Haber Merkezi – PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan son dönemdeki sürece ilişkin açıklamada bulunarak “MHP’nin çözüm iradesinin AK Parti’den daha güçlü” dedi. KCK ise yaptığı açıklamada “AK Parti’nin sürece yaklaşımının samimi olmadığını” vurguladı.
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Kürt sorununa dair gelişmeleri değerlendirdi ve özellikle Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği çözüm sürecinin AK Parti ile MHP'nin yaklaşımlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Ömer Öcalan ile başlayan İmralı ziyaretlerine değinen Karayılan, bu ziyaretlerin Kürt halkı için sevindirici gelişmeler olduğunu belirterek, Öcalan’ın son yıllarda Kürt sorununa yönelik geliştirdiği çözüm çabalarının büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Karayılan, Öcalan'ın çözüm için attığı adımların, başta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere, bazı kesimlerce desteklenmeye çalışıldığını ifade etti.
Ancak Karayılan, AK Parti ve MHP’nin çözüm sürecine yaklaşımını eleştirerek, özellikle iktidar kanadından henüz somut bir adım atılmadığını söyledi.
"Şu ana kadar devlet ve iktidar katında yeni bir sürecin sinyalleri gözükmemektedir. Tersine her gün tehdit ve imha etmekten, şiddetten bahsediyorlar," diyen Karayılan, çözüm sürecinin devlet tarafından ciddi şekilde sahiplenilmesi gerektiğini belirtti.
Medyanın dili ve iktidarın tavrı
Karayılan, Türk medyasının kullandığı dilin, çözüm çabalarını zayıflattığını ve savaş söylemini pekiştirdiğini ifade etti. AK Parti’nin kontrolündeki medyanın "zehirli dil" kullandığını belirten Karayılan, bu yaklaşımın sadece şiddeti körüklediğini ve Kürt halkının iradesini hiçe saydığını söyledi. "Önder Apo'ya yönelik yapılan 'terörist başı' gibi tanımlamalar, halkımıza karşı bir saygısızlık sergilemektir" dedi.
Kürt halkının büyük bir kısmının Öcalan’ın arkasında durduğunun altını çizen Karayılan, bu nedenle devlet yetkililerinin Öcalan’a başvurmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
“MHP’nin çözüm iradesi daha güçlü”
Murat Karayılan, MHP’nin çözüm iradesinin AK Parti’den daha güçlü olduğunu savundu. "Gözlemlediğimiz kadarıyla sağdan soldan Türkiye siyasetinin ekseriyeti aslında Kürt sorununun çözümünden yanadır. Ancak AK Parti, çözüm yerine savaşı tercih etmektedir," diyerek, AK PARTI'nin hala savaş dilini terk etmediğini vurguladı.
Öcalan’ın çözüm önerilerine karşı, AK Parti’nin "Kürt sorunu kalmadı" şeklindeki söylemlerini eleştiren Karayılan, "Bu söylemler, gerçekle bağdaşmamaktadır. Eğer Kürt sorunu çözülmüş olsaydı, hala her gün bombardımanlar yapılmazdı, siyasetçiler cezaevlerinde olmazdı" dedi.
“Çözüm için güven artırıcı adımlar gerekiyor”
Karayılan, çözüm sürecinin ilerlemesi için öncelikle Türkiye devletinin Kürt halkına karşı güven artırıcı adımlar atması gerektiğini belirtti. "Önder Apo üzerindeki tecrit kaldırılmalı, askeri operasyonlar durmalı ve halkımıza yönelik baskılar son bulmalıdır" diyen Karayılan, Kürt halkının güvenini kazanmanın, çözüm yolundaki en önemli adım olduğunu ifade etti.
Türkiye’de ‘Kürt sorunu çözüldü’ gibi bir alı yaratıldığını belirten Karayılan şunları söyledi:
“Toplumda algı yaratmak, hatta şimdilerde sadece Türkiye toplumunda değil, uluslararası düzeyde algı yaratma çabaları çerçevesinde dezenformasyon yüklü bir üslup kullanılıyor. Doğru olmayan, gerçekçi olmayan söylemlerle süreci yönlendirme çabaları var. Mesela, ‘Türkiye’nin iç Kürt sorunu kalmamıştır ama Türkiye’yi parçalamayı hedefleyen dış Kürt sorununu çözmek gerekiyor’ demekteler. Bu, toplumda kendi politikaları doğrultusunda algı yaratma amaçlı bir üsluptur. “Kürt sorunu vardı, biz çözdük” diyorlar. Neresini çözdünüz? Şimdi 10 bine yakın Kürt siyasetçi cezaevlerinde. Her gün bombardıman var, her gün uçaklar çalışıyor, her gün savaş var. Bu nasıl çözümdür? Katliamla, şiddetle, öldürmeyle bir toplumsal sorun çözülebilir mi? Çözülemeyeceği açıktır.
Diğer yandan, işte bizim Hareket olarak zayıfladığımızı, artık askeri açıdan gücümüzün neredeyse tükenmek üzere olduğunu belirtiyorlar. Hatta en son Tayyip Erdoğan da, Dış İşleri sıfatındaki bakanı da, “çember daralıyor, örgütün zamanı az kaldı; yakın zamanda tükenecekler, ortadan kaldırılacaklar” dediler. Oysa gerçek, yüzde yüz bunun tam tersidir. Mücadele tarihimizde en fazla başarıya ve sonuç almaya yakın olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz.
KCK’den açıklama
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, çatışmalı sürecin sona ermesi ve sorunların demokratik yollarla çözülmesi için liderleri Abdullah Öcalan’ın gösterdiği çabayı ve yeni sürecin önemini vurgulayan bir açıklama yaptı. Açıklamada, Öcalan’ın, sürecin siyasi ve hukuki zeminlere taşınması için büyük bir özveriyle çalıştığı ifade edildi.
"AKParti çelişkili tutum içerisinde"
Öcalan’ın, Kürt-Türk ilişkilerini tarihi özüne uygun şekilde yeniden düzeltmeye yönelik çabaları sürdürdüğü belirtilen açıklamada, AK Parti hükümetinin tutumu eleştirildi. KCK, AK Parti’nin, “hem barış çağrılarına hem de savaşın devamına yönelik çelişkili bir tutum” sergilediğini belirterek, hükümetin çatışmayı derinleştirici politikalara devam ettiğini savunuldu.
"Öcalan'ın çabaları boşa çıkarılıyor"
Açıklamada “Son olarak Akdeniz Belediyesine kayyum atandığı ve tekrardan halkın iradesinin gasp edildiği bilgisi kamuoyuna yansımıştır. Bu yaklaşımların Önder Apo'nun büyük özveriyle geliştirdiği çabaları boşa çıkarmaya yönelik olduğu ve savaşı daha da derinleştirdiği çok açıktır” denildi.
AK Parti’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının da Kürt halkına ve Öcalan’a yönelik olumsuz bir tutumu pekiştirdiği ve bu saldırıların insanlık suçlarına yol açtığı ifade edildi. Rojava’ya yapılan saldırılar ve bu saldırıların insanlığa yönelik bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi. KCK, bu saldırıların IŞİD’in yeniden diriltilmesine yönelik olduğunu iddia etti.
Son olarak, KCK, halkları ve devrimci-demokratik güçleri “Rojava’ya sahip çıkmaya” ve AK Parti’nin saldırılarına karşı durmaya çağırarak, halkların birliğini ve mücadeleyi güçlendirmeleri gerektiğini belirtti. Tişrîn Barajı’na yapılan saldırılar sonrası Kuzey ve Doğu Suriye halklarının gösterdiği direnişin büyük anlam taşıdığı vurgulandı.
KCK, tüm yurtsever halkı ve demokratik güçleri, yeni süreci doğru anlamaya ve sahip çıkmaya davet etti:
“Bunlar temelinde tüm yurtsever halkımızı ve demokratik güçleri, gelişen yeni süreci doğru anlamaya ve sahip çıkmaya, gelişebilecek her türlü saldırı, hile ve aldatıcı oyunlara karşı uyanık, tedbirli ve örgütlü olmaya, birliği ve mücadeleyi daha çok geliştirmeye çağırıyoruz!”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın