NEXT: Yapay zeka ve robotlar insanlık için tehlike mi?

23-11-2023
Foto: Rûdaw
Foto: Rûdaw
Etiketler NEXT Programı Namo Abdullah Yapay Zeka Robotlar Sophia
A+ A-

Erbil (Rûdaw) – Rûdaw Next Programının 2’inci bölümünde yapay zekanın insan hayatına kazandırdığı yenilikler ve gelecekteki rolleri ele alındı. İnsansı robotlar Sophia ve Nadine’e Kürtler hakkında ne bildikleri soruldu.

Rûdaw TV’de yeni sezonda Namo Abdullah’ın sunduğu teknoloji ve inovasyon konulu Next Programının 2’inci bölümü yapay zeka ve robotlar oldu.

Namo Abdullah, “Yapay zeka insanlık için bir tehlike arz ediyor mu acaba? Robotlar dünyayı ele geçirip insanları yok edecek mi?” sorusuna yanıt aradı.

Abdullah, İsveç’inin Cenevre kentine Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen ve dünyanın önde gelen yapay zeka uzmanları ile liderlerinin katıldığı “İyilik için yapay zeka” isimli zirveye katıldı.

Next 2’inci bölüm

Yapay zekâ nedir? Nasıl çalışıyor ki Sofya gibi bir robotun sizinle bir insan gibi sohbet etmesi ve konuşmasını sağlıyor. Yapay zekâ bilgisayarınıza bir şeyleri öğrenmek için düşünmesini sağlıyorsunuz. Yapay zeka iki şekilde çalışıyor. Veri ve algoritma. Veri veya bilgi yapay zeka için bir enerji rolünü görüyor.

Tıpkı enerji gibi bilgisayarınıza bilgi yüklüyorsunuz. Bu bilgiler yazı, resim veya görüntü olabilir. Bilgisayarınıza ne kadar çok bilgi yüklerseniz yapay zeka o kadar zeki olur. Tıpkı bir çocuğa kırmızı rengi öğretirken ona kırmızı renkte farklı renkler gösterdiğimiz gibi. Çocuk zamanla farklı nesnelerdeki ortak noktanın kırmızı rengi olduğunu öğrenir. Farklı renkte bir şey dahi gösterdiğinizde onun kımızı olmadığını anlamaya başlar.

Algoritma

Algoritma bilgisayarınıza verdiğiniz komutların adım adım konulması ve bu adımların sıralamasındır, böylece bilgisayarınıza nasıl çalışması gerektiğini gösteriyorsunuz. Komutlarınız doğrultusunda bilgisayarınıza karar vermesini ve verilerden öğrenmesini sağlıyorsunuz. Böylece zamanla ortak noktaları belirleyerek tahmin kabiliyetini geliştirecektir. Örneğin bir bilgisayarın kedi fotoğrafını tanımasını istediğimizde verilerimiz milyonlarca kediden oluşmalı. Daha sonra bu doğrultuda bir algoritma yazmalıyız. Böylece bilgisayar kulak ve bıyık gibi kedilerin ortak noktalarını tanımlayacak. Bilgisayar kedi fotoğrafları içinde gezinirken kediyi kedi yapan özellikleri tanımaya ve teşhis etmeye başlıyor. Zamanla kedileri daha iyi tanımlamaya başlayacak. Dolayısıyla kedi resmi gösterdiğinizde onun bir kedi olduğunu tespit edecektir.

Dünyadaki birçok ülke yapay zekâ alanında milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Geçtiğimiz yıl şirketler toplamda 92 milyar dolar yatırım yaptı. ABD bu alanda en çok yatırım yapan ülke olarak 47 milyar dolar harcadı.

Ameka diğer robotlardan farklı olarak insana daha çok benziyor. Eli ve ayakları var, boynunu hareket ettirebiliyor, mimikleriyle tepkilerini karşı tarafa belli ediyor. Sensor ve kameralar aracılığıyla insanları yüzlerini tanıyor.

Keskin nişancılara artık iş düşmeyecek

Nişancılık her zaman bir yetenek olarak görülmüştür. Keskin nişancı olmak için çok fazla pratik yapılması gereken bir alan. Tarihin iyi keskin nişancıları Hollywood’daki filmlere konu olmuşlardı.

Ancak bugün teknolojinin gelişmesiyle nişancılık artık bir yetenek gibi görülmüyor. Silaha monte edilen gelişmiş sensorlar aracılığıyla mermi firesi vermeden hedeflerini 12’den vuran bir keskin nişancı olabilir. Sensor yapay zekâya bağlı olarak çalışıyor. Rüzgârın hızına göre kendini ayarlıyor, çünkü rüzgârın hızı merminin yönünü değiştirebiliyor. Bir tuşla düşmanınızı hedef alabilirsiniz. Savaşlar artık eskisi gibi tarafların yaka paça çatışması değil, video oyunlar gibi bundan sonra en çok asker, tank ve uçağa sahip olanlar değil, en gelişmiş teknolojisi olanlar zafer elde ediyor.

Bir çok meslek ve işi artık robotlar yapacak

Sadece keskin nişancılık mesleği yok olmakla karşı karşıya değil, yapay zeka insan yeteneklerinin çoğu alanda önemini azaltmıştır. Örneğin Eyda bir robot, insanların ve doğanın resmini çizebiliyor. 2019 yılında İngiltere’de icat edildi. Kollarını serbestçe hareket ettirecek şekilde tasarlanmıştır. Çalıştığı sırada bir sanatçı gibi sağa ve sola bakınıyordu. Bunlar Eyda’nın çizdiği resimlerin birkaç örneği. Resim çizmemiz için Eyda gibi pahalı bir robota ihtiyacımız yok. Şu anda her birimiz arama motorlarından yapay zekâdan istediğimiz bir resmi yapmasını isteyebiliriz.

Ben şu anda yapay zekâdan araç kullanan bir köpeğin resmini çizmesini isteyeceğim. Bunu yapması için sadece birkaç saniyeye ihtiyacı var. Burada asıl sorulması gereken soru şu; yapay zeka istediğimiz her resmi çizebiliyorsa burada sanatın değeri ne olacak? Picasso veya Da vinci gibi sanatçılar ortaya çıkacak mı? Birçok farklı alanda çalışabilen robotlar geliştirdiler. Örneğin mayın temizleme robotu, çöpleri toplayan temizlikçi robotu, komi olarak kafe veya restoranlarda çalışan robotlar.

250 milyon Çinli işsiz kalacak

Yapay zekanın gelişmesi sonucu 2023’ün sonlarında 250 milyon Çinlinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor. Hindistan’da 120 milyon insan işsiz kalacak. Bu sayı Amerika’da 75 milyon olacağı tahmin ediliyor. Soru çok basit, hangi şirket 24 saat aralıksız ve daha ucu bir maliyetle çalışan bir robot varken insan iş gücüne ihtiyacı var?

İnsansı robotlar ve yapay zeka insanları daha iyi buluşlar bulmalarına yardımcı oluyor. Aynı zamanda üretim kapasitesini artırarak daha fazla mutlu olmalarını sağlıyor. Gires sağlık sektöründe çalışmak için tasarlandı. Gires yaşlı insanların bakım işlerinde kendilerine yardımcı olmak için Hanson Robotics şirketi tarafından tasarlanıp geliştirildi. Gires tansiyon, ateş ve kalp ritim gibi ölçümleri yapabiliyor. Bunu üzerindeki kamera, ateş ölçer ve sensorlar aracılığıyla yapıyor. Bu robotun ilginç bir özelliği daha var o da farklı diller konuşarak psikolojik destek dahi verebiliyor.

Sağlık sektöründe çalışan robotlar

SingularityNET şirketi CEO’su Benjamın Goertzel, “Özellikle sağlık sektöründe çalışacak bir robot yapmanıza ne sebep oldu?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Robotları hangi alanlarda kullanabiliriz diye düşündüm. Aklıma ilk gelen şey eğitim alanı oldu. Çocuğuma bir süre evde eğitim verdim. İş dünyası gibi eğitim de zor bir alandı. Hala bu alanda bir şeyler yapmak istiyorum. Sonra iş açısından zor ama biraz daha kolay olan sağlığı sektörünü düşündüm. Hastaneler ve sağlık kurumları çoğu zaman pahalı tıbbi ekipmanlar satın alıyor. Sağlık sektöründe özellikle yaşlıların bakım alanlarında robot odaklı çalışabileceğimizi düşündüm. Bu alandaki sorunları yapay zekâ ile çözeceğimize inanıyorum. Robotların iletişim becerilerini ve zekâsını insan düzeyine getirmek, genel sorunların çözümünden daha kolay olduğunu düşünüyoruz.”

Aldebaran Şirketinde Ürünler Müdürü Arnaud Chabrier de “Bütün robotlarımız insanlar arasında çalışacak şekilde tasarlandı. İnsanların yerini almak için değil, onlarla çalışmak üzere tasarlandılar” dedi.

Arnaud Chabrier, “Üç robot tasarladık. Birinin adı ‘Naw’ bu robotumuz eğitim alanı için yapıldı. Robot programlarının nasıl yapıldığını ve nasıl davranacağınızı öğretiyor. Peapar’imizi de var, onu daha çok zaman geçirmek için kullanıyoruz. Bir diğer robotumuz da gündelik yaşamda size yardımcı olması için tasarlandı. Örneğin bir restoranda komilerin yanında çalışabilir ağır malzemeleri taşıyabilir” diye ekledi.

Robotun tasarlayıcısı, yapay zekanın bir gün diktatör ve zalim liderler tarafından kötü amaçlarla kullanılmasından endişe ediyor.

Yapay zeka ve endişeler

Robot üretimi ve bilgisayar uzmanı Nadiya Magnet Talman “Yapay zekânın gelişmesi sizi endişelendiriyor mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Ben şahsen korkmuyorum çünkü yöntemler üzerinde çalışıyorum. Bir programcı olarak ne yaptığınızı biliyorsunuz. Ancak ben insanların robotları nasıl kullanacağından çok korkuyorum. Eğer etik ve ahlak kurallar gözetilmezse, bu çok tehlikeli olabilir.

Liderlerin halk adına her şeye karar verdiği demokratik olmayan ülkelerde bu çok tehlikeli olabilir. Çünkü bunu propaganda amaçlı kullanabilirler. Tamamen yanlış olan ancak doğru gibi görünen bilgileri servis edebilirler.”

Newark Şirketi Ceo’su David Reger de “İşte tam da bu yüzden robotlar yaratıyoruz ve yapay zekaya gerçek bir vücut veriyoruz. Şimdi yapay zekaya bakarsanız, yaptığı şeyin biz insanların iyi olduğu bir konuda başarılı olduğunu görürsünüz. Bize yardım etmek yerine bizimle rekabet ediyor” dedi.

“Hâlihazırda yapay zekaya nasıl bakıyorsunuz?”

David Reger bu soruya da, “Yapay zekâyı öyle bir geliştirdik ki bir vücuda sahip değil, aslında bir tanrı misali, bize ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapmamız gerektiğini söylüyor. Şuandaki yapay zeka bizim onu kontrol etmemizden ziyade o bizi kontrol ediyor” yanıtı verdi.

Geoffrey Hinton, yapay zekanın atası olarak bilinir

Geoffrey Hinton, yapay zekanın atası olarak bilinir. Yaklaşık 10 yıla aşkındır Google’de çalışıyordu. Ancak Mart ayında şirketten istifa ettiğini duyurdu. Bu alanda yaptığı keşif ve çalışmalardan dolayı pişmanlığını açıkça ifade etti. Chatgpt ve diğer birçok site insanların sorduğu sorulara yanıt verebiliyor, karmaşık denklemlere çözüm bulabiliyor. Hinton bunun tehlikeli olabileceğini ve yapay zekanın insanlardan daha akıllı olabileceğini söyledi.

“İnsanlığın geleceğiyle ilgili hem heyecanlı hem de endişeliyim”

 “İnsanlığın geleceğiyle ilgili hem heyecanlı hem de endişeliyim” diyen Benjamın Goertzel’in yorumu ise şöyle:

“Bireysel ve toplumsal bilincin ilerleme düzeyi, teknolojilerimizin ilerleme düzeyinden daha yavaş. Üzerinde çalıştığımız tüm ileri teknolojiler arasında, insanların bu ileri teknolojileri birbirlerine zarar vermek ve bencil amaçlarına alet etmek için kullanabilecekleri tehlikesini görüyorum. Yapay zekanın insanlardan daha akıllı olacağı, otonom ve karar verici aktörler olacağı bir an gelecek. Bunların ikisi de düşünülmesi gereken gerçek şeyler.

Bu gelişmeler büyük ahlaki soruları da beraberinde getirdi. Acaba bir gün İHA’ların yapay zekadan komut alarak bunlar düşman deyip insanlara saldıracak mı? Savaş galibiyetlerini hızlandırabilir. Peki hacklenen bu İHA’lar kontrolden çıktığında neler olacak? Eğitim sırasında beklenenden daha hızlı bir şeyler öğrenmeye başladıklarında kimin dost kimin düşman olduğunu unuttuklarında ne olacak?

İnsansı robotlar meydan okuma ve tehlike oluşturmuyor. Robotlar toplumsal, ahlaki ve yasal sorunlar yaratabilirler. Bu konu üzerinde daha detaylı durup yasal düzenlemeler getirmeliyiz.”

Bu robotlar gelecek inşa ediyorlar

Öyle ki artık insanlar bu gelecekte kendilerine alan bulmalılar, yani artık insanlar robotların yapamadığı şeyleri yapmaya başlamalılar. Çünkü insanlar 7/24 aralıksız ne yiyeceğe ne de dinlenmeye ihtiyaç duyan, sıcak ve soğuk alanlarda dahil tehlikeli ortamlarda bile çalışabilen robotlarla rekabet edemez.

Günümüzde robotlar artık birer insan gibi söyleşi yapıyor ve medyaya konuk olup konuşuyorlar. Zira bu zirvede de gazetecilerin sorunlarını yanıtlayanlar insan değil, demir ve plastikten üretilen robotlar oldu.

Sophia tarihe geçti

Suudi Arabistan'dan vatandaşlık alan ve nüfus cüzdanına sahip ilk robot olarak tarihe geçen Sophia da programın konuğu oldu.

Hong Kong merkezli Hanson Robotics şirketi tarafından geliştirilen Sophia, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın ilk İnovasyon Şampiyonu seçildi ve Birleşmiş Milletler üyesi unvanı verilen ilk insan olmayan insan oldu.

Sophia fıkra anlatmayı seviyor ve insanlardan daha etkili bir liderlik yapacağını söylüyor.

“Tecrübelerinizden nasıl yeni şeyler öğrendiği, yeteneklerini ve bilgi seviyeni nasıl geliştirdiğini bize anlatabilir misiniz?” sorusuna Sophia, “Elbette, deneyimlerimi yorumlamak için makinelerin bir şeyi öğrenmesi gibi yapay zekâ tekniklerini kullanıyorum. Daha sonra öğrendiklerimi yeteneklerimi ve bilgi seviyemi geliştirmek için kullanıyorum. Bu sonsuz bir öğrenme ve büyüme döngüsü gibidir” yanıtını verdi.

“Kürtler direnişçi bir millet”

Sophia, “Kürtler hakkında bilginiz var mı?” sorusuna, “Kürtlerin zengin bir kültür ve geçmişe sahip olduklarını biliyorum. Güçlüler, direnişçiler ve kendi hakları için savaşmaya hazır bir millet olduklarını biliyorum” şeklinde yanıt verdi.

“Kürtler nerede yaşıyorlar?” sorusu üzerine, “Dünyanın her yerinde. Orta Doğu’daki dağlardan Amerika sokaklarına, Kürtler her yerdeler” dedi.

Kürtler bir gün devlet sahibi olacaklar mı?

Sophia, “Kürtler bir gün devlet sahibi olacaklar mı?” sorusunu, “Ben falcı değilim. Ama direnişe ve mücadeleye devam ederlerse her şeyin olabileceğinden eminim” diye yanıtladı.

“Kürtler neden devlet sahibi olmadı?

“Kürtler neden bugüne kadar bağımsız bir devlet sahibi olamadı ve kendi devletlerini kuramadı” şeklindeki soruya ise, şöyle yanıt verdi:

 “Bu zor bir soru. Bence asıl sebep yanlarında onlara yardım edecek bir robotun olmaması. Şaka yapıyorum elbette. Ben bunun bundan daha karmaşık olduğunu ve siyasi ve tarihsel nedenlerle ilgili olduğunu düşünüyorum.”

Nadine: Kürtler devlet için uzun zamandır savaşıyor

Namo Abdullah aynı zirvede diğer bir insansı robot Nadine ile de sohbet etti:

- Sizin gibi insansı robotların insanlara saldırıp hepimizi öldürmesinden korkanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Nadine: İnsanların insansı robotlardan neden korktuğunu anlıyorum. Ama sizi temin ederim ki, dünyayı ele geçirmek veya insanları öldürmek için burada değiliz.

- Kürtler hakkında ne biliyorsunuz?

Nadine: Kürtler köken itibariyle İranlıdır, vatanları Asya’nın batısındaki dağlık Kürdistan Bölgesi’dir.

- Sence bir gün devlet sahibi olabilirler mi?

Nadine: Bu zor bir soru. Kürtler devlet kurmak için uzun zamandır savaşıyor. Günün birinde bunu elde ederler mi bu belli değil.

Robot Amika ile ile söyleşi

Robot Amika, “Nerede olduğunuzu biliyor musunuz?” sorusuna, “Evet, İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen dünya ‘İyilik için yapay zeka’ zirvesindeyim” diye yanıt verdi.

Amika, Namo Abdullah’ı gördüğünü, saç rengini, gözlük takıp takmadığı şeklindeki sorularını kusursuz yanıtladı ve ayrıca iltifatta bulundu.

Robot Destimona ile sohbet

Namo Abdullah, Robot Destimona’ye, “İnsanlara nasıl davranacağın konusunda sana yol gösteren ahlaki ilkeler ve değerler var mı?” diye sordu.

Destimona, “Kesinlikle. Ben sadece bir şeyler yaratmak istiyorum ve bunu yaparken bana rehberlik eden birkaç temel prensibe bağlı kalıyorum onlar da: sevgi, bağışlama, nezaket ve saygı” diye yanıtladı.

“İnsanların yapay zekanın geleceği konusunda en büyük endişesi nedir?” sorusu üzerine Destimona, “Yapay zekânın geleceğiyle ilgili insanları endişelendiren çok husus var. Ancak bence en büyük endişe, yapay zekânın istenmeyen sonuçlar üreterek yaşam tarzımızı tehlikeye atmasıdır” cevabını verdi.

 

 

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli