Erbil (Rûdaw) – Rus güçlerinin Rojava’nın Efrin kentine girerek Türkiye bayrağını birçok önemli binadan indirmesinden sonra kentin geleceğine ilişkin yeni iddiaları gündeme getirdi. Siyasi gözlemciler Rusya’nın kente girmesiyle göçe maruz kalan ve mülteci konumuna düşen Efrinlilerin geri döneceklerine inanıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Suriye Millî Ordusu (SMO) grupları 20 Ocak 2018'de Rojava’nın Efrin kentine operasyon düzenlemiş, 24 Mart 2018’de de kontrol altına almıştı. Çatışmalar nedeniyle binlerce sivil insan Efrini terk etmek zorunda kalmıştı.
Rojava ve Efrin’deki süreci yakından takip eden gazeteci Muhammed Bilo, Efrin Post’a yazdığı yazıda, Ocak ayında Rus birliklerinin Efrin’e girdiği haberini duyurdu.
Rûdaw’a konuşan Bilo, “Şubat ayı itibariyle Rusya güçlerinin Efrin’in güneyinde bulunan Cinderes bölgesine girdiği haberini aldık. Daha sonra Türk birliklerinin konuşlandığı tarihi Cinderes tepesine yerleştiklerini öğrendik” dedi.
Efrinli gazeteci Nurhat Hasan da Rusya’nın Efrin’e girdiğini doğrulayarak, “Rus Askeri Polislerinin Efrin kent merkezine girmesinin ardından Cinderes’te askeri devriye gerçekleştirdiği bilgisi de geldi. Daha sonra stratejik Cinderes tepesine konuşlandılar. Rus birliklerinin o bölgeye girmesiyle Türk birlikleri bölgedeki bayraklarını indirdi. Rus askeri danışmalarla Türk mevkidaşları eski Efrin Kantonu Yasama Konseyi binasında toplantı yaparak Rusların bölgedeki dağılımı ve faaliyetleriyle ilgili fikir alışverişinde bulundu” ifadelerini kullandı.
Rusya Efrin’de neyi değiştirecek?
Rusların kente girmesinin “iyi bir gelişmeye işaret olduğunu” belirten Efrinliler de, Rus askerlerin kentte kalmasının radikal dinci grupların bölgeden çıkacağı anlamına geldiğini, bu sayede yurtlarına geri dönmeleri için uygun bir zemin hazırlandığını düşünüyor.
Efrin’de gazetecilik yapan Ahmet Kıtemi kanu hakkında, “Rusların Efrin’e girmesi kuşkusuz Efrinlilerin kente geri dönecekleri anlamına geliyor. Bölge Amerika, Rusya ve Türkiye hegemonyası arasında paylaşılıyor. Efrin’in Türklerin hegemonyasından çıkarmak kesinlikle göç eden insanların geri dönmesine zemin hazırlayacaktır. Özerk yönetimin bulunduğu süreç gibi olmayacaktır, ancak kentin yönetimine ilişkin Ruslarla Kürtler arasında bir anlaşma yapılacağı öngörülüyor. Burada ya lokal yönetim ya da başka bir isimle kurulacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Komutanı Mazlum Abdi (Mazlum Kobani), farklı etkinliklerde birkaç kez Efrin’in kurtarılacağı yönünde açıklamalarda bulunmuştu.
En son Özgür Politika’da yayınlanan röportajında Kobani, “Efrin gerçek sahiplerine geri dönecektir” açıklamasında bulunmuştu.
Rusya’nın Efrin’e girmesiyle TSK ve radikal grupların bölgedeki akıbeti merak ediliyor.
Gazeteci Muhammed Bilo, “Türkiye’nin milisleri Efrin’den kovması bekleniyor. Türkiye tarafından oluşturulan polis güçleriyle kurumların Ruslarla yapılacak bir anlaşmaya kadar bölgede kalması öngörülüyor. Öte yandan devlet kurumlarının bir kez daha bölgeye dönmesi için zemin hazırlanacaktır. Efrin Kurtuluş Güçleri’nin de Ruslarla anlaşarak kente girmeleri de uzak bir ihtimal değildir. Türkler Efrin operasyonunu büyük bir kazanım olarak görüyor çünkü söz konusu operasyonla birlikte özerk yönetimin kökünü sarstıklarına inanıyorlar. Bu nedenle Türkiye Kürtlerin o bölgeye dönmeyeceğinden emin oluncaya kadar çekilmeyecektir” dedi.
Siyasi gözlemci ve YPG’nin eski sözcüsü Rezan Hamo da, Rusların geri dönmesi Türkiye’nin kentten çıkması anlamına gelmediğini belirterek, “Efrin dosyası şu ana kadar masada değil, en azında şimdilik. Rusya askerlerinin Efrin’e girmesi kentin Suriye hükümeti kontrolüne geçeceği işgalci Türklerin ise kentten çıkarılacağı anlamına gelmemektedir” diye konuştu.
Kobani gündemde
Rusların Efrin’e girmesiyle Türkiye ile Rusya arasında Kobani anlaşması da gündem de.
Rusya, İran ve Suriye’nin çıkarları doğrultusunda Efrin meselesine bakıldığında 3 ülkenin de Kobani’ye girmesi karşılığında Türkiye’nin Efrin’den vazgeçebileceği düşüncesinde olduğu belirtiliyor.
Zira cihatçı gruplar Efrin’de kaldığı müddetçe Rusya’nın Hameyim’de bulunan üslerine yönelik saldırılar devam edecektir.
Yine, İran yönetimi, Türkiye ve cihatçı grupların Efrin’deki varlığını kendi çıkarlarına bir tehlike unsuru olarak görüyor. Çünkü Efrin, İran’ın kontrolünde bulunan ve Şiilerin yoğunlukta yaşadığı Nubıl ve Zahra kentlerine sadece 30 km uzaklıkta yer alıyor. Aynı zamanda Halep-Antep-Van-İran ticari güzergahı da bu bölgelerden geçiyor.
Suriye’deki durumun normalleşmesi, önemli bir gelir kaynağı olan bu bölgelerdeki huzura endeksli. Söz konusu bölgelerin bir kısmı Suriye hükümeti, bir kısmı İranlı milisler ile Hizbullah, diğer kısmı ise DSG’nin kontrolünde bulunuyor.
İran’a bağlı Şii milisler, TSK’nın Tel Rıfat bölgesine girmesi için Türkiye ile Rusya arasında yapılan anlaşmaya karşı çıkmış ve anlaşmanın uygulanmasının önüne geçmişti.
Suriye güçlerinin M5 karayoluna ulaşmasıyla birlikte Türkiye’nin kentte kalma olasılığı gittikçe zayıflıyor.
Ancak bölgedeki gelişmelşeri yakından takip eden siyasi gözlemciler, Türklerin Efrin’e karşı Kobani’yi almak için Ruslarla anlaşması halinde çift taraflı kazançlı çıkacaklarını öngörüyor.
Türkiye’nin hedefindeki Kürtler’in de bu şekilde Fırat’ın doğusundaki etkisi zayıflayacak. Bu adımla birlikte Türkiye, Süleyman Şah türbesini kendi yerine yani Kara Kozak’a getirme şansı bulacak ve bu gelişme Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a artı olarak geri dönecek.
Fırat Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ferit Sadun, Efrin’e karşı Kobani senaryosunun uzak bir ihtimal olduğunu belirterek, “Hesapta Efrin yoktu, ancak reji güçleriyle Rusların İdlibi aldıktan ve Efrin sınırına yaklaştıktan sonra Türkiye’nin Efrin’e kalmasını gerektirecek nedenle ortadan kalkacaktır” dedi.
Dr. Ferit Sadun konuşmasına şöyle devam etti:
“Ruslar bana Türkler Kobani’ye girmek isteseler onları engelleyemeyiz. Çünkü bu şekilde olursa muhalefet yok olur ve Türkiye’nin Suriye’deki gücü zayıflar. Özellikle Türkiye’nin düşman gördüğü YPG ve DSG’nin güçlü olduğu bir zamanda.”
Rusya ile Suriye’nin İdlib konusunda Türkiye’ye verdikleri sözü yerine getirmeyip operasyona M4 kara yolunu da geçecek şekilde devam etmeleri TSK’nın Kobani’ye girme olasılığını daha da yükseltti.
Ancak gazeteci Muhammed Bilo, Sadun’un görüşlerine katılamayarak, şunları söyledi:
“Türkiye, Rusya’yı kızdıracak bir işler yapmak için küçük bir ülke. Çünkü Suriye’deki gidişatı belirleyen güç Rusya’dır.”
Rezan Hamo ise Efrin’e karşı Kobani tezine ilişkin, “Şu ana kadar öyle bir anlaşma söz konusu değil. Türkiye, Tel Rıfat, Minbiç, Kobani’den Rakka’ya kadar olan bölgeyi istiyor ancak bu talebi Rusya ve İran tarafından karşılık bulamayacaktır” ifadesini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın