Von der Leyen: Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerinin karşılanması gerekiyor

17-12-2024
Etiketler Von der Leyen Erdoğan Suriye AB Göçmen
A+ A-

Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki gelişmeler ve Suriyeli göçmenler konularını görüşmek üzere Ankara’yı ziyaret eden Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü.

Basına kapalı 2,5 saat süren görüşmede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa Komisyonu Kabine Başkanı Valdis Dombrovskis ile Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Sekreteri Stefano Sannino da yer aldı.

Beştepe’deki görüşmenin ardından Erdoğan ve Ursula von der Leyen ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan: Hemfikir olduğumuzu gördük

İlk sözü alan Erdoğan, “(AB zirvesinde) Gümrük Birliğinin güncellenmesine cevap verecek, vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararları temenni ediyorum. Türkiye ve Avrupa Birliği arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere, katılımcı bir idarenin tesisinde hemfikir olduğumuzu gördük” diye konuştu.

Leyen: Endişelerin karşılanması gerekiyor

AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen de “(Suriye'de) Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerinin karşılanması gerekiyor. Avrupa, Suriye’nin en büyük donörü durumunda. Bu desteği yeni bir odakla gerçekleştirmeliyiz. Yeniden yapılanmaya odaklanmalıyız” dedi.

Erdoğan ve von der Leyen’in konuşmaları özetle şöyle:

Erdoğan: “Türkiye ile Avrupa Birliği arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz. Avrupa Birliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Görüşmenin ana gündemi atılabilecek ortak adımlardı. Türkiye'nin Suriye'nin istikrarına verdiğimiz önemi ele aldık. Suriye'nin egemenliği ile toprak bütünlüğü başta olmak üzere katılımcı bir iradenin gerektiğini söyledik. Baas rejimi geride büyük bir enkaz bıraktı, bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız. Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil. 13 yıl boyunca katliama uğrarken, uluslararası toplum yeterli desteği vermedi.

Türkiye Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir. Türkiye her iki terör örgütünü de sahada bozguna uğratan tek ülkedir. Bölgemizin geleceğinde ne DEAŞ ne PKK ve türevlerine yer yoktur.

13 yıllık insani buhran ve insanı çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Geri dönüşleri harekete geçirmek için yeni projeleri de bekliyoruz. Görüşmemizde İsrail'in saldırganlığına bir son verilmesi gerektiğini de vurguladım.

“(AB zirvesinde) Gümrük Birliğinin güncellenmesine cevap verecek, vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararları temenni ediyorum. Türkiye ve Avrupa Birliği arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere, katılımcı bir idarenin tesisinde hemfikir olduğumuzu gördük.”

 

Ursula von der Leyen: “Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere, katılımcı bir idarenin tesisinde hemfikir olduğumuzu gördük. En üst düzey seviyedeki diplomatımız Şam'a geri dönecek. Bütün adımları artırmalıyız, HTŞ ile angajmanımızı sürdürmeliyiz. Suriye'nin erken bir şekilde ayağa kalkması için çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Avrupa Suriye'nin en büyük bağışçısı. Bu desteği yeni bir odakla gerçekleştirmeliyiz. Yeniden yapılanmaya odaklanmalıyız. Gerçek anlamda barışçıl bir geçiş döneminin yaşanması gerek. Esad rejiminin yıkılışı Suriye halkına bir ümit veriyor. Bu olabilecek en doğal duygu. Ancak öngörülebilirlik olmadığı için tüm geri dönüşlerin gönüllü bir şekilde olması gerekiyor.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin burada gerçekten çok önemli bir rolü var, bölgeye istikrar gelmesi için çok büyük bir önemi var. Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerinin karşılanması gerekiyor. Aynı zamanda tüm Suriyelilerin ve azınlıkların da güvenliğinin sağlanması gerekiyor.

“Türkiye göç yönetimi konusunda kilit bir ortağımız”

İkinci görev dönemimin ilk ziyaretini Ankara'ya gerçekleştirdim. AB, Türkiye'nin en büyük ticaret ve yatırım ortağı, niyetimiz bunu geliştirmek. Bu çerçevede güncellenmiş Gümrük Birliği ile iletişimiz başlatmayı ben de istiyorum. Türkiye'nin daima milyonlarca göçmene ev sahipliğini yaptığını biliyorum. 2011'den bu yana AB 10 milyar euroyu mültecilere ve ev sahibi ülkelere sağladı. 2024 için ilave 1 milyar euro sağlanmış durumda. Türkiye gerçekten göç yönetimi konusunda kilit bir ortağımız. Sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerek. Türkiye AB arasındaki ilişkiyi derinleştirmek için.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli