Türkmenleri Arap cephesine itmeyin

13-08-2023
Etiketler Irak Telegram Arif Qurbani Kerkük Kürt Türkmen Seçim Araplaştırma
A+ A-

Okuduğum tüm toplumlar tarihinde Kürtler kadar ulusal ve belirleyici sorunları çözüm iradesinden mahrum başka bir millet görmedim. Kürtler gibi kapalı bir çember içinde dönen, kendi hatalarından ders çıkarmayan ve onları tekrar eden başka bir millet yok.

Kürt siyasi güçlerinin ulusal ve belirleyici meselelerdeki çaresizliği ve sorumsuzluğu karşısında sık sık şok oluyor, hatta bu ölümcül hatalarını nasıl eleştireceğinizi bilemiyorsunuz. Bugün Kerkük il genel meclisi seçimlerinde gördüğümüz, Kürt partilerinin dört-beş farklı listeyle seçime gitme kararları tam da bu duyguyu yaratıyor; “acaba Kürt partileri karar almadan önce gerçekten düşünüyor mu?”

Bağdat'ın 2005'ten sonraki yıllarda Kerkük'te seçim yapılmasına neden izin vermediğini ama bu zor durumda neden seçimi dayattığını şimdi daha iyi anlıyor musunuz? Nedeni açıktır, çünkü Bağdat biliyor ki Kürtler, hiç bu kadar bölünmüş ve kendi içlerinde uyumsuz olmamıştı. Kader tayin eden bir sorunu çözmek için Kürtlerin kendi içindeki durumunun bozulmasından yararlanmak istiyor.

Bağdat, 16 Ekim'de (16 Ekim 2017’deki Kerkük saldırısı) üç ülkenin (İran, Irak ve Lübnan) şiddet, askeri süreç ve milis saldırılarıyla Kerkük'e dayattığının, mevcut durum dışında kendisine hukuki meşruiyet kazandıramayacağını biliyordu. Altı yıldır Kerkük'e Bağdat'tan vali atayamamasının, şehri vali yardımcısı ile yönetmesinin nedeni bu durumda yasal bir meşruiyet sağlayamadığı içindir. Fakat şimdi Kürtlerin ne kadar bölünmüş ve zayıf olduğunu artık bildiği için de bu sorunu Kerkük'teki hakim Arap ulusunun çıkarları doğrultusunda çözmek istiyor.

Eminim ki, Kürtler bu kadar bölünmemiş olsaydı ve Bağdat Kürtlerin Kerkük'te birleşeceğinden emin olsaydı, önceki il meclisi seçimlerinde olduğu gibi bu kez de Kerkük için türlü türlü bahaneler bulur ve ilde seçim yapılmasına izin vermezdi. Ama onlar bizden daha iyi evimizin içindeki kargaşanın farkındalar ve bu yüzden örümcek ağı gibi ördükleri birçok mesele gibi Kerkük meselesini de bu koşullarda çözmek istiyorlar.

Ne yazık ki bu olanlar siyasi partiler yüzünden oluyor. Son 20 yılda olduğu gibi, Kerkük konusunda da belirleyici bir karar almak için Kürtlerin lehine pek çok fırsat doğdu ve Kürt partilerinin yanlış politikaları ile yönetimleri yüzünden bu fırsatlar heba edildi. 16 Ekim olaylarından sonra seçim kararı, Kürtler için Kerkük'teki bazı denklemleri düzeltmek için yeni bir fırsattı ama, bir kez daha seçime sundukları çoklu listelerle bu küçük fırsatı kaçırmakla kalmadılar, Kerkük'e dayatılan durumun ve gerileme sürecinin meşruiyet kazanmasının ve hukuki bir kılıf bulmasının yolunu açtılar.

Artık zaman geri gelmez ve Kürtlerin tek tek listeyle seçime girme imkânı yok. Ama Kerkük sorununun ve toplumlar arasındaki ihtilafın niteliği nedeniyle Kerküklü Kürtlerin seçime yüksek düzeyde katılması bekleniyor. Bu da Kürtler için yeni bir fırsat yaratıyor. Kazanacak Kürt listelerinin seçim sonuçlarından sonra başka bir aşamada birleşebileceklerine dair bir umut yok. Aksine, seçim kampanyasının Kürt listeleri arasındaki ayrışmayı derinleştirmesi de muhtemeldir.

Kürtlerin tek başına il meclisinde Türkmen ve Araplar kadar oy elde edip yedi ila sekiz sandalye kazanması beklense de, Kerkük valiliği için bir Kürt adayı üzerinde anlaşmaları beklenmiyor. Geçmiş yılların tecrübesi, KYB ve KDP'nin Kürt olmayan diğer taraflarla ayrı ayrı anlaşmaya hazır olduğunu ancak, kendi içinde anlaşamadığı acı gerçekleriyle doludur. Bu sefer denkleme Yeni Nesil (Newey Nwê) de girmiş durumda ve ne KYB ne de KDP ile herhangi bir anlaşmaya girişmeyecek.

Bu fırsatı kaçırmamak ve Kerkük'ü egemen Arap milletine altın tepside sunmamak için en azından kendi aralarında Kürt bir aday konusunda anlaşamıyorlarsa şimdiden Sünni bir Türkmen ismi vali yapmak için Kürtlerin yardıma hazır olduklarını Türkmenlere bildirebilir ve bu konuda söz verebilirler. Ancak bu şekilde Kürtler oyunu kendi lehlerine çevirebilirler. Çünkü Kerkük, Türkmenler için olduğu kadar Kürtler için de belirleyici ve hassastır.

Araplar birçok mevki ve güce sahip oldukları için Türkmenlere Bağdat'ta mevzi ve imtiyazlar vererek onları kendilerine çekmek isteyeceklerdir ki geçmişte de bu yolu denemiş ve başarılı olmuşlardır. Kürtler, Araplar gibi Türkmenlere Kürdistan Bölgesi'nde mevzi ve imtiyazlar vererek, Bağdat kadar Erbil'e de baktıracak bir politika izleyemediler. Dolayısıyla bunu telafi etmek için uzlaşmayı düşünmeli ve onlara Kerkük'te görevler verilmelidir. Çünkü Araplar, Kerkük'teki Türkmenler için bunu yapmaya istekli değiller. Kürtler bu kararı verirse o zaman Türkmenler ile Araplar arasında uçurum da büyür ve Türkmenler yüzünü Kürtlere çevirir. Saddam Hüseyin'in devrilmesinden ve Kürtlerin Kerkük'e dönmesinden sonra yapmamız gerekenleri yapmadık. Böylece Türkmenleri Arapların cephesine ittik ve Kerkük sorununu tek başımıza çözemeyecek kadar zorlaştırdık.

Şimdi Kürtlerin geçmişteki hatalarından ders alma ve bu seçimi Kürtler ile Türkmenler arasında yeni bir birlik aşamasına dönüştürme şansı var. Önümüzdeki yıllar Kürtler için zor olacak. Bütün Kürtler bir arada olsalar bile yeni Araplaştırma ve Şiileştirme politikasını engelleyemezler. Ama Türkmenlerin Araplaştırma ve Şiileştirme politikasını reddetme konusunda Kürtlerle ortak tavra sahip olmasını sağlayabilirlerse yeni bir durum ortaya çıkar ve bu da yeni bir “Kürt döneminin” başlamasına fırsat olabilir. Ancak bunu yapmazlar ve her bir Kürt listesi kendi partisinin kazanımlarının peşine düşerse, Kürtlerin Kerkük’teki konumu da yakın zamandan Diyala ve Musul'dakine benzer hale gelir.

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli