Erbil (Rûdaw) – KDP Politbüro Sekreteri Fazıl Mirani, PKK’nin Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde operasyon düzenlemesi için Türkiye’ye “bahane” sunduğunu belirterek, “PKK, Türkiye’nin Hakurki’ye, Şeladize ve Zaho’nun etrafına gelmesine izin veriyor ama burada yaşayan halkın, çiftçilerin kendi topraklarına girmesine izin vermiyor. Dünyanın neresinde böyle bir şey var?” diye sordu.
Rûdaw TV’de yayınlanan özel söyleşide Senger Abdurrahman’ın sorularını yanıtlayan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Politbüro Sekreteri Fazıl Mirani, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gündemdeki Kürdistan Bölgesi anayasasının çok ertelenmiş bir konu olduğuna dikkat çeken Mirani, Irak Anayasasının 120’inci maddesinde Kürdistan Bölgesi’ne “kendi anayasasına sahip olma” hakkı tanıdığını hatırlattı.
Anayasa meselesinin “siyasi müzayede” konusu edildiğini, bu nedenle geciktiğini anlatan Mirani, “Anayasa bir halkın ve vatanın en temel ihtiyaçlarından biridir. Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Vatandaş ile yürütme arasındaki hukuku belirler, yine yasama, yürütme ve yargı arasındaki işleyişi belirler. Vatandaş bu şekilde haklarını daha rahat talep edebilir” dedi.
Geçmişte olduğu gibi bugün de Kürdistan Bölgesi Başkanı’nın halk tarafından seçilmesini desteklediklerini vurgulayan Mirani, “Başkanın parlamento tarafından seçilmesi de demokratik bir uygulama. Ancak ben kendi oyumla başkan seçilsin isterim, başkasının benim adıma kullanacağı oy ile değil” şeklinde konuştu.
“Asıl tehlike Kürtlerin bir biri ile çatışması”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde PKK’ye yönelik başlattığı operasyonlara ve zaman zaman Peşmerge ile PKK’liler arasında yaşanan gerginliğe dair bir soruya yanıt veren Mirani, “Asıl tehlike sayın Başkan Barzani’nin de haram ettiği Kürdün Kürdle çatışmasıdır. Biz Kürdistan Yurtseverler Birliği ile barıştık, daha öncesinde PKK ile barış yaptık. Dediğim gibi, Başkan Barzani Kürdün Kürt kanı dökmesini haram kıldı. Bununla birlikte biz PKK ile Türkiye hükümeti arasında yaşanan çatışmalarda halkımızın da zarar görmesini, insanlarımızın öldürülmesini istemiyoruz” ifadesini kullandı.
PKK’nin Türkiye’ye, Kürdistan Bölgesi topraklarına geçmesi için “bahane” verdiğini belirten Fazıl Mirani, “Sanki PKK, Türkiye’nin Irak Kürdistan Bölgesi’ni işgal etmesini istiyormuş gibi davranıyor” dedi.
“Her iki taraf da savaşı buraya çekmek istiyor”
PKK’nin geçmişte TSK’nın Zaho ve diğer sınır bölgelerine düzenlediği operasyonlarda, “burayı Türk ordusu için Viyetnam’a çevireceğiz” dediğini ve Türk hükümetinin de kamuoyuna “buralarda PKK’liler kalmadı, Kuzey Irak’ta peşlerine düştük” mesajı vermek istediğini kaydeden Mirani, “Çatışmaların bizim ülkemizde olması her iki tarafın da isteğiymiş gibi görünüyor” diye belirtti.
Fazıl Mirani, PKK’nin “ulus-devlete karşıyız” dediğini hatırlatarak, “Ulusal bir meselemiz yok diyorlar. Madem ulusal probleminiz yok neden hala insanları öldürtüyorsunuz? Suriye, İran ve Irak’ta konfederalizmi kuracaklarını söylüyorlar. Neyiniz var ki başka halklarla federalizm kurabilesiniz? Biz federalizme sahibiz buna rağmen Irak hala bizi kabul etmiyor. Halkımıza bunu anlatmanın zamanı geldi. Biz PKK’ye karşı değiliz, biz bu ülkelerle Kürt partiler arasındaki bu tür davranışlara karşıyız” diye konuştu.
TSK ile PKK arasında yaşanan çatışmalardan sınır bölgelerindeki halkın zarar gördüğünün altını çizen Mirani, “PKK, Türkiye’nin Hakurki’ye, Şeladize ve Zaho’nun etrafına gelmesine izin veriyor ama burada yaşayan halkın, çiftçilerin kendi topraklarına girmesine izin vermiyor. Dünyanın neresinde böyle bir şey var?” diye sordu.
KDP Politbüro Sekreteri, Peşmerge ile PKK arasında çatışma yaşanmasını asla istemediklerini, herkesin de böyle bir durumu “kötü” bulduğunu vurguladı.
“Bahreyn devlet sahibi olsun da Kürtler neden olmasın?”
Eylül 2017’deki Bağımsızlık Referandumundan sonra Iraklı siyasetçilerin içine girdiği tavrı da değerlendiren Fazıl Mirani, “Her zaman söylerim; bizim sorunumuz şahıslarla değil. Caferi, Adil Abdulmehdi, Maliki, Abadi veya Kazımi ile değil. Sorunumuz Kürtleri hizmetçi gören zihniyetledir. Bağdat bu zihniyetten kurtulmadıkça Kürtlerin dostu olmaz” dedi.
Bu konuda Iraklı liderlerden biri ile arasında geçen diyaloğu anlatan Mirani, şunları dile getirdi:
“Bu liderlerden birine birgün, ‘siz Müslüman mısınız?’ diye sordum, ‘evet’ dedi. Ben de ona, ‘o zaman siz Allah’ın Resulü’nün hadislerine karşı çıkıyorusunuz’ dedim. ‘Hangi hadise?’ diye sordu ben de, ‘Hiç kimse kendine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmamalı’ diye yanıt verdim. Bu hadise inandığını söylediğinde, ‘peki bu durumda biz mi müminiz siz mi?’ diye sordum. ‘Neden büyüklüğü Erbil kadar bile olmayan Bahreyn devlet sahibi olsun ama Kürtler olmasın? Körfez ülkelerinin bir çoğu Kürdistan kadar büyük değil’ dedim.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın