Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi seçmeli derslere ilişkin açıklamada bulundu
Haber Merkezi – Eğitim-Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Yöneticisi Fasih Zirek, okullarda seçmeli ders seçiminine ilişkin “Seçmeli ders tercihlerinde temel ölçüt, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri olmalı. Öğrenci özgür iradesiyle tercihte bulunmalı” ifadelerini kullandı.
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ortaokullarda 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı döneminde okutulacak seçmeli dersleri tercih süreci başladı.
Başvurular 21 Ocak'a kadar
Öğrencilerin tercih ettikleri dersleri 3 Ocak - 21 Ocak 2022 tarihine kadar okul müdürlüklerine bildirmesi gerekiyor.
“Yaşayan Dil ve Lehçeler” adı altında Kürtçenin Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde seçmeli dersler için de başvurular yapılabilecek.
Ancak geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da seçmeli dersler için şartlar değişmedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır Şubeleri, seçmeli ders seçimlerine ilişkin sendikanın 2 Nolu Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Örgütleme Sekreteri Fesih Zirek, 4 Ocak’ta başlayan ve 20 Ocak’ta kadar sürecek olan seçmeli ders seçimlerine dair öğrencilere ve velilere çağrıda bulundu.
“Öğrenci özgür iradesiyle tercihte bulunmalı”
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından seçmeli derslerin öğrenci ve velileri tarafından seçildiği söylenilmesine rağmen gerçekte durumun böyle olmadığına dikkat çeken Zirek, okul idarelerinin belli derslerin seçilmesinde yönlendirici olduklarının anlaşıldığını belirtti.
Zirek, “Seçmeli ders tercihlerinde temel ölçüt, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri olmalı. Öğrenci özgür iradesiyle tercihte bulunmalı. Okul idarecilerinin gerekçe olarak derslik ve öğretmen olmamasını öne sürerek öğrencileri kendi tercihlerine göre bu yönlü bazı derslere yönlendirmeleri, bunun propagandasını yapmaları, çalışmasını yürütmeleri seçmeli ders uygulamasını amacından saptırmaktır” diye konuştu.
“Sorgulamayan bireylerin yetişmesine sebep oluyor”
“Bu uygulamalar araştırmayan sorgulamayan kendi kararlarını veremeyen bireylerin yetişmesine sebep oluyor” diyen Zirek, “Zaten sınav sistemiyle öğrenciler ciddi sıkıntılar yaşıyorlar bu durumda öğrencilerin kendi değerleriyle yetişmesi önünde engel teşkil ediyor. Bunlar da Milli Eğitim ve diğer kurumlardaki kadrolaşmalar üzerinden sağlanıyor” diye konuştu.
Bu kadroların Milli Eğitim’deki birçok çalışmasının cemaat, dini dernek ve vakıflarla ortak yürütüldüğünü vurgulayan Zirek, okulların hiç kimsenin kendi düşüncesi ve inanışını çocuklar üzerinde mecbur kılacağı yerler olmadığının vurguladı. Zirek, okullarda bu konuyla ilgili öğrencilerin görüşlerini dikkate almayan ya da yok sayan idareciler suç işlediğini ve tespit ettikleri takdirde bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.
“Herkes anadilinde eğitim almalıdır”
Zirek açıklamasına şöyle devam etti:
“Bunun dışında seçmeli derslerin seçilme zamanları da sıkıntılıdır. Çocuklar şimdi formu dolduruyorlar, ancak işlem 8 ay sonra yürürlüğe giriyor. Bize göre bu işlemler Ağustos ayında yapılmalı Eylül’de de öğretmenler tahsis edilmeli. Bütün öğrenciler özgür olmalı, isteyen dilini isteyen yeteneğine göre bir dersi seçebilmeli. Bu hak da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kanunla düzenlenmiştir. Biz bütün farklılıkların bir arada yaşayabileceğine inanıyoruz. Demokratik bir ortamda herkes anadilinde eğitim almalıdır. Bu tavır bizden bir şey eksiltmez aksine toplumu güçlendirir. Eğitim Sen olarak bu süreci sonuna kadar takip edeceğiz”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın