Haber Merkezi - Ürdün'ün başkenti Amman'da konuşan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, IŞİD ile mücadele konusunda 5 ülke ile ortak harekat merkezi kurulacağını söyledi.
Bakan Fidan, Lazkiye'de 1000'i aşkın Alevi vatandaş ile hükümet güçlerinin öldürülmesi hakkındaki hakkında da “Suriye hükümetinin hiçbir provokasyona gelmeden haftalardır sürdürdüğü politikanın, bir provokasyonla rayından çıkarılmaya çalıştığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kayıplar 1.311'e yükseldi
Suriye İnsan hakları Gözlemevi (SOHR), bugün yaptığı açıklamada Lazkiye ve yakınlarında, güvenlik güçleri ve güvenlik güçlerine müttefik silahlı grupların son dört günde 830 Alevi sivili öldürdüğünü bildirdi.
Gözlemevi, Alevi siviller arasındaki son ölümlerin perşembe gününden bu yana 1.311'e çıktığını, çatışmalarda 231 güvenlik görevlisi ile ve devrik lider Beşar Esad yanlısı 250 savaşçının öldüğünü bildirdi.
Hakan Fidan, Ürdün'ün başkenti Amman'da düzenlenen Beşli Güvenlik Zirvesi'nin ardından Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriyeli mevkidaşlarıyla ortak basın toplantısında konuştu.
“Terörle mücadele de dahil Suriye'nin istikrarına yönelik konuları ve bölgesel terör faaliyetlerini masaya yatırdıklarını” dile getiren Fidan, "Suriye'de yeni kurulan hükümete her yönüyle yardımcı olmak, istikrarlaştırıcı bütün faaliyetlerini desteklemek konusunda tabii ki kararlılığımız var” ifadelerini kullandı.
Fidan, "(Lazkiye'deki olaylar) Suriye hükümetinin hiçbir provokasyona gelmeden haftalardır sürdürdüğü politikanın son günlerde bir provokasyonla rayından çıkartılmaya çalışıldığını görüyoruz” diyerek, Suriye'de bulunan Alevi, Hristiyan, Dürzi ve Nusayrilerin provokasyonlardan uzak durmasının önemli olduğunu söyledi.
Bölge ülkeleri ve Türkiye'nin, Suriye'de istikrarı bozucu hiçbir inisiyatifi desteklemediğinin altını çizen Fidan, sivil halkın can, mal ve kültürel haklarının kutsal olduğunu her platformda savunduklarını vurguladı.
"Bölge ülkelerinin bir platform oluşturması önemli"
Bakan Fidan IŞİD konusunda da “DEAŞ’la mücadele konusunda bölge ülkeleri olarak bir kararlılığımız var. Türkiye olarak uzun süredir DEAŞ’la mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz; fakat DEAŞ bir ülkeye değil birçok ülkeye zarar verdiği için buralarda faaliyet gösterdiği için tek bir ülkenin tek başına mücadele ortaya koyması tehdidi kendisinden uzaklaştırsa da bertaraf et etmiyor. Dolayısıyla bölge ülkelerinin bir araya gelerek güçlü bir platform oluşturması önemliydi. Şimdi bu Platformu oluşturmada ilk adımı atmış olduk. Bugün iradelerimizi pekiştirdik. Somut adımlar atıldığında da göreceksiniz. Bunun başlangıcı olarak da müşterek bir harekat merkezinin kurulması var” diye konuştu.
“Tarihi bir görüşme yaptık”
Suriye ve ona komşu 4 ülke olarak, bölgedeki bazı kronik sorunların çözümüne ilişkin tarihi bir görüşme yaptıklarını belirten Fidan, 5 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen zirveye duyulan ihtiyacı önceki görüşmelerde muhataplarıyla değerlendirdiğini söyledi.
Fidan, "Bölge ülkeleri olarak bölgenin sorununa hep beraber sahip çıkma, çözme yolunda bir irademizin, inisiyatifimizin olması gerekiyor. Yoksa bölgedeki sorunlar, küresel sorunlara dönüşüyor ve küresel diğer aktörlerin bölgemize müdahale etmesine yol açıyor. Bu müdahale neticesinde çözümden daha çok problemle karşılaşıyoruz" ifadelerini kullanarak, bölge ülkelerinin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
Bugünkü görüşmelerde atılabilecek somut adımları değerlendirdiklerini aktaran Fidan, "Bölge ülkeleri olarak özellikle DEAŞ'a yönelik bir müşterek operasyon ve istihbarat mekanizmasının kurulması konusunda karar aldık. Arkadaşlarımız detayları somutlaştırmak için bu konuda çalışacaklar” dedi.
Fidan, zirveye katılan ülkelerin, İsrail'in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı ortak duruşunu nihai bildirgeyle yansıttığına dikkati çekti.
"Irak, Suriye ve Türkiye için ortak düşman olan PKK'nın da bölgeden silinmesi, silahlı terör faaliyetlerine son vermesi bizim önceliklerimiz arasında yer almaktadır" diye konuşan Fidan, DEAŞ'ın bölgede tekrar baş vermeden tamamıyla ortadan kaldırılması için 5 ülkenin kabiliyetlerini birleştirerek var gücüyle çalışacağını kaydetti.
Fidan, gelecek toplantıya Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını bildirdi.
Soruları cevapladı
Bakan Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Suriye'de yeni kurulan hükümetin azınlıklara ve diğer mezheplere yönelik uzlaşmacı tavrının "bölgede provokasyon ve karışıklık bekleyen birçok bölge ve bölge dışı aktörün hevesini kursağında bıraktığını" dile getiren Fidan, "Hal böyle olunca provokasyonu kendileri ortaya çıkarma yolunda birtakım adımlar attılar. Bunun neticesinde ortaya çıkan olaylarda şu anda bir yatışma olduğunu görüyoruz" dedi.
Fidan, provokasyonlara karşı "uyanık" olunması gerektiğine işaret ederek, Suriyeli meslektaşlarıyla bu konuda görüştüklerini belirtti.
Uluslararası platformlarda ortaya konan bazı propagandaların Suriye'deki olayları olumsuz etkilediği değerlendirmesinde bulunan Fidan, provokasyonların önünün kesilmesi gerektiğini kaydetti.
“PKK, sadece Türkiye'nin sorunu değil"
Fidan, Türkiye'nin PKK'ye yönelik tutumuna ilişkin bir soruyu, "Nasıl ki DEAŞ Arapları temsil etmiyorsa PKK da Kürtleri temsil etmiyor. Bu ayrımı çok net şekilde yapmamız lazım” diyerek yanıtladı.
PKK'nin Türkiye'de 1 metrekare bile toprağı kontrol etmediğine işaret eden Fidan, "Ama buna mukabil Suriye'nin 3'te 1'ini işgal etmiş durumda, enerji kaynaklarının başına oturmuş durumda. Irak'ta, Irak Kürdistanı'nda 700 köyü işgal etmiş durumda. Sincar'ı işgal etmiş durumda” dedi.
Fidan, "Bu sorun sadece Türkiye'nin sorunu değil, Irak'ın da Suriye'nin de hatta İran'da silahlı grupları var, onların da sorunu" ifadesini kullanarak, IŞİD’e karşı ortak anlayışın PKK'ye karşı da olması gerektiğini söyledi.
"Biz kendimize bakan kısmını çözdük. Ama Suriye'deki PKK ile mücadeleyi kim yapacak? Irak'taki PKK ile mücadeleyi kim yapacak? Irak'ta silahlı gruplar ortalıkta dolaşırken kim finans getirecek? Kim yatırım getirecek? Meşru hükümet kuvvetlerini biz ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan bakıyorsunuz, Sincar'da başka bir PKK grubu, Türkiye sınırında başka bir PKK grubu..." diye konuşan Fidan, Iraklı ve Suriyeli mevkidaşlarıyla bu konularda yakın işbirliği içinde olduklarını kaydetti.
Yaşar Güler ve İbrahim Kalın da eşlik etti
Beşli Güvenlik Zirvesi'ne Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın yanı sıra Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye'nin savunma bakanları ile genelkurmay ve istihbarat başkanları da katıldı.
Öte yandan Türkiye ve Ürdün'ün üst düzey diplomatik, askeri ve istihbarat temsilcileri, Ürdün'ün başkenti Amman'da görüştü.
Dışişleri Bakanlığının X hesabından yapılan paylaşıma göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Ürdün Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Yusuf el-Huneyti ve Ürdün Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Tümgeneral Ahmed Husni, Amman'da bir araya geldi.
Bakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Ürdün'ün başkenti Amman'da, Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnanlı mevkidaşları ile beraber Ürdün Kralı 2. Abdullah tarafından da kabul edildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın