Fidan: İsrail-İran savaşı yüksek bir ihtimal olarak değerlendirilmeli

17-10-2024
Etiketler Hakan Fidan İsrail İran Savaş
A+ A-

Haber Merkezi – Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Ortadoğu'da artan gerilime ilişkin "İsrail-İran savaşını yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmek gerekiyor" ifadelerini kullandı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail ile İran arasındaki olası bir savaşı ihtimalini değerlendiren Bakan Fidan "Bunu yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmemiz lazım. Buna ülke ve bölge olarak hazır olmamız gerekiyor" dedi.

Fidan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Savaş başladığı andan itibaren biz tarihi uyarılarımızı yapmıştık. Bu savaşın burada kalmayacağını daha da ileri gideceğini ve fay hatlarında kırılmalara neden olacağını söylüyorduk. Bunun an an artarak devam ettiğini görüyoruz. Henüz Hamas'tan doğrulama olmadığı sürece (Sinvar'ın öldüğü haberi) kabul etmemiz doğru değil.

“İsrail'in Lübnan'a saldırısı bizim için sürpriz olmadı”

Her derinlikli hassas görüşmede iki husus var, bir düşündükleriniz bir söyledikleriniz. (Nasrallah ile görüşme) konuşmamızda benim nihai değerlendirmem Hizbullah'ın kapsamlı bir saldırıya girişmeyeceği sadece Gazze'de askeri harekatını devam ettireceği ve ikinci bir cephenin açılmayacağına dair gözlemim vardı. Şunu da biliyorduk, İsrail'in planlaması başta Hamas olmak üzere daha sonra kendisi için tehdit oluşturan Hizbullah ve sonra Husiler'i ortadan kaldırmaya yönelik planları olduğunu değerlendiriyorduk. Lübnan'a saldırması bizim için sürpriz olmadı. 7 Ekim'den sonra ilk 3 hafta en büyük endişe savaşın yaygınlaşmamasıydı. Hem cephe açılmasını istemiyoruz hem de önce Gazze'ye yoğunlaşıp sonra başka bir yere döneriz fikrinin olmamasını istiyorduk ama İsrail ne hedeflediyse onu yapıyor görünüyor.

“Türkiye çok ciddi uyarılar yapıyor”

Şu anda iç içe geçmiş olaylarla baş başayız. Bir yerde Filistin Gazze soykırımı bir yerde Lübnan var, bir yerde İran'la olası savaş ihtimali var. Hepsinin ayrı dinamiği var. Hepsinin farkındayız. Birincisi bölgede bu savaştan önce de İran ve unsurlarıyla bölgedeki birçok devletin aslında problemi vardı. Bu meselenin Filistin meselesi ile iç içe geçmesi büyük talihsizlik. Lübnan'a geldiği zaman sıra o hassasiyeti göstermediler. Analizlerimizin paylaşılması önemli ama daha da önemlisi devletlerin birçoğunun tavır koyamayacak durumda olması. Türkiye çok ciddi uyarılar yapıyor, mesaj veriyor, deklare edilmesi uygun olmayan hususları da paylaşıyor.

İsrail ile İran arasında savaş ihtimali

Bunu yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmemiz lazım. Buna ülke ve bölge olarak hazır olmamız gerekiyor. Bölgede savaşın yaygınlaşması arzuladığımız bir şey değil. Var gücümüzle son 20 yıldır işgale, yıkıma maruz kalmış Orta Doğu coğrafyamızda savaşa son verme konusunda önemli bir yoğunlaşmamız var. Bölge halklarının istikrar ve güvenliği için savaşın olmaması gerekiyor. Eğer İran kendi meşru müdaafasını yaparsa bu da onun hakkıdır.

“Türkiye 20 yıldır ateş çemberi içinde”

Devleti ve milleti herhangi bir sürprizle baş başa bırakmamak temel esas konu bu. İkincisi geldiği zaman cevap verebiliyor durumda olmamız. Kapasite artırımımız, güvenlik ve istihbarattaki ileri hamlelerimiz dünyadaki gelişmeleri tahmin etme konusunda Türkiye'nin üst düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Sürprizler karşı karşıya kalmadığınız zaman bir krizde mümkünse bunu önlemek yapamıyorsanız ülkenizi bundan ya hiç etkilendirmemek ya da minimuma indirmek. Büyük strateji içerisinde bunu belirli bir yere oturtmak ve kamuoyuna da olağanüstülük hissi vermeden yönetebilmek önemli. İster siyasi ve teknolojik tüm gelişmeler daha fazla bölünmeyi, kamplaşmayı ifade ediyor. Makul görüşleri de ifade eden taraflar var. Biz Cumhurbaşkanımız öncülüğünde kendi milletimizin duruşunu hem bölgeye hem de iç politikaya yansıtarak hem istikrarı hem de milletlerin karşı çıkarına hem de barışı sağlayacak bir odaklanma içindeyiz. Türkiye 20 yıldır bir ateş çemberi ortasında ve içinden sağ salim geçmeyi başardı ve bir anıt gibi yükseliyor. Bölgede bizim sınırımızdaki ve biraz ötesindeki aktör de daha nitelikli iş birliği arayışı içerisinde.

“Kimsenin toprağında gözümüz yok”

Terörizmle mücadele ediyoruz, kimsenin toprağında gözümüz yok, bunu görüyorlar. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz ama dünyada ve bölgede yalnız değiliz. Çok farklı görüşlere odaklanmak isteyen aktörler var. Bütün bunları yakından gözlemleyip yolumuza devam etmek istiyoruz. Uluslararası ilişkilerdeki en büyük sorun öngörülemezlik problemi ve daha çok artıyor. Olağanüstü güç matriksi düşünelim. Ulus devletler, yeni gelişen teknolojiler, aktörler bunun içinde ve gücünü daha da ilerletip ortaya çıkıyor, 20 yıl önce hayata geçen devletler daha olgun. Her güç merkezi biraz daha büyüme ve kendine alan açma peşinde. hepsine baktığımızda yapay zeka bunun içine teknoloji alanında girdi, bunun bize söylediği şu, uluslararası sitem, özellikle ulus devletler regülasyonlarını artırma ihtiyacı hissediyorlar. Daha fazla bir kamu güvenliği alanı oluşturma peşindeler.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli