Erbil (Rûdaw) – Duhok’taki New Breeze Otizm Merkezi Müdürü Cemal Bıçak, Kürdistan’da psikologlar kadar pedagoglara da ihtiyaç bulunduğunu ve bu yüzden üniversitelerin bu ihtiyacı göz önüne alması gerektiğini söyledi. Bıçak, otistik bireylerin eğitim ve rehabilitasyonuna ailenin de dahil olmasının şart olduğunu vurguladı.
Rûdaw Medya Grubu, bir haftadır Kürdistan Bölgesi’nde otizmin farkındalığına dikkat çekmek amacıyla özel yayın yapıyor. Bu amaçla Kürdistan Bölgesi’ndeki otistik bireylerin durumu, toplumun otizme bakışı, hükümet ve özel sektörün otist bireyler için sunduğu hizmetler ele alınıyor.
Duhok’ta beş özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinden biri olan “New Breeze” adlı otizm merkezi Şubat 2023’te açıldı.
New Breeze Otizm Merkezi Müdürü Cemal Bıçak, daha önce Türkiye ve Kürdistan Bölgesi’nde uzun yıllar otistik çocukların rehabilitasyonu için hizmet veren merkezlerde çalıştı.
Rûdaw TV bültenine katılan Cemal Bıçak, New Breeze Otizm Merkezi’nde ortalama 40 ila 50 bireyi alabilecek kapasiteye sahip olduklarını söyledi.
New Breeze Otizm Merkezi’nde iki ayrı program kapsamında çalışılıyor. Bunlardan biri günlük 4 saatlik eğitimi diğeri ise bireysel eğitimi içeriyor. Bıçak, bu program kapsamında 13 yaşından küçükleri aldıklarını, bireysel eğitim için ise yaş sınırı belirlemediklerini belirtti.
Merkezde dışarıdan gelen uzmanların da görev yaptığını anlatan Bıçak, “Çocukların eğitim ve rehabilitasyonu ile ilgilenen eğitmen ve uzmanların yerelden olmasını tercih ediyoruz. Çünkü bu çocuklarla iletişim kurabilmek açısından önemli” dedi.
Cemal Bıçak, otizm teşhisinden sonra çocukların durumuna göre her birine özel bir program belirlediklerini ve buna ailenin de dahil edildiğini söyledi.
Kürdistan Bölgesi’nde bugün otizme karşı farkındalık adına önemli adımların atıldığına dikkat çeken New Breeze Otizm Merkezi Müdürü Cemal Bıçak, “Örneğin havalimanlarında otistik çocuğu olan ailelere öncelik veriliyor. Yine hastanelerde otist çocuklar için sağlık ücretleri ücretsizdir. Yine hükümetin son olarak aldığı otist çocukların eğitime dahil edilmesi kararı yerinde ve önemli bir karardı. Buna karşılık hala bizde otizmin tespit edilmesinde ortak bir ölçümüz yok. Toplumumuzla uyumlu bir ölçü olmaması önemli bir konu. İkincisi üniversitelerde psikoloji bölümleri var ama dil ve konuşma problemleri gibi bölümlerin de Kürdistan Bölgesi’ndeki üniversitelerde yer alması gerekiyor. Çünkü otizmli bireylerin terapist ve psikologlar kadar eğitmenlere de, pedagoglara da ihtiyacı var” diye konuştu.
Otizmin yanlızca çocuklarda görüldüğü şeklinde hatalı bir algı bulunduğunu vurgulayan Bıçak, şunları anlattı:
“Ama şunu da düşünmeliyiz ki bu çocuk bugün 5 yaşındaysa 20 yıl sonra 25, 40 yıl sonra 45 yaşına girecek. Onlar hep çocuk olarak kalmayacak, onlarla birlikte sorunları da büyüyecek. Biz buna dikkat çekmeye çalışıyoruz. Otizm tedavisinde erken teşhis ve tedavi büyük önem taşır. Çocuğa ne kadar erken tanı konursa sorunlarının çözümü o kadar erken gündeme gelir. Temple Grandin gibi büyük bir bilim insanı var. kendisi de otist ve kendisi otizmden bahsediyor. Otizmi anlamanın en iyi yolu otist birinin bundan bahsetmesidir. Temple Grandin, erken tanı konan çocuklara erken müdahale edildiğinde bu çocukların yüzde 50’sinin ilk okula başlama yaşına geldiklerinde kendi yaşıtları ile okula gidebildiklerini söylüyor.”
Ailenin çocukların eğitim ve rehabilitasyonuna katılmasının önemine vurgu yapan Cemal Bıçak, “Bizler Allah’a inanan bir toplumuz. Çocuklar bizim ürünümüz değil, emanetimizdir. Çocuğun durumundan ötürü utanmak onu yaradanından utanmak anlamına geliyor. Bu çok hatalı bir yaklaşım. Çocuğun yürüme problemi olabildiği gibi böyle bir durumu da olabilir. Ama önemli olan erken teşhis ve inisiyatif almaktır” dedi.
Cemal Bıçak, çocukların tedavi adıyla toplumdan koparılmaları kadar yurt dışına tedavi için götürülmelerinin de yanlış olduğunu, çünkü kendi toplumundan koparılan çocukların sorunlarına çözüm bulunamayacağını söyledi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın