Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekili ve dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, Irak'ın, bölgedeki diğer devletlerin aksine, istikrar ve refah yolunda ilerleme kaydettiğini fark ettiklerini ifade ederek, “Bu gelişmelerin büyük ölçüde Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Kürtlerin rolüne bağlı olduğuna inanıyorum. Bu, çok etnikli federal bir Irak’ta istikrarın gerçek direğidir” dedi.
Kürtlerin Irak’ta istikrar için önemli bir rollerinin olduğunu belirten Jürgen Hardt, “Kürdistan’ın, yani Kürdistan Bölgesi’nin bir örnek olarak kalmasının ve tüm Irak’a istikrarlı bir etki bırakmasının önemli olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda Kürdistan Bölgesi’nin kalkınma modeli, Irak için bir gelişme modeli ve diğer devletler için bir örnek olmalıdır" diye konuştu.
Almanya’da erken seçim tartışmalarına ilişkin de konuşan Hardt, “Scholz, gelecek yıl Mart ayında erken seçime gidilmesi önerisini sunuyor. Ancak bize göre bu tarih çok geç. Hükümetin geleceğinin nereye gittiği açık, çünkü mevcut hükümet yeterince güçlü değil; bu yüzden Scholz en kısa sürede federal parlamentodan güvenoyu istemeli ve erken seçime gitme yolu açılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Hardt, “Biz Hristiyan Demokrat Parti ve Hristiyan Sosyal Birliği olarak, Aralık ayında ya da en geç Ocak ayında erken seçime yapılmalı; böylece en kısa sürede işlevsel ve güçlü bir hükümet kurabiliriz” sözlerine ekledi.
ABD başkanı olarak seçilen Donald Trump ile Alman hükümetlerinin gelecek 4 yılda nasıl bir işbirliği içerisinde ilişkilere devam edeceği konusunda da konuşan Hardt, “Trump’ın başkanlığı sırasında Almanya’yla nasıl bir yaklaşım sergilediği konusunda büyük bir anlaşmazlık yaşadık. Amerika’ya gittiğimizde tüm bunları yeniden görüşmeye çalışacağız, ancak ABD’de birçok kişi, Almanya’nın Avrupa-Amerika ilişkilerinde önemli ve güçlü bir ortak olduğunu anlıyor. Evet, savunma alanında daha fazla çalışmalıyız ve NATO’ya Almanya’nın katılımı artmalıdır. Almanya’nın NATO’nun Avrupa ayağındaki rolünün genişlemesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekili ve dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, Rûdaw muhabiri Ala Şali’nin sorularını yanıtladı:
Rûdaw: Sayın Jürgen Hardt, bu röportaj için teşekkür ederiz. Burada Almanya için etkili ve işlevsel bir hükümetin varlığının önemini konuşuluyor. Sizce kurulacak hükümet nasıl bir hükümet olmalı?
Jürgen Hardt: Şu anda işlevsel bir hükümete sahip değiliz. Olaf Scholz’un parlamentoda çoğunluğa sahip olmadığının farkındayız. Ancak Almanya'nın mevcut hükümeti parlamentoda güçlü bir konuma sahip olduğu için çoğunluk oyları başka bir başbakan seçilmesine karşı çıkmadıkça görevde kalabilir. Bu nedenle, Olaf Scholz şu anki pozisyonunda sorumluluk almak zorunda ve yeni seçimler ve yeni bir hükümet için hazırlık yapmalı.
Scholz, gelecek yıl Mart ayında erken seçime gidilmesi önerisini sunuyor. Ancak bize göre bu tarih çok geç. Hükümetin geleceğinin nereye gittiği açık, çünkü mevcut hükümet yeterince güçlü değil; bu yüzden Scholz en kısa sürede federal parlamentodan güvenoyu istemeli ve erken seçime gitme yolu açılmalıdır.
Biz Hristiyan Demokrat Parti ve Hristiyan Sosyal Birliği olarak, Aralık ayında ya da en geç Ocak ayında erken seçime yapılmalı; böylece en kısa sürede işlevsel ve güçlü bir hükümet kurabiliriz.
Rûdaw: Anketlere göre partiniz önde görünüyor. Geçtiğimiz aylarda yapılan bazı bölgesel seçimlerde de yüksek oy oranı elde ettiniz. Eğer bu seçimlerde kazanırsanız, mevcut hükümetin yapmadığı neyi farklı yapacaksınız?
Jürgen Hardt: Öncelikle, kiminle hükümet kuracağımıza karar vermeliyiz. Daha sonra, önceliklerimizi belirlemeliyiz. Birinci olarak, Almanya ekonomisini yeniden canlandırmak istiyoruz. İkincisi, Rusya'nın Ukrayna ve tüm Avrupa'ya yönelik saldırganlığını sona erdirmek istiyoruz. Üçüncüsü, göç meselesinde, buraya gelen insanların gerçekten yardıma ihtiyaç duyup duymadıklarını veya Almanya'da barınma ve güvenlik sağlama imkanlarının bulunup bulunmadığını belirlemeliyiz. Dolayısıyla göç, ekonomi ve dış güvenlik meseleleri bizim önceliklerimiz. Kesinlikle bu üç maddeyi müttefiklerimizle uyumlu bir anlaşmanın temeline koyacağız.
Rûdaw: Dünyada birçok değişiklik yaşanıyor. Trump yeniden ABD başkanı oldu. Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor; Ortadoğu'ya bakınca kaos, savaş ve istikrarsızlık dolu olduğunu görüyoruz. Bu krizleri sona erdirmek için planınız nedir?
Jürgen Hardt: Eğer Hamas ve Hizbullah İsrail'e karşı silah bırakır ve Hamas rehineleri serbest bırakırsa, savaş anında sona erer. Bu gerçekleşirse, İsrail'in Hamas'a karşı askeri adım atması için hiçbir gerekçe kalmaz. Esas soru Hamas milislerinin akıbeti ne olacak? En iyi çözüm, silah bırakmaları ve teslim olmalarıdır. Arap dünyasının bu durumu kabul etmesi ve bir daha savaş mezarlığına dönmemesi gerektiğini anlaması gerektiğini düşünüyorum. İnsanlık açısından bakıldığında da böylesi bir adım bu sorunun anahtarıdır. Aksi takdirde İsrail kendini savunmak zorunda kalacaktır.
Her gece İsrail’e yapılan saldırıları görüyoruz. Bu bölgedeki en büyük tehdidin sadece İsrail değil, Filistinliler, İsrail ve Filistin’in çevresindeki ülkelerde yaşayan diğer insanların hayatları için olduğunu vurgulamalıyız. En büyük tehdit terördür. Teröristlerin insanların hayatına karar vermelerine ve yaşama fırsatlarını çalmalarına izin verilmemelidir. Bölge İran gibi bu teröristlere karşı daha güçlü durduğu halde, ki bu sorunların çoğunun İran etkisinde olduğuna inanıyorum, daha ileri adımlar atabiliriz. İsrail ve Filistin sorunu için barışçıl bir çözüm üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda ilerlemek istiyoruz. İki devletli çözüm fikrini konuşurken, Filistin ve İsrail’in egemenliğine karşılıklı saygı gösterilmelidir.
Rûdaw: Şu anda Almanya’da Amerika ile ilişkiler oldukça sıcak bir gündem. Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesinin ardından, Almanya ve Amerika’nın ilişkilerini gelecekte nasıl değerlendiriyorsunuz?
Jürgen Hardt: Bu durumu daha önce de yaşadık ve birçok kişi dünyanın sonunun geldiğini düşünüyordu. Elbette böyle olmadı. Trump’ın başkanlığı sırasında Almanya’yla nasıl bir yaklaşım sergilediği konusunda büyük bir anlaşmazlık yaşadık. Amerika’ya gittiğimizde tüm bunları yeniden görüşmeye çalışacağız, ancak ABD’de birçok kişi, Almanya’nın Avrupa-Amerika ilişkilerinde önemli ve güçlü bir ortak olduğunu anlıyor.
Evet, savunma alanında daha fazla çalışmalıyız ve NATO’ya Almanya’nın katılımı artmalıdır. Almanya’nın NATO’nun Avrupa ayağındaki rolünün genişlemesi gerektiğini düşünüyorum. Ticaret politikalarında daha ileri gitmeli ve mevcut anlaşmazlıkları çözmeliyiz. Örneğin, Airbus-Boeing sübvansiyonları ve cezai vergi anlaşmazlıkları gibi konularda. Bunun büyük bir sorumluluğu omuzlarımızda olduğuna inanıyorum. Ayrıca Trump yönetimi ile Çin ile olan ilişkilerimizi yeniden değerlendirmemiz gerektiği konusunda ciddi bir diyaloğa girmeyi umuyorum. Bunun için bir çözüm yolu bulabilmeliyiz çünkü bu temel üzerinde Çin ile olan anlaşmazlığı başarılı bir şekilde hafifletebiliriz.
Rûdaw: Peki, Kürdistan Bölgesi’ne gelelim. Kürdistan Bölgesi ve Almanya arasındaki ilişkiler, özellikle partinizin Kürtlerle olan ilişkisi oldukça eski tarihlere dayanıyor. Kürdistan Bölgesi’nin yeni bir hükümet kurmakla meşgul olduğunu biliyorsunuz. Kürdistan Bölgesi’ne mesajınız nedir?
Jürgen Hardt: Her şeyden önce, Alman ordusunun Irak’ta kalış süresini parlamentoda uzattık. Irak'ın, bölgedeki diğer devletlerin aksine, istikrar ve refah yolunda ilerleme kaydettiğini fark ettik. Bu da Irak’ın ciddi bir desteğe ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor. Bu geleceğin, yani kişisel görüşüm olarak, büyük ölçüde Kürtlerin Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki rolüne bağlı olduğuna inanıyorum. Bu, çok etnikli federal bir Irak’ta istikrarın gerçek direğidir.
Eğer Kürdistan’daki hükümetle ekonomik iş birliği çerçevesinde yakın bir ilişki kurabilirsek, Almanya öncü bir rol üstlenmeye hazırdır. Bu, ekonomik iş birliğinin yanı sıra pazarların açılması anlamına gelir. Elbette ki Ortadoğu’daki savaşa bağlı sorunların çözümü konusunda net bir bakış açımız var. Bölgede yaşananların Irak için büyük bir yük olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim çünkü dürüst olmak gerekirse, İran’ın füzeleri günlük olarak Irak topraklarında İsrail veya başka yerlere doğru fırlatılıyor. Bu, Irak’ın egemenliğinin açık bir şekilde ihlal edilmesidir.
Rûdaw: Partinizin Kürtlere verdiği destek yüksek mi?
Jürgen Hardt: Partimizin Irak’taki Kürtlerle köklü bir ilişkisi var; ben de özellikle orada bulundum. Kürdistan Bölgesi’ndeki üst düzey siyasilerle ve tüm demokratik kesimlerle sürekli bir diyalog halindeyim. Bu anlamda gerçekten güçlü bir perspektife sahibim. Kürdistan’ın, yani Kürdistan Bölgesi’nin bir örnek olarak kalmasının ve tüm Irak’a istikrarlı bir etki bırakmasının önemli olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda Kürdistan Bölgesi’nin kalkınma modeli, Irak için bir gelişme modeli ve diğer devletler için bir örnek olmalıdır. Benzer bir geleceğin Lübnan’daki çok uluslu bir toplumda gerçekleşmesini de diliyorum.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın