Brwa Kyani*
Bu ayın başında, İngiliz medyasının önemli ismi, haber sunum ve televizyondan canlı haber aktarımında yenilik yaratan döneminin devrimcisi olan Sir David Nicholas hayatını kaybetti. Nicholas’ın tarafsız habercilik ve dengenin sağlanması konusunda çok önemli bir sözü var; "Eğer Tanrı ile bir röportaj yaparsan, Şeytan'a da yanıt hakkı veririm” diyor.
Avrupa haber değişim ağı ENEX bileşenlerinin ortak toplantısı bu yıl 9 ve 10 Haziran tarihlerinde Almanya'nın Köln kentinde düzenlendi. Rusya-Ukrayna savaşının üzerinden yaklaşık 110 günlük bir süre geçmişti ve sadece Avrupa haber ağları için değil, aynı zamanda diğer ağ ortakları gibi Rûdaw Medya Grubu’nun da ilk gündemi haline gelen bu savaş, “nasıl bir yayın politikası” konusunda ilginç hikayeler barındırıyordu.
Toplantıda, yeni medya eğilimlerine ek olarak, savaş yayını, haber ve olayların iletilmesinde dengenin korunması önemli konulardan biriydi. Rûdaw ekibinin bir üyesi olarak panel aralarında, ENEX üyesi 55 uluslararası yayın organından gazeteciler ve departman müdürleriyle birebir konuşma, tartışma şansım oldu. Onlara Rûdaw’ın hikayesini, Sir David Nicholas'ın dediği gibi haber aktarımında "Tanrı" ve "Şeytan" dengesini nasıl koruduğumuzu anlattığımda, bu bölgede, yani Ortadoğu'da tüm tarafların sesine yer veren bir medyanın bulunuyor olmasını hem ilgi ve hem de mutlulukla karşıladılar.
Ukrayna savaşı başladığında, Batı ülkelerindeki çoğu medya için, yayınlarda tarafsızlık dönemi sona erdi. Şubat ayının sonlarında, savaş ve saldırının başlamasından birkaç gün önce, medyanın çoğunun eğilimi Ukrayna halkı ve ülkenin cumhurbaşkanı Zelensky'ye sempatiyi attırmak, buna karşı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşıtlık yönündeydi. Onlar açıkça Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesine karşı gelinmesini, bunun yanında eğer Rusya’dan karşıt sesler çıkarsa bunu da dünyaya duyurmak gerektiğini savundu.
Örümcek ağı gibi dünyada haber yayınlarının büyük bölümünü saran uluslararası medya ağlarının önemli simalarının Rûdaw’ın hikayesini, haber ve enformasyon yayınında sergilediği profesyonelliği ve karşılaştığı engelleri pür dikkat dinlemeleri bizim için önemliydi. Akşam yemeğinde ENEX bileşenlerinin temsilcilerine, Rûdaw Kürtçe (Sorani) bölümü Facebook sayfasının başarılarından bahsettim. Rusya hakkındaki gelişmeleri muhabirleri, Ukrayna’da sıcak temas bölgelerindeki durumu ise bölgeye gönderdiği ekipleri aracılığı ile nasıl takip ettiğimizi, video ve yayınlarımızın yüz milyonlarca kişi tarafından izlendiğini anlattı. Konferans devam ederken sadece o hafta içerisinde Rûdaw Facebook sayfasında yayınlanan görüntülerin 4 milyon beğeni ve 35 milyondan fazla etkileşim aldığını gösterdiğimde çok şaşırdılar.
Dünyanın en yaygın dillerine nazaran Kürtçenin Sorani lehçesini konuşan insanların daha az sosyal medya kullandığını göz önüne alırsak, sosyal medyada bu kadar çok etkileşim olması ve Rûdaw’ın bu denli etkili olması onları da mutlu etti. En çok da, sadece Ukrayna’dan değil, bölgenin diğer ülkelerinden de takipçilerin Whatsapp’tan gönderdiği tebrik mesajlarına şaşırdılar. Facebook’un çeviri hizmeti, dünyanın her tarafından insanların paylaşımları kendi dili ile izleyip anlamalarına yardımcı oluyor.
Bunun dışında Rûdaw Sorani bölümü Twitter hesabının da bir milyon takipçisi olduğunu ve bu sayıya ulaşan ilk Kürt medyası olduğunu anlattım. Aralarında üst düzey yetkililerin de olduğu takipçilerimizin çoğunun, “Rûdaw’da görmeden bir haberin doğru olduğuna ikna olmuyoruz” dediğine şahit olmaları onlar için hem sevindirici hem de ilgi çekiciydi.
Uluslararası basın kuruluşlarından bu kadar çok gazeteci ve yöneticinin katıldığı bir toplantıda haberlerin geleceği hakkında konuşmamak imkansız olurdu. “Savaş Ukrayna’da ama duman buradan yükseliyor” deyiminde olduğu gibi. Savaş tüm dünyada gıda, akaryakıt ve hayat masraflarını etkiledi, Kürdistan Bölgesi’nde de etkileri açıkça hissediliyor. Savaşın yakın dönemde biteceği tahmin edilmiyor. Batı medyasının gözü ise artan hayat pahalılığı, yerleşim sorunu ve bir yerde bunun her an patlak verebilecek protesto gösterilerine dönüşmesine odaklanmış.
Uluslararası medya ve Batı medyasının yeni eğilimi, yetkililerin propaganda ve açıklamalarından uzaklaşılması gerektiği yönünde. Onlar, “yetkililer bize duymak istediklerini söylüyor, dolayısıyla yetkililerin sözlerine yüzde 100 inanmak yerine, olayların ve haberlerin gerçek sahiplerine, yani halka dönmeliyiz” diyor.
Bu eğilimin tartışıldığı panelde, “Rûdaw çalışmalarının birçok yerde yasaklanması ve yayınlarının engellenmesinin nedeni de bu değil miydi zaten?” diye düşündüm.
*Gazeteci/Rûdaw Dijital Medya Editörü
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın