Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Azerbaycan'ın hakkına, hukukuna, topraklarına yönelik her türlü saldırının karşısında yer almakta asla tereddüt göstermeyecektir" dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs salgınıyla ilgili konuşan Erdoğan, "Vaka ve ölüm sayılarının yeniden aşağı yönlü eğilime girmiş olması sevindirici. Biraz daha gayretle bu sayıları sıfıra yaklaştırmalıyız" ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Türkiye, elde ettiği küresel başarının karşılığını siyasi ve ekonomik sınıf atlamayla alabilecek bir konumdadır" diye konuştu.
"Ayrım yapmadan herkesi Türkiye'nin hak, hukuk, adalet, meşruiyet temelinde uzattığı barış ve işbirliği eline karşılık vermeye davet ediyorum" diyen Erdoğan Ayasofya'nın ibadete açılması kararıyla ilgili şunları söyledi:
"Son günlerdeki önemli bir gelişme de Ayasofya'nın statüsü konusunda yaşandı. Müzeden camiye döndürülerek vakfiyesindeki amaca uygun şekilde hizmet verecek olması hepimizi sevindirmiştir. Burada bir kez daha Ayasofya'nın kiliseden değil müzeden camiye dönüştürüldüğünün altını çizmek istiyorum. Harap halde bir ana kubbe olarak teslim alınan Ayasofya külliye, minare, şadırvan, imaret, hamam, sıbyan mektebi, sebil, türbe, muvakkithane, hünkar mahfili ve nice eklemeleriyle tam anlamıyla bize ait bir eser haline dönüştürülmüştür. Ramazan ayında ve bayramlarda Ayasofya şehir hayatının merkezindedir.
Fetihten önceki haliyle tasavvur etmekte ısrar etmenin ardında gaflet yoksa başka şeyler aramak gerekir. Kimlerin duvarlara 'zulüm 1453'de başladı' diye yazanları milletimiz herhalde biliyor. Fethin sorgulanışının bir adım gerisi Söğüt, onun bir adım gerisi Malazgirt, İznik'tir. Bu milletin tarihine, kültürüne doğrudan saldırmaya çalışanlar sinsice kendilerine yol bulmaya çalışıyorlar. Aradıkları yolların hepsi milletimizin irfanına çarpıp, yerle yeksan olmuştur. Osmanlı'nın Balkanlar ve doğu Avrupa'da bıraktığı gözacı mirasın hoyratça yok oluşlarına ettikleri tek söz duyulmamıştır. Endülüs'ten Kırım'a kadar medeniyetimizin zirvesini teşkil eden eserlerin yıkılışlarına herhangi bir serzenişi vaki değildir."
“Hiç kimse merak etmesin Ayasofya'nın kültürel miras vasfını koruyacağız” diyen Erdoğan, "İstanbul'da 435 kilise var. Bunların bir kısmını devletimizin cebinden ihya ettik, restore ettik. En son Süryanilere ait Bakırköy'deki bir arsanın bizzat temelini ben gittim attım. Balat'ta aynı şekilde demir kilise diye anılan, ortodoks kilisesinin de açılışını Bulgaristan Başbakanı ve çeşitli dinlere mensup, patrik, papazla birlikte bizzat açılışını yaptım. Bizim farklı dinin mensuplarına, mabetlerine karşı düşmanlığımız, hasımlığımız yok. Tam aksine bizde saygı var. Avrupa ülkelerinde müslümanlara düşen ibadet hane sayısı ile bizim ülkemizde gayrimüslime düşen ibadethane sayısında 4-5 kat fark vardır. Avrupa'daki kilise ve sinagogların önemli bir kısmının da harap vaziyette olduğunu en iyi orada yaşayanlar bilir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'u fethettiğinde hemen Ayasofya'yı imara başladı. Ondan 250 yıl önce Ayasofya'yı zapteden Haçlı ordusu vahşice yağmalamıştır. Bu dönemde yağmalanan eserler Avrupa'nın bazı yerlerinde hala sergileniyor. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, İstanbul'daki 600'e yaklaşan hakimiyetimizi bırakmak niyetinde değiliz. Ayasofya başta olmak üzere milletimizin varlığı, birliği, özgürlüğü ile ilgili konularda kararımızı kendimiz veririz. Ayasofya'yı yanlış bir kararla olsa müzeye biz çevirmiştik, yine biz camiye döndürüyoruz" dedi.
"Azerbaycan'a karşı yapılan saldırıları şiddetle kınıyoruz"
Ermenistan ve Azerbaycan arasında uzun süredir devam eden bir soruna dikat çeken Erdoğan, "Bu konuyla ilgili bir kaç kelam etmeden sözlerimi bitiremeyeceğim. Ecdadın asırlar boyunca yerine getirdiği bu görevi Kafkaslarda neyse yine yerine getirmeye devam edeceğiz. Azerbaycan'a Ermenistan tarafından yapılan saldırıları şiddetle kınadığımız belirtmek istiyorum" dedi.
Erdoğan, "Yukarı Karabağ'ın işgalinden beri süren gerginliğin Ermenistan'ın pervasız ve sistematik saldırılarıyla çatışmaya dönüşmesinden endişeliyiz" diye konuştu.
"Saldırının iki devlet arasındaki sınırlarda, ağır silahlarla yapılması, olayın Azerbaycan'a yönelik bilinçli bir taaruz olduğunu gösteriyor" diyen Erdoğan, " Hiç şüphesiz bu saldırı Ermenistan'ın çapını aşan bir hadisedir. Türkiye Azerbaycan'ın hakkına, hukukuna, topraklarına yönelik her türlü saldırının karşısında yer almakta asla tereddüt göstermeyecektir. Kendi toprakları içindeki çok sayıda sorunu çözemeyen bir ülkenin böyle bir saldırganlık içine girmesi, önce kendi halkına saygısızlıktır" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın