MERI Forumu’nun ikinci gününde neler konuşuldu

11-10-2023
Rûdaw
Etiketler İtalya Kürdistan Bölgesi MERİ Erbil Rûdaw
A+ A-

Erbil (Rûdaw) – Başkent Erbil’de Rûdaw Medya Grubu’nun sponsoru olduğu Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERI) tarafından düzenlenen MERI Forumu ikinci gününde Kürdistan Bölgesi’nin durumu, Erbil-Bağdat ilişkileri ve Şengal’in geleceği konuları ele alındı.

MERI Forumun ikinci gününde KYB lideri Bafıl Talabani’nin yanı, Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) Başkanı Jeanine Hennis-Plasschaert, Kürdistan Bölgesi Başbakan yardımcısı Kubad Talabani, İçişleri Bakanı Reber Ahmet ve İtalya'nın Bağdat Büyükelçisi Maurizio Greganti düzenlenen panellerde ilgili konularda değerlendirmelerde bulundular.

Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanı Reber Ahmet, PKK’nin Şengal Anlaşması’nın uygulanması önündeki en büyük engel olduğunu belirtti.

UNAMI Başkanı Jeanine Hennis-Plasschaert da Şengal’de iyi bir yönetimin olmaması yabancı ülkelerin kentteki projelerinin tehlikeye gireceğini ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Victorya Taylor formun ikinci gününde “ABD’nin Irak ve Bölge’deki politikası” panelinde ülkesinin perspektifini paylaştı.

Victorya Taylor, ABD’den Kürdistan Bölgesi’ne yönelik güçlü bir desteğin olmadığını vurgulayarak, “Federal Irak içerisinde güçlü ve dirençli bir Kürdistan Bölgesi’nin güçlü destekçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Taylor, Güçlü bir Kürdistan’ın varlığı sadece bölgenin çıkarı için değil aynı zamanda Irak içinde önemli olduğunu belirtti.

Erbil ile Bağdat arasındaki çekişmelere ilişkin de konulan ABD’li yetkili, “Bazı çözülmemiş sorunlar çözülene kadar görüşmelerin devam etmesi önemlidir. Bütçe konularının, petrol ve gaz meselelerinin yanı sıra gelir paylaşımı konusunda anlaşmaya varılmasının bölgenin geleceği açısından önemli olacağını biliyoruz” diye ekledi.

Forumun “Merkeziyet mi, adem-i merkeziyet mi; işte bütün mesele bu?” başlıklı oturumuna konuk olan Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani, “Irak’ta herkes iktidara ulaşana dek demokrasi ve adem-i merkeziyet sistemini savunuyor, iktidara ulaştıkları zaman da bu mevki güzel neden paylaşalım ki? diyorlar” dedi.

Irak’ta Basra ve Anbar illerinin de federal sistemi savunduklarını ve talep ettiklerini belirten Talabani, ancak Irak'ta federal bir modelin gerçekçi olmadığını savundu. Biz Kürdistan Bölgesi'nde  6 milyon civarında bir nüfusa sahibiz ama karmaşık bir idari sistemimiz var. Valinin yetkisinin nerede başlayıp nerede biteceğine kimin karar vereceği belli değil” dedi.

“Anyasaya göre Irak federal sisteme sahip bir ülke ancak Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın da söylediği gibi olduğu gibi uygulanmıyor” diyen Başbakan Yardımcısı Talabani, "Herkes federalizmin ne olduğunu biliyor ama bilmesi onu uygulamak istediği anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.

Talabani, “Bu ülkeyi yönetmek idare etmek için bir çerçeve veya yol bulmamız gerekiyor ki bu da bana göre federalizmin özüdür. İktidara gelene kadar herkes federalizmden ve ademi merkeziyetçilikten bahsediyor” dedi.

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafıl Talabani, MERI Başkanı Dilawer Alaaddin’in sorularını yanıtladı.

Talabani, Kürdistan Parlamentosu seçimleri, Erbil-Bağdat ve KDP-KYB ilişkileri, KYB’nin iç durumu, ABD ve Türkiye ile ilişkiler konusunda açıklamalarda bulundu.

KYB’nin iç durumu

Partisinin içinden geçtiği süreç hakkında değerlendirmelerde bulunan Talabani, “Biliyorsunuz KYB'nin mücadele ve şehitlerle dolu çok özel bir tarihi var. Bizim için önemli olan ilk şey içeriden birliğimizi korumaktır. Amacımız çok basit, Kürt milletine hizmet için elimizden geleni yapacağız. KYB’nin yeni liderliği deneyimli ve ayrıca genç kadroların karışımından oluşuyor. Hedeflerimizden biride kadro oluşturma, partiyi ileriye taşımaktır” dedi.

Son kongrenin “çok iyi ve düzenli” geçtiğini belirten Talabani, “Kongreyle ilgili tek şikayetim vardı, erken bitti, daha uzun olmasını istiyordum. Tüzüğün tüm maddeleri üzerinde görüşmeler yapıldı ve partinin yapısı enine boyuna tartışıldı. Partimizi ileriye taşımamız, modernleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Halkımıza hizmet etmek temel amacımızdır” ifadelerini kullandı.

KYB’nin yeni yol haritası

Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan sıkıntılara ve Bağdat ile sorunlara çözüm bulmak istediklerini anlatan Talabani, “En basiti Bağdat’ın tutumunu biliyorsunuz. Çalışanlarımızın maaşını alamıyoruz ama halkımızın onurunu kurtarabiliriz. Yine Kürdistan Bölgesi’nde yargı bağımsızlığını çok güçlü hale getirebilir ve particilikten uzak tutabiliriz. Kendimize ağır sorular sorabiliriz. 1991'den beri Saddam Kürdistan'da yok ama neden hala doğru düzgün elektriğimiz yok? Su neden yeterli değil? Gençlerimiz neden bu ülkeden kaçıyor?” diye konuştu.

Kürdistan'ın zengin doğalgaz ve petrol yataklarına sahip olduğunu belirten Talabani, daha da önemlisi zengin bir toplumsal yapısı bulunduğunu ve bu avantajı kullanarak çözümler üretilebileceğini söyledi.

Parti yönetimi ile beş yıllık bir plan üzerinde çalıştıklarını aktaran KYB lideri “Ama emin olun ki bu tek başına KYB ile deği hükümetin desteği ile yapılabilir. Hükümet aracılığıyla daha iyi hizmetler sunabiliriz, bizimle aynı fikirde olan ortaklara ihtiyacımız var” dedi.

Bafıl Talabani, parti olarak bir heyet oluşturup Kürdistan Bölgesi’ndeki tüm partilerle görüşmek ve sorunların çözümü için müzakerelerde bulunmak istediklerini dile getirdi.

Erbil ile Bağdat arasındaki sorunlar

KYB lideri, “Bütçe görüşmeleri sırasında her vilayetin kendi bütçesini alma hakkı maddesini eklediniz. Bu Kürdistan Bölgesi’nin statüsünü zayıflatmıyor mu?” şeklindeki soruya, “Biz bunu olası bir durumda Süleymaniye’deki çalışanların maaşlarını garanti altına almak için yaptık. Ama ben Süleymaniye kadar Zaho ve Duhok’taki çalışanların da maaşlarını düşünüyorum” yanıtını verdi.

Son iki yılda Bağdat’ta güçlü bir ekip kurduklarını aktaran Talabani, Başbakan Mesrur Barzani’nin Kürdistan Bölgesi’nin mali hakları için gösterdiği çabaları desteklediklerini, bu amaçla Iraklı yetkililerle bireysel olarak da görüştüklerini anlattı.

Talabani, “Bu bölge KYB ve diğer partilerin şehitlerinin kanlarıyla kuruldu. Dar düşünmemeliyiz, Süleymani'yi diğer vilayetlerden ayrıştıramayız. Böyle olursa ne olur? Birleşebilir miyiz? Bu yüzden birlikte çalışmalıyız” dedi.

Süleymaniye’de doğalgaz üreten Dana Gas ile bir program hazırlayıp Duhok ve Süleymaniye'ye 24 saatlik elektrik sağlamak için çalıştığını belirten Talabani, “Bakın Mogadişu'da Muhammed Farah'ı görevden uzaklaştırdıktan 9 ay sonra 24 saat elektrik sağlandı. 1991'den beri Saddam yok ama hâlâ elektriğimiz yok ve üstelik halktan bize oy vermesini istiyoruz” yorumunu yaptı.

KYB'nin görmek istediği şeyin Kürdistan Bölgesi’nde iki başlı yönetim olmadığını vurgulayan Talabani, “Ama herkesi yöneten, Kürdistan'ın tamamına aynı gözle bakan bir yönetim istiyoruz. Hükümette partizanlıktan ne kadar uzaklaşılırsa durumun da o kadar iyi olacağına inanıyorum” sözlerini sarf etti.

ABD ve İran’la ilişkiler

Bafıl Talabani, İran’la uzun yıllara dayanan bir ilişkileri ve komşulukları olduğunu belirterek, “Ama KYB'nin he zaman herkesle ilişkileri iyiyidi. Sizi temin ederim ki Kürdistan'da Amerikalılarla bu kadar iyi ilişkileri olan başka bir parti yok. Tüm Avrupa ülkeleriyle çok iyi ilişkilerimiz var.  Bu Mam Celal'in politikasıdır. Mam Celal Tahran'a, oradan da Washington'a gidecekti. Birkaç ay önce İngiltere'deydik, sonra Tahran'a gittik, birkaç gün sonra da Amerika Birleşik Devletleri'ne gideceğiz. Parti politikası bu, iyi kötü herkesle ilişkimiz olmalı” diye konuştu.

Türkiye ile ilişkiler ve PKK meselesi

“KYB’nin PKK ile olan ilişkileri Türkiye için gerekçelerden biri. Türkiye ile ilişkilerinizi nasıl düzelteceksiniz? Çünkü tüm taraflar bu ilişkinin iyi olmasını istiyor” şeklinde soruya yanıt veren Talabani, bunun bir “gerekçe değil, bahane olduğunu” söyledi.

Bafıl Talabani şöyle devam etti:

“Türkiye ile sorunumuzun çözümü zordur. Türkiye’ye gitmeyeceğim derken şaka yapmıştım ama cidden Türkiye’ye gitmeyeceğim. Türkiye’ye gidemiyorum. Türkiye Erbet’te (Havalimanı) IŞİD savaşının üç kahramanını, üç kahraman arkadaşımı hiç bir sebep ve gerekçe olmadan şehit etti. Türkiye ile ilişkilerimizin iyi olması gerekiyor iyi olmasını da istiyoruz. Mesele şu ki bizim farklı görüşlerimiz var. Rojava’daki duruma farklı bakıyoruz. Biz farklı bir şey onlar başka bir şey görüyor. Bizim PKK ile bahsedildiği gibi bir ilişkimiz yok. Süleymaniye’de bulunan bazı partilerden şikayet ediliyor ve kapatmamızı istiyorlar. Bağdat’a gidip Fayeq Zeydan (Irak Yargı Konseyi Başkanı) ile görüştüm. Bu partilerin resmi izinle kurulduğunu söyledim ve bir parti gidip diğer bir partiyi kapatabilir mi diye sordum. ‘Hayır’ dedi. Peki neden Türkiye Irak makamlarına başvurmuyor? Kürdistan Bölgesi Hükümeti kapatmıyorsa ben neden kapatayım? Süleymaniye’de kurumlar var ve ‘bunlar PKK’nindir’ deniyor.  Ben PKK’nin olup olmadığını bilemiyorum. Ama hepsi de resmidir ve resmi çalışma izinler var, bazıları Erbil’de. Benin gidip onları kapatma gibi bir hakkım olamaz.

Ben de Türkiye ile sorunların diyalog ile çözüleceğini düşünüyorum. Kürtler inatçıdır, biz baskı ile bir iş yapmayız. Ortada buluşabileceğimiz bir yer olduğuna inanıyorum. Ama onlar oturup konuşmaya yanaşmıyorsa biz ne yapalım? Biz bütün sorunlara çözüm bulmak için hazırız. PKK konusunda çözüm için de kendilerine yardım edebiliriz. Tüm taraflar bu konuda onlara yardım edebilir, KDP de bunu yapabilir. IŞİD savaşında Başkan Mesud Barzani onlara teşekkür etti. ABD’liler ve diğer ülkeler de oradaydı. Tüm taraflarla uzlaşmak ve diyalog kurmak istiyoruz. Unutmayalım, KDP ile Türkiye arasındaki ilişkiyi kuran Celal Talabani’ydi. Nasıl ki Mam Celal PKK ile olan bu ateşin dinmesine yardımcı olduysa biz de aynı şekilde Türkiye’ye makul talepleri doğrultusunda her türlü yardımı yapabiliriz. Ama makul olmayan taleplerini yerine getiremeyiz. Bunu Mam Celal yapmadı, biz neden yapalım?”

Talabani, “Kaç defa yanımdaki arkadaşlarım söyledi. Savunma Bakanı tehdit etmiş, o tehdit etmiş, bu tehdit etmiş. Ne yeni tehdidi, neden? Biz hiç bir ülke ile sorun yaşamak istemiyoruz ama hiç bir şekilde tehditle, baskı ile İHA ile diyalog yapmayız. Bu diyalog değil, bu süreç yanlış. Bu harp makinasıdır. Birlikte savaş halinde olmadığın bir ülkeye karşı nasıl savaş araçları kullanabilsin?” diye konuştu.

Bafıl Talabani, Kürdistan Bölgesi’nde seçimlerin yapılmasından yana olduklarını, bunu değişim için istediklerini, ayrıca tüm taraflarla yeni ilişkiler geliştirmek istediklerini vurguladı.

Reber Ahmed: Şengal Anlaşması'nın önündeki en büyük engel PKK'dir

Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanı Reber Ahmed, PKK’nin Şengal Anlaşması’nın uygulanması önündeki en büyük engel olduğunu belirtti.

Şengal Anlaşması gibi Kürdistan Bölgesi’ne pek çok vaat verildiğini aktaran Rebar Ahmed, “Vaatlerin çok azı tutuldu ve yerine getirildi. Şu ana kadar 300 bin Ezidi Kürdü hala Kürdistan Bölgesi’ndeki kamplarda yaşama tutunuyor. Bağdat ile anayasa sorunumuz var çünkü anayasayı, yasaları, anlaşmaları, hatta siyasi mutabakatları uygulamama iradesine sahip değil” dedi.

Şengal Anlaşmasının karmaşık bir hal aldığını belirten Ahmed, devamında şu ifadeleri kullandı:

 “Ama uygulamaya gelince, hükümetin iradesinin arkasında anlaşmaların uygulanmasına izin vermeyen bir irade var ve PKK Şengal anlaşmasının önünde engel teşkil ediyor.

Kimsenin bahsetmediği, federal hükümetin ve Bağdat'taki ilgili tarafların büyük ölçüde kaçındığı dördüncü madde ise Şengal Anlaşması’nın diğer üç maddesinin takibi ve uygulanması için Kürdistan Bölgesi ile Bağdat arasında ortak bir komite kurulmasıdır.

PKK ve yasa dışı silahlı grupların Şengal Dağı'ndan temizlenmemesi halinde, Irak hükümeti, Kürdistan Bölgesi, başta Ezidiler olmak üzere siviller ve Şengal’in yoksul halkı istikrarsızlığın ve kentin yeniden inşa edilememesinin bedelini ödeyecek.”

"Uluslararası toplum Peşmegenin birleşmesini destekliyor"

İtalya'nın Bağdat Büyükelçisi Maurizio Greganti, uluslararası toplumun Peşmerge güçlerinin birleşmesini tamamen desteklediğini söyleyerek, hükümetinin Kürdistan Peşmerge güçlerine eğitim verme ve danışmanlık yapma konusundaki kararlılığını yineledi.

İtalya Büyükelçisi Maurizio Greganti, Rûdaw muhabiri Peyam Sarbest’in sorularını cevapladı.

“20 yıldır Peşmerge'ye yardım ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz" diyen Greganti, Kürdistan Bölgesi'nde üç yerde eğitim ekipleri bulunduğunu söyledi.

Büyükelçi Greganti, “Biz Peşmergelere reformlar konusunda tavsiyelerde bulunan çok uluslu bir danışma grubunun parçasıyız. Bu süreç zaten başladı ve elbette daha fazla çalışma yapılması gerekiyor” diye konuştu.

“Petrol ihracatının devam edeceğini düşünüyorum”

Greganti, Ceyhan limanı üzerinden Kürdistan petrol ihracatının yeniden başlaması konusunda da iyimser olduğunu ve sorunun çözümü için bu konuyla ilgilenen tüm taraflar arasında siyasi bir anlaşma yapılması gerektiğine inandığı kaydetti:

"Petrol ihracatının devam edeceğini düşünüyorum çünkü Kürdistan Bölgesi ve Irak için çok önemli bir gelir kaynağı. Benim anladığım ve Türk hükümetine göre boru hattı artık hazır; Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bağdat ve Irak'a beklenen ziyaretini düşünüyorum. Bu açıdan çok önemli olacak.”

Kürdistan Bölgesi'nin Irak bütçesindeki payı meselesi için Kürdistan Bölgesi Yönetimi ile Irak hükümeti yetkililerinin görüşmelerde bulunduğunu söyleyen Büyükelçi, “Başbakan ve tüm parti liderleriyle görüştüler, bu çok güzel bir adımdı, uzun vadeli bir çözümün temelini oluşturacağını umuyoruz. Iraklılar öncelikle kendileri için çözüm bulmalı. Bizim müdahale etmemiz doğru değil. Doğru çözümü bulmaları lazım. Biz onlara destek olacağız” diye konuştu.

“Elbette daha fazla çalışma yapılması gerekiyor”

İtalya'nın Bağdat Büyükelçisi, Peşmerge güçlerinin birleşmesi ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:

“20 yıldır Peşmerge'ye yardım ediyoruz. Halen Kürdistan'ın üç farklı noktasında eğitim ekiplerimiz çalışmaya devam ediyor. Kuzey, orta ve güney kesimlerinde Peşmerge'ye yardım edeceğiz. Peşmerge Bakanlığı bünyesindeki reformlar konusunda tavsiyelerde bulunan çok uluslu bir danışma grubunun parçasıyız. Bu süreç de başladı. Elbette daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Sürecin yavaş olduğunu düşünüyorum çünkü iki kısım var. Bir kısmı güney güçlerinin birleştirilmesine, bir kısmı da Peşmerge'nin Irak güvenlik güçleriyle ortak birimlere ayrılması. Bu süreçte Kürdistan uluslararası toplumun tam desteğine sahiptir. Biz buradayız ve onlara yardım etmek için elimizden geleni

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli