünde yaşatılan değerlere karşı yürüttüğü bir politika var. Bu bir asimile politikası” dedi.
Pınar Aydınlar, 25-28 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen 19. Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında konser vermek üzere Dersim’de bulunuyor.
Sanatçı Aydınlar, “Yıllardır Dersim’e geliyoruz. Dersim sadece festivalle anlıacak bir bölge değil. Festivalin yasaklanması ve iki yıl sonra bu şekilde yapılmasından hoşnut değiliz elbetteki, rahatsızlıklarımız da var. Devletin Dersim’de hem toprağın altında hem toprağın üstünde yaşatılan değerlere karşı yürüttüğü bir politika var. Bu bir asimile politikası. Bunların zincirleme bir halka olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Festivalin iki yıl sonra yapılması ve Dersim’in sadece festivalle anılması meselesinin kötü olduğunu belirten Aydınlar, “Çünkü tüm kutsal değerlere saldırıların yapıldığı, tarihe, canlılara yapılan saldırıları düşündüğümüz zaman aslında bunun sadece kapitalizmin bir doğa talanı olmadığını, bunun bir politika olduğunu ve bu politikaların da özellikle burada direnen hem devrimci güçlere karşı hem de Dersim halkının yaşadığı tarihsel gerçekliğe karşı aslında bir saldırı” diye konuştu.
“Dersim derken 38’i anmadan geçmek olmaz” diye sanatçı Aydınlar, sözlerine şunları ekledi:
“Bugün 38 politikalarının nasıl günümüze yansıdığı ve bunun dahi festivallere nasıl yansıdığını aslında hepimiz farkedebiliyoruz. Ama önemli olan birlikte olabilmek. Bu birlikteliği sağlamak da sadece Kürdistan’ın görevi değil. Tüm Türkiye halklarının sahiplenmesi gerekir. Ortadoğu’nun, Avrupa’nın ve dünyanın dört bir yanından gelen insanlar var. Herkesin sahiplendiği bir mesele olmak zorunda. Sonuçta Dersim sahipsiz değil. Dersim’de gördüğünüz gibi Seyid Rıza’nın heylkeli sadece bir heykelden ibaret değil. İbrahim Kaypakkaya, Mazlum Doğan ve Mahirler gibi bir tarihi simgeliyor, bir direnişi simgeliyor. Bu noktada doğal olarak da Dersim’in festival noktasındaki eksikliklerini biz de farkındayız bu sene özellikle.
Biz sadece Pertek ve Akpazar bölgesine yazıldık. Bu akşamki etkinliğimiz Akpazar’da olacak. Bizlerde merkez de olmayı çok isterdik. Merkez de şarkılarımızı türkülerimizi söyleyelim. Çünkü halkın çok büyük bir ilgisi var. Halkımızın değerleri bizim baş tacımız. Halkımız yaslandığımız en büyük derya. Doğal olarak merkez de kitlesel etkinliklerde yer almayı isterdik. Ama bir kişi de bir milyon kişi de bizim için aynı değerdir. Halka sayı ve rakamla bakmayız. Bizim asıl olarak sahiplendiğimiz bu halkın tarihidir. Bildiğiniz gibi HDP içinde aktif siyaset yapıyorum. Bugün burada, Kürdistan’dan, Amed’ten Serhat bölgesinden ve farklı yerlerden gelen arkadaşlarım yoldaşlarım var.”
Pınar Aydınlar ayrıca, “Dersim hepimizindir. Bu çizgiye çok dikkat etmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Pınar Aydınlar, 25-28 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen 19. Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında konser vermek üzere Dersim’de bulunuyor.
Sanatçı Aydınlar, “Yıllardır Dersim’e geliyoruz. Dersim sadece festivalle anlıacak bir bölge değil. Festivalin yasaklanması ve iki yıl sonra bu şekilde yapılmasından hoşnut değiliz elbetteki, rahatsızlıklarımız da var. Devletin Dersim’de hem toprağın altında hem toprağın üstünde yaşatılan değerlere karşı yürüttüğü bir politika var. Bu bir asimile politikası. Bunların zincirleme bir halka olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Festivalin iki yıl sonra yapılması ve Dersim’in sadece festivalle anılması meselesinin kötü olduğunu belirten Aydınlar, “Çünkü tüm kutsal değerlere saldırıların yapıldığı, tarihe, canlılara yapılan saldırıları düşündüğümüz zaman aslında bunun sadece kapitalizmin bir doğa talanı olmadığını, bunun bir politika olduğunu ve bu politikaların da özellikle burada direnen hem devrimci güçlere karşı hem de Dersim halkının yaşadığı tarihsel gerçekliğe karşı aslında bir saldırı” diye konuştu.
“Dersim derken 38’i anmadan geçmek olmaz” diye sanatçı Aydınlar, sözlerine şunları ekledi:
“Bugün 38 politikalarının nasıl günümüze yansıdığı ve bunun dahi festivallere nasıl yansıdığını aslında hepimiz farkedebiliyoruz. Ama önemli olan birlikte olabilmek. Bu birlikteliği sağlamak da sadece Kürdistan’ın görevi değil. Tüm Türkiye halklarının sahiplenmesi gerekir. Ortadoğu’nun, Avrupa’nın ve dünyanın dört bir yanından gelen insanlar var. Herkesin sahiplendiği bir mesele olmak zorunda. Sonuçta Dersim sahipsiz değil. Dersim’de gördüğünüz gibi Seyid Rıza’nın heylkeli sadece bir heykelden ibaret değil. İbrahim Kaypakkaya, Mazlum Doğan ve Mahirler gibi bir tarihi simgeliyor, bir direnişi simgeliyor. Bu noktada doğal olarak da Dersim’in festival noktasındaki eksikliklerini biz de farkındayız bu sene özellikle.
Biz sadece Pertek ve Akpazar bölgesine yazıldık. Bu akşamki etkinliğimiz Akpazar’da olacak. Bizlerde merkez de olmayı çok isterdik. Merkez de şarkılarımızı türkülerimizi söyleyelim. Çünkü halkın çok büyük bir ilgisi var. Halkımızın değerleri bizim baş tacımız. Halkımız yaslandığımız en büyük derya. Doğal olarak merkez de kitlesel etkinliklerde yer almayı isterdik. Ama bir kişi de bir milyon kişi de bizim için aynı değerdir. Halka sayı ve rakamla bakmayız. Bizim asıl olarak sahiplendiğimiz bu halkın tarihidir. Bildiğiniz gibi HDP içinde aktif siyaset yapıyorum. Bugün burada, Kürdistan’dan, Amed’ten Serhat bölgesinden ve farklı yerlerden gelen arkadaşlarım yoldaşlarım var.”
Pınar Aydınlar ayrıca, “Dersim hepimizindir. Bu çizgiye çok dikkat etmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın