Avrupa trajedisini kim yazacak?

02-07-2016
Berzan Ferec
Etiketler Avrupa Birliği Brexit Britanya
A+ A-

Bir önceki yazımda, Avrupa Birliği rüyasının Brüksel’de başladığını ve orada sona erebileceğini yazmıştım. Ancak Britanyalılar kendi kararlarını verip Avrupa Birliği’ne ve Brüksel’in gördüğü başkent rüyasına hoşçakal dedi. 19 Şubat 2016’da 27 ülke Britanya’ya, sırf AB’den ayrılmaması için özel statü vermek zorunda kaldı.

 

Britanya’nın AB’de kalması için var gücüyle çalışan Başbakan David Cameron’ın ülkesinin kıyısız bir denizde kalan bir gemi olmaması için verdiği çabaları da yetmedi. Britanyalılar 27 ülkeden ayrılıp kendi gemilerinde kalmayı tercih etti. Karar az bir farkla alındıysa da demokrasiye saygı gösterilmesi adına buna bağlı kalınacak.

 

43 yıllık üyelikten sonra Britanya, tek sistem, tek ülke halinde dünyaya karşı duran ve birçok hayali olan aileden ayrılma kararı aldı.

 

Britanya’nın ayrılmasından okunan, diğer ülkelerde de gelecekte aynı meselenin gündeme geleceği. Avrupa’da yaşanan iç savaş, onları mozaik bir Avrupa’ya götürdü. Karşı cephede ise muhafazkar, gelenekçi, kılıçlarla sınırların belirlendiği dönemi arzulayan bir cephe yer aldı. Yaşananlar; özgürlükçü, birlikte yaşamı savunan bir güç ile dar görüşlü, baskıcı ve sınır yanlısı güç arasındaki çekişmedir.

 

Arada ezilenler ise Erasmus kültürüyle yetişen okumuş, Avrupa arasındaki sınırları kaldıran genç kesimdir. Bunlar Avrupa’da ortak bir yaşam ve dil oluşmasını sağlayanlardır ve ilerlemeyi Birlik’te görenlerdir.

 

İşin kötü tarafı bu cephe; gerici, eski kafalı, muhafazkar olarak belirtilen cephe karşısında yenilgi aldı. Siyasetten uzak duran anti-Avrupacı, yabancı karşıtı cephe bu tür seçimlerde toplumun ihtiyacına yönelik kararlara destek vermezler. Maalesef meydanın bir kez daha bu kesime kaldığı görülüyor.

 

Birtanya’da, kendilerini Avrupa’nın yeni kuşağı olarak gören genç kesim, bu süreçte ülkelerinin ayrılması karşısında yeteri kadar faal olmadıkları için pişmanlık duyuyor. Karşılarındaki yaşlı cephe, ülkelerinin göçmen, terörist, İsalmcı vs’lerle dolacağı ve bir gün kendi ülkelerinde yabancı konumuna düşecekleri, endişesi taşıyor.

 

Britanya AB’den çıktıktan sonra eskisi gibi kalmayacak. Diğer büyük uluslar nasılsa, onlar da kendilerine yeni bir formda kimlik inşa etmek durumunda kalacaklar.

 

Shakespeare, Avrupalı kralların trajedi, ölüm, iktidar ve diğer tüm yönlerini yazmıştı. Peki şimdi kim birlikte yaşamaya alışan Avrupalılar’ın ayrılmayla başlayan trajedisini kaleme alacak?

 

Evet, Avrupa eskisi gibi kalmayacak, Brüksel’in rüyası bitiyor. Fransa Cumhubaşkanı Hollande “Tarih kapımızı çalıyor ve bu durumda bizim de bu tarihsel süreçe yakışır büyüklükte kararlar almamız şart” dedi.

 

Peki farklı milletlerin birlikte yaşadığı ve başkentlerinin küçük dünyalara dönüştüğü ülkeler yalnızlaştı mı yoksa tüm dünya karşısında büyüdü mü?

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.) 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli