Haber Merkezi – Partisinin MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Geldiğimiz noktada hala seçim sonuçlarını sindirmekte zorlanan, kabullenemeyen bir tablo var. Vatandaş 'iyi ki Kılıçdaroğlu kazanamamış' diyor. Ortaya çıkan tablo vahimdir" dedi.
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) bugün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Muhalefetle ilgili tartışmalar var. Seçimlerin ilk turu devam ederken, bazı odaklar bize şu soruyu soruyorlardı. Seçim sonuçlarını kabul edecek misiniz? Ben de seçim sonuçlarını kabulü açısından bizim bir sorunumuz yok.
CHP'nin bir sabıkası var diye. Geldiğimiz noktada hala seçim sonuçlarını sindirmek de zorlanan, kabullenemeyen bir tablo var. Vatandaş 'iyi ki Kılıçdaroğlu kazanamamış' diyor. Ortaya çıkan tablo vahimdir.
“Türkiye'nin göçmen deposu gibi gösterilmesini reddediyoruz”
Türkiye'nin göçmen deposu gibi gösterilmesini reddediyoruz. 35 bin 797 düzensiz göçmen yakalandı, 16 bini sınırdışı edildi.
15 bini ise geri gönderme merkezinde sınır dışı edilecek.
Orman yangınları
Yeşil vatanımızın korunması için tüm kurumlarımız güçlü bir mücadele veriyor. Bireysel hatalar facialara yol açıyor, hassasiyet olmalı. Orman yangınlarında kullanılan diğer İHA ve SİHA’lara ses çıkarılamazken BBaykar’ın İHA’larına bir kara propagandanın yürütüldüğünü gördük. Baykar'ın İHA'larına dönük olarak ortaya koyulan açıklamalar yanlış. İHA'ların orman yangınlarında kullanılması dünyada bizi pozitif ayrıştıran bir tablo oluşturmaktadır. Hastalıklı bir grup tarafından hedef alınmaktadır.
Kur’an eylemleri
Bunlar nefret suçlarıdır. İnsanlığa dönük suçlardır. İfade özgürlüğüyle hiçbir ilgisi yoktur. BM 'suç' diye niteledi. İfade özgürlüğü adı altında din özgürlüğü tehdit altına alınmaya başlanmıştır. İfade özgürlüğü din özgürlüğünü ortadan kaldıran kutsal nesnelere saldırıya imkan verecek düzeyde olmamalı. Biz bu devletlere siz üzerinize düşeni yapın dediğinizde ifade özgürlüğüne karşı bir söz söylemiş oluyoruz, görevinizi yerine getirin demiş oluyoruz.
Bir yerde Tevrat’a dönük olarak eylem yapılacağı zaman bu engelleniyor. Bu doğrudur. Hiçbir kutsal kitaba karşı eyleme izin verilmemelidir. Onun engellenmesi doğrudur fakat Tevrat’a dönük eylemi engelleyenler Kur’an-ı kerime aynı hassasiyeti göstermiyorlar.
Rusya’nın Kıbrıs’ta ofis açması
KKTC'ye açılan her ülkenin ofisinin tabii ki kıymeti vardır. Ama esas olan bunun ötesinde bir şeydir. İki devletli çözümün kabul edilmesi gerektiğini ifade etti Cumhurbaşkanımız. Müzakereden kaçan onlar oluyor. Avrupa'da bunu başka türlü sunuyorlar. Biz muhataplarımıza bunu söyledik. Bütün bu bölge Akdeniz, AB'nin basiretsiz kararının bedelini ödüyor. O da Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'nin almasıdır. Ya KKTC'yi de alacaksınız ya da bunu öteleyeceksiniz. Türkiye'nin geldiği nokta artık iki eşit devlet şeklinde yürüyeceğidir. Başbakanlık binası yapılıyor, Rumlar bundan bile rahatsız oluyor. Bu sizi ne ilgilendiriyor? Orası Türk toprağı."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın