Haber Merkezi – DEM Parti Eşgenel Başkanı Tuncer Bakırhan “Demokratik bir ülke için Kürt halkının statüsünü tanıyan, eşit yurttaşlığı esas alan, herkesi kapsayan bir Türkiyelilik tek çözüm yoludur” dedi.
DEM Parti Eşgenel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Bakırhan'ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Darbenin en iyisini 22 yıldır hep birlikte yaşıyoruz”
"Darbelerin en fazla gerçekleştiği ülkelerin başında maalesef Türkiye geliyor. Türkiye'de neredeyse her 10 yılda bir darbe oluyor. Darbeler sadece tank, top, postal, asker dipçikleriyle değil, siyasi darbeler de oluyor, bürokratik darbeler de oluyor. Her gün halkın iradesine dönük işlenen hukuksuzluklar bir darbe değil nedir? Kürt halkının seçmiş olduğu iradesinin yerine kayyım atayıp seçilmiş insanları cezaevinde tutsak etmek bir darbe değil midir? Darbenin en iyisini 22 yıldır hep birlikte emekçiler, ezilenler, Aleviler, kadınlar, sol sosyalist çevreler olarak yaşıyoruz.
“Darbenin yararlananları belli, zarar görenleri bizleriz”
Dün 27 Mayıs darbesinin yıl dönümüydü. Bu darbede de yine anayasa rafa kaldırıldı, bu ülkede başbakan ve iki bakan idam edildi. Bu darbeyi de kınıyoruz. Yine 'kendimizi Demokrat Parti'nin devamı sayıyoruz' diyenler darbe bildirisi okuyup idamların önünü açanlarla kol kola birlikte iktidarda bulunuyor. 27 Mayıs sonrasında gelişen 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve daha nice müdahale darbe mekaniğinin Türkiye'de hala güncel olduğunun göstergesidir. Bu darbe mantığından kimlerin faydalandığını yakın zamanlarda olan askeri ve siyasi darbelerde gördük. Darbeden kimlerin zarar gördüğünü de yaşayarak gördük. Darbenin yararlananları belli, zarar görenleri bizleriz. Biz her yerde emekçilerle, ezilenlerle birlikte askeri ve siyasi darbelere karşı duracağız.
“'15 Temmuz Allah'ın lütfudur' diyenler sanki kendileri değildi”
Erdoğan dün, 'Türkiye'nin en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiyiz' diyor. Peki siz darbe girişimine maruz kaldıysanız biz ne olduk? 12. partimiz insaf. 11 partisi ya kapatılmış ya da kapanmak zorunda kalmış, binlerce yöneticisi eş başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları cezaevlerinde. '15 Temmuz Allah'ın lütfudur' diyenler sanki kendileri değildi.
“Gezi halkların haklı itirazıdır”
Kobanê kumpas davası, Gezi davası, HDP'nin kapatma davası, bütün rehin davalarının tamamı açık birer darbedir. Bugün de Gezi'nin yıldönümündeyiz. Gezi halkların haklı itirazıdır. Karanlık gider Gezi kalır, mücadele kalır. Gezi demokratik bir hak talebidir, yargılanamaz.
Kürt meselesinde çözümsüzlüğü dayatmak da darbe mekanizmasını canlı tutmaktır. Tecrit kimin işine geliyor, ne örtülmeye çalışılıyor? Bunu Türkiye halkları çok iyi biliyor.
Son 70 yıldaki darbelerin yürütücülerine, bildirilerine ve sonrasına bakıldığında tek bir parti görülecektir: MHP. 1970'lerdeki kriz ve koasa bakın, 90'lardaki kriz ve kaosun baş aktörü yine MHP'yi göreceksiniz. Bugün de AKP'yi yanına alarak demokratik siyasete ve toplumsal muhalefete her gün darbeler yapıyorlar. İki siyasi partinin genel merkezleri darbelerin hazırlandığı ve yürürlüğe konduğu merkezler olarak tarihe geçecektir. Genel merkezi değil, darbelerin karargahı haline gelmiş durumda.
"Artık mafya ve çeteler Türkiye'yi kontrol ediyor”
Eskiden devlet mafya ve çeteleri kontrol ederdi, hiçbir mafya devletin haberi olmadan bir çöpü kaldırıp başka yere koymazdı. Bugün Türkiye'de artık mafya ve çeteler Türkiye'yi kontrol ediyor. Yargıda varlar, sanatta, sporda varlar.”
“JİTEM ittifakını bitirin”
Hükümet yetkilileri uyuşturucuyla mücadele en büyük amacımız diyor. O halde buradan İçişleri Bakanlığına ve AKP Hükümetine sesleniyorum; uyuşturucu ile mücadele etmek istiyorsanız iktidarınızın içinde çöreklenmiş çetelere dur deyin. Çürümeye son vermek mi istiyorsunuz? JİTEM ittifakını bitirin. JİTEM ittifakı devam ettikçe katiller çakarlı araçlarla taşınacaktır!
“Her şeyi kapatma sevdanızdan önce ağzınızı kapatın”
Tuttuğu takım küme düşünce bu sene düşme kalksın, oyu düştüğünde baraj kalksın diyen, hoşuna gitmedi diye güneş doğmasın diyen, siyaseten baş edemiyor diye DEM Parti kapatılsın diyen toplum ve akıl düşmanı anlayışa bir önerimiz var. Her şeyi kapatma sevdanızdan önce ağzınızı kapatın. Türkiye’ye en büyük hayrınız bu olur.
“Demokratik bir ülke için Kürt halkının statüsünü tanıyan Türkiyelilik tek çözüm yoludur”
Demokratik bir ülke için Kürt halkının statüsünü tanıyan, eşit yurttaşlığı esas alan, herkesi kapsayan bir Türkiyelilik tek çözüm yoludur. Demokratik dönüşümün tapu senedi demokratik anayasa olacaktır. Demokratik anayasa ekonomik krizin de, uluslararası krizin de yoksulluğun da, savaşın da, şeffaf bir yönetimin de çözümüdür. Bu aynı zamanda Türkiye halklarının ortak talebidir.
“Asgari ücret en az 32 bin TL olsun”
'Temmuz ayında zam yapmayacağız, kira artışındaki yüzde 25'lik sınırı da kaldıracağız' diyorlar. Açıkça topluma aç kalın, açıkta kalın, ölün diyorlar. Halkımıza reva görülen emekçilere ve emeklilere görülen bu yaşamı kabul etmiyoruz. bunun için bugünden başlayarak Temmuz ayına kadar asgari ücretin ve emekli maaşlarının başlatılması için bir kampanya yürüteceğiz. Yoksulluk sınırı asgari ücretin en az yarısı kadar olsun. Asgari ücret en az 32 bin TL olsun. Memurlara verilen seyyanen zam artışı kamu emeklilerine de verilsin. En düşük emekli maaşı da asgari ücret seviyesine çekilsin"
Sokak hayvanları: Bu yasa tasarısına karşı mücadele edeceğiz
Gariptir yasa tasarısının adı Hayvan Hakları Yasa Teklifi. İçeriğinde hayvan hakları yok. Hayvanları katledecek teklifler var. Bu yasa tasarısına karşı mücadele edeceğiz."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın