Erbil (Rûdaw) – Erbil’in Barzan bölgesinde yer alan Şanedar Mağarası’nda bulunan dünyada en iyi korunmuş Neandertal iskeleti 3D teknolojisi ile kadın görünümde yeniden yaratıldı ve Neandertal kadına “Shanidar Z” adı verildi.
Şanedar Mağarası’ndaki kazı ekibine bakanlık eden Prof. Dr. Graeme Barker, Rûdaw’ın bu haftaki Renc Sengawî’nin sunduğu "Ligel Renc" proramında Shanidar Z’nin yaratılış sürecini ve Şanedar Mağarası’nı değerlendirdi.
Şanedar Mağarası ve Neandertal iskeletleri, insan türünün tarihine dair yeni kapılar aralıyor.
Cambridge ve Soran üniversitelerinden araştırmacılar, 2015 yılında Şanedar Mağarası'nda bir Neandertal iskeleti buldular.
Daha sonra bu iskeletin dünyadaki en iyi korunmuş Neandertal iskelet olduğu belirlendi. İskelet, Neandertallerin yaşamına dair yeni bir anlayışın kaynağı haline geldi.
Geçtiğimiz günlerde Şanedar Mağarası'nda bulunan "Shanidar Z" isimli iskelet bir Netflix belgeseline de konu oldu.
“Neandertallerin Sırları” belgeseli Netflix platformunda yayınlandı. Renc Sengawi de konuklarıyla birlikte Shanidar Z ve Şanedar Mağarası'nın detaylarını ele aldı.
Şanedar Mağarası Araştırma ve Geliştirme Ekibi Başkanı Prof. Dr. Graeme Barker, programda birçok konuda önemli bilgiler verdi.
Prof. Dr. Graeme Barker, şekillendirilen iskelete "Shanidar Z" ismini seçtiklerini çünkü bulunan diğer iskelet parçalarına Roma rakamlarıyla 1’den 10’a kadar isimler verdiklerini, Shanidar Z’nin diğer kemiklerden ayrışması ve isimlendirmede karışıklık ve benzerlik görülmemesi için de “Z” harfini tercih ettiklerini söyledi.
Turizm merkezi olsun
Prof. Dr. Graeme Barker, Kürdistan Bölgesi Yönetimi’nin antik mağarayı turistlerin ziyaret edebileceği bir merkez haline getirmesi ve bu sayede Kürdistan'ın insanlık için tarihi öneminin anlaşılmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Barker, Şanedar Mağarası'nın UNESCO’nun ‘Dünya Kültür Mirası’ listesine eklenmesi gerektiğini belirterek, “Şanedar Mağarası'nın dünya mirası haline gelmesi için UNESCO'ya dosya sunulmasını umuyoruz. Kürdistan'da dünya mirası listesinde olan tek yer Erbil Kalesi'dir” dedi.
Prof. Dr. Graeme Barker, sürekli yeni şeyler keşfettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Sürekli yeni şeyler görüyoruz ve bunlarla ilgili bilimsel çalışmalar yapıyoruz. Bu süreçte araştırmaların yazılması, daha sonra araştırmacılara sunulması gerekmektedir. Şu anda arkeoloji bilgilerini modern bir şekilde kaydetme sürecindeyiz."
Kürdistan Bölgesi Arkeoloji Kurumu Müdürü Keyfi Mustafa da Shanidar Z'nin kafatasının Kürdistan Bölgesi’ne iade edileceğini söyledi.
Keyfi Mustafa, Şanedar Mağarası'nda 10 iskeletin daha bulunduğunu ancak bunların akıbetinin henüz bilinmediğini bildirdi.
Doktora öğrencisi Salaheddin Baqi de yabancı ekibin Şanedar Mağarası'nda çok sayıda antik eser bulduğuna dair şüpheleri olduğunu ancak bunların saklandığını öne sürdü.
Prof. Dr. Graeme Barker ise bu iddiayı yalanladı ve araştırmanın bilimsel yöntemlerle yürütüldüğünü söyledi.
Bilim insanları 75 bin yıl önce yaşayan neandertalin yüzünü canlandırdı
Kürdistan dağlarının derinliğinde arkeolojik bir hazine olan Şanedar Mağarası'nda bulunan ve mağaranın adından hareketle “Shanidar Z” olarak adlandırılan bu kafatası, dikey taşın altında uyur pozisyonda bulunan ve 40 yaşlarında olduğu tahmin edilen kadına ait.
75 bin yıl önce bir mağaraya gömüldüğü tahmin edilen Shanidar Z’nin bir oyuğa yatırılarak sol eli başının altında kıvrıldığı ve başının arkasındaki bir kayanın yastık olarak yerleştirildiği görülmüştü.
2018'de bulunan kadının yaklaşık 40.000 yıl önce ortadan kaybolan eski bir insan türü olan neandertal olduğu tespit edilmişti.
Kadının kalıntılarını inceleyen bilim insanları, dokuz ay süren bir süreç sonunda 200 kemik parçasından kafatasını özenle bir araya getirerek yüzünün ve kafatasının dış hatları ile neye benzediğini anlamak için bir rekonstrüksiyona rehberlik etmek üzere kullandılar.
İskeleti ortaya çıkaran Paleoantropolog ve Cambridge Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nde çalışmalarını sürdüren Dr. Emma Pomeroy, belirgin kaş çıkıntıları ve çeneleri olmayan neandertallerin kafataslarının kendi türümüz olan Homo Sapiens'inkilerden farklı göründüğünü belirterek Şanidar Z'nin yüz rekonstrüksiyonunun, bu farklılıkların hayatta bu kadar keskin olmayabileceğini gösterdiğini söyledi.
Pomeroy, “Burada bir miktar sanatsal aktarım var ancak bunun merkezinde gerçek kafatası ve bu insanlar hakkında bildiklerimizle ilgili gerçek de veriler var. Aslında boyutuna göre oldukça büyük bir yüzü var. Normalde görmeyeceğimiz oldukça büyük kaş çıkıntıları var ama bence modern kıyafetler giymiş olsaydı muhtemelen iki kez bakmazdınız" dedi.
“40'lı yaşların ortasında”
Pomeroy iskeleti ilk ortaya çıkardığında, vücudun sadece üst yarısı korunmuş olduğu için cinsiyeti henüz belli olmamıştı. Belirgin pelvik kemiklerinden de yoksundu.
Kalıntıları ilk inceleyen ekip, Shanidar Z'nin cinsiyetini belirlemek için diş minesinin içindeki proteinlerin sıralanmasını içeren nispeten yeni bir tekniğe başvurmuştu.
Cambridge ve Liverpool üniversitelerinden araştırmacılar, kol kemiklerinin uzunluğunu ve çapını modern insanlarla ilgili verilerle karşılaştırarak numunenin boyunun yaklaşık 1.5 metre olduğunu tahmin etmiş, diş ve kemiklerdeki aşınma ve yıpranma analizinin sonucunda da öldüğünde 40'lı yaşlarının ortasında olduğunu gösterdiğini aktarmıştı.
Pomeroy açıklamasında, “Bu makul bir tahmin, ancak daha yaşlı olmadıklarından yüzde 100 emin olamayız. Söyleyebileceğimiz şey, bunun nispeten uzun bir hayat yaşamış biri olduğu. O toplum için, bilgileri ve yaşam deneyimleri açısından muhtemelen oldukça önemli biriydi” dedi.
Shanidar Z'nin gömüldüğü mağarada 1960 yılında keşfedilen bir neandertal mezarı, araştırmacıların neandertallerin ölülerini çiçeklerle gömmüş olabileceklerine inanmalarına yol açmıştı.
Söz konusu bu buluş, eski insanların hımbıl ve vahşi olduğu yönündeki yaygın görüşe ilk meydan okuma olarak adlandırılmıştı.
Bilim insanları yıllar geçtikçe neandertallerin zekasına, gelişmişliğine ve karmaşıklığına dair sanat, ip ve aletler de dahil olmak üzere daha fazla kanıtlar buldular.
Araştırmalar, bölgede 10 neandertal kalıntısının ortaya çıkarıldığını ve bunların yarısının kasıtlı olarak art arda gömüldüğünü gösteriyor.
Araştırmalar, neandertallerin ölülerini çiçek buketleriyle onurlandırmamış olabileceğini ancak Şanedar Mağarası buluntularının muhtemelen farklı bir tür olduğunu göstermişti. Verilen bir örnekte, mağaraya gömülen bir erkek neandertalin sağır, felçli bir kolu ve muhtemelen kısmen kör olmasına neden olan kafa travması olduğu ancak uzun süre yaşadığı zira kendisine bakılmış olabilieceği düşünülmüştü.
Pomeroy, Sahanidar Z'nin 50 yılı aşkın bir süredir mağarada bulunan ilk neandertal olduğunu ancak bölgede daha fazla keşif yapılabileceğini belirterek 2022 yılında da belgesel çekimleri sırasında başka bir neandertale ait bir sol kürek kemiği, bazı kaburga kemikleri ve bir sağ el ortaya çıktığını aktardı.
Kafatası yeniden yapılandırıldı
Pomeroy, Shanidar Z'nin ölümünden kısa bir süre sonra ezilmiş olan kafatasını yeniden inşa etmeyi “yüksek riskli bir 3D yapboz” olarak tanımladı. Fosilleşmiş kemiklerin tutkal benzeri bir madde ile sertleştirilerek mağara tortusundan küçük bloklar halinde çıkarıldığı ve araştırmacıların bunları analiz için Cambridge Üniversitesi'ne göndermeden önce folyoya sardığını aktardı.
Ekip, Shandiar Z'nin yüzünü ortaya çıkarmak için fabrikasyon kas ve deri katmanları inşa eden ikiz kardeşler Danimarkalı paleo-sanatçılar Adrie ve Alfons Kennis tarafından oluşturulan yeniden yapılandırılmış bir kafanın temelini oluşturan yeniden inşa edilmiş kafatasını tarayarak 3D baskısını aldılar.
Pomeroy bu rekonstrüksiyonun “anatomi ile 75.000 yıllık zaman arasındaki boşluğu doldurmaya” yardımcı olduğunu söyledi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın