Haber Merkezi - Nahda Hareketi lideri ve Meclis eski Başkanı Raşid el Gannuşi'nin tutuklanmasından bir gün sonra, Tunus makamları, Nahda’nın bütün ofislerini ülke genelinde kapattı.
İslamcı geleneği temsil eden Nahda Hareketi, Temmuz 2021'de, Cumhurbaşkanı Kay Said parlamentoyu feshetmeden önce Tunus parlamentosundaki en büyük partiydi.
Partinin kapatılması, Avrupa'da ve bir zamlar Tunus’un sömürgesi olduğu Fransa'da yeniden “endişe” yarattı.
Nahda yetkilisi Riyad Şaibi, "Partinin merkezine bir polis birimi geldi ve oradaki herkese binadan ayrılmalarını emretti" dedi.
AFP'ye konuşan parti yetkilisi, "Polis, partinin ülkenin başka yerlerindeki diğer ofislerini de kapattı ve bu binalarda herhangi bir toplantıyı yasakladı” diye konuştu.
Kapatma kararaı, 81 yaşındaki Gannuşi'nin önceki akşam başkent Tunus'taki evinde tutuklanmasının ardından geldi. Raşid el-Gannuşi, tutuklanan bir dizi muhalefet figürünün en sonuncusuydu. Şubat ayının başından bu yana, Kuzey Afrika ülkesi Tunus’ta yetkililer 20'den fazla siyasi muhalif ve şahsiyeti tutukladı.
65 yaşındaki Said, gözaltına alınanların "devlet güvenliğine karşı komplo"ya karışan "teröristler" olduğunu iddia ediyor.
Bugün düzenlenen bir törende konuşan Said, yargıyı "ülkenin içinden geçmekte olduğu bu aşamada üzerine düşen rolü yerine getirmeye" çağırdı. Said, muhalefet partilerini kastederek, "Devleti ve kurumlarını baltalamaya çalışanlara karşı amansız bir savaş yürütüyoruz" dedi.
“Avukatları sorguya alımadı”
Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı Mondher Lounissi Pazartesi günü geç saatlerde Gannuşi'nin polis tarafından sorgulanmak üzere götürüldüğünü ve avukatlarının sorguya katılmasına izin verilmediğini söyledi.
Gannuşi, Cumhurbaşkanı Kays Said parlamentoyu feshetmeden önce parlamentonun başkanıydı.
“Demokrasinin otokratik yönetime dönüş”
Cumhurbaşkanı Kays Said, geçen yıldan beri bir dizi hamleyle geniş kapsamlı yetkileri ele geçirmeye devam ediyor. Muhalifler eylemlerini "darbe" olarak niteliyor ve Arap Baharı ayaklanmalarından doğan tek demokrasinin otokratik yönetime dönüşü olarak adlandırıyor.
Cumhurbaşkanı Kays Said halen kararnamelerle ülkeyi yönetiyor ve makamına sınırsız yetkiler verirken parlamentoyu kısıtlıyor.
Tunus ayrıca ağır dış borç, yüksek enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya. Bu da vatandaşlarının Avrupa'ya gitmer girişimlerine neden oluyor. Ülke, yaklaşık 2 milyar dolarlık kredi için Uluslararası Para Fonu ile birkaç aydır müzakere ediyor, ancak görüşmeler durmuş gibi görünüyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Mart ayında Tunus'un IMF ile acilen bir anlaşmaya varması gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Tunus medyasında yer alan bir içişleri bakanlığı talimatına göre, devam eden olağanüstü hal nedeniyle Nahda ve ana muhalefet ittifakı Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (FSN) ofislerinde toplantılar bugünden itibaren yasaklandı.
AB endişeli
Avrupa Birliği, Gannuşi'nin tutuklanması ve Nahda'nın ofislerinin kapatılmasından "büyük endişe duyduğunu" dile getirdi.
Yapılan açıklamada, "Savunma ve adil yargılanma hakkına saygı gösterilmesinin önemi" hatırlatıldı.
Fransa ise; "endişe verici tutuklama dalgasını" kınadı ve yönetimden zanlılara gerekli adil işlemlerin yapılmasını sağlamasını talep etti.
FSN Başkanı Ahmed Nejib Şebbi dün geç saatlerde AFP'ye verdiği demeçte, "Ülkedeki en önemli siyasi partinin liderinin tutuklanması krizde yeni bir aşamaya işaret ediyor. Bu, rakiplere karşı kör bir intikamdır" dedi.
Önceki gün gözaltına alına Gannuşi, Kasım ayında, partisinin cihatçıların Irak ve Suriye'ye seyahat etmesine yardım ettiği iddiasıyla da mahkemeye çıkmıştı. Bundan önce de kara para akladığı iddiasıyla sorguya çekilmişti.
Ganuşi; ülke Zeynel Abidin Ali’nin yönetimi altındayken yirmi yılı aşkın bir süre sürgünde kaldı, ancak 2011'deki isyanın ardından geri dönerek Tunus siyasetinde baskın bir figür haline geldi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın