Erbil (Rûdaw) – Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, “(Petrol anlaşması meselesini) Uluslararası Adalet Divanı'na götürmek Irak ile Türkiye arasındaki sorunları çözmez. Biz birbirimizin komşusuyuz. Bu dille konuşmak sorunların çözümüne katkı sunmaz” dedi.
Ortadoğu Araştırmalar Merkezi (MERI) tarafından Erbil’de düzenlenen ve medya sponsorluğunu Rûdaw Medya Grubu’nun üstlendiği “Herkes İçin Irak Forumu”nun son panelinin konuğu Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani oldu.
Barzani, Irak’ta yeni süreç, Erbil ile Bağdat arasındaki sorunlar, Kürdistan Bölgesi’ndeki iç durum, komşularla ilişkiler ve Şengal meselesi konularında Irak Danışma Konseyi Başkanı Farhad Alaadin’in sorularını yanıtladı.
Irak’ta yeni hükümet ve beklentiler
Irak’ta taraflar arasında uzun süren müzakerelerin ardından hükümet kurulmasına değinen Başkan Neçirvan Barzani, “Bir yıl gecikmeyle de olsa Irak'ta bir hükümet kuruldu ama, Irak'ın içinde olduğu durum göz önüne alındığında bu önemli bir şey. Mesele sadece Kürdistan Bölgesi değil, Irak’ın tamamıdır. Bizim de endişemiz sadece Kürdistan Bölgesi değil. Tüm Iraklılar için endişeleniyoruz. Kürdistan Bölgesi, yeni başbakan ve kabinesinin başarısı için her türlü desteğe hazırdır. Çünkü Irak istikrara kavuşursa Kürdistan Bölgesi de istikrarlı olur. Irak’ta güvenlik durumu bozulursa Kürdistan Bölgesi’nde de bozulur. Erbil’i Bağdat’tan, Bağdat’ı da Erbil’de ayıramazsınız. Umarım her iki taraf da geçmişten dersler çıkarmıştır” diye konuştu.
Irak’ın sorunlarının basit değil, çok zor olduğunu ifade eden Başkan Barzani, “Forumun adı ‘Herkes İçin Irak’. Esas soru şu; Iraklılar Irak’ın herkes için olduğunu hissediyor mu? Bence yanıt çok basit. Hayır. Bu nedenle hepimizin geçmişteki eksiklerimizden ders çıkarması gerekiyor. Herkes kendisini denedi, Erbil de, Bağdat da. Ama sonuçta bir noktaya ulaştık. O da tüm sorunlar için birbirimize yardım etmektir. Irak’ın sorunları basit değil, çok zordur” dedi.
Erbil ile Bağdat arasındaki sorunlar
Kürdistan Bölgesi ile Bağdat arasında yaşanan sorunların Irak anayasasına göre çözülmesi gerektiğini ifade eden Neçirvan Barzani, “Kürdistan Bölgesi’nin talebi, sorunların Irak anayasasına göre çözülmesidir. 2003’ten sonra yeni Irak hükümetinin kurulmasında yer alan taraflardan biri olduk. Merhum Mam Celal ve Başkan Barzani, Irak için ellerinden geleni yaptı. Peşmerge güçlerini ihtilaf çıkmasın diye Bağdat’ın güvenliği için gönderdiler. Kürdistan Bölgesi derken kastım burada Kürdistan Bölgesi toplumunu oluşturan tüm bileşenlerdir. Soru şu: Şu ana kadar Irak’ı yöneten sistem nedir, nasıl bir sistemdir? Merkezi midir, federalizm mi? Bağdat yönetimine sorum şu: Fiilen Irak’ta sistem federalizm midir? Cevabı açıktır. Hayır, maalesef güçlü merkezi bir zihniyet bu ülkeyi idare etmeye çalışıyor. 2003’ten önce durumumuz şimdiki gibiydi, çok değişen bir şey yoktu. Kendi hükümetimiz, Peşmergemiz, polisimiz ve tüm kurumlarımız vardı. ABD ve Batı bize yeni bir Irak hükümeti kuruluyor dedi. Biz de büyük umutlarla yeni Irak’ın inşasına katıldık. Bu sözlerim şikayet için değil, Irak’ta yeniden başlamak içindir. Bence bunun için de geç değil” dedi.
“Hepimiz anayasaya bağlı olursak sorunlar çözülür”
Irak ile Kürdistan Bölgesi’nin birbirini etkilediğini ve her iki tarafta yaşanacak olan bir olumlu durumun iki tarafı da ileriye taşıyacağını kaydeden Barzani, “Irak’ın siyasi istikrarı Kürdistan Bölgesi’nin siyasi istikrarına bağlıdır. Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi istikrar Bağdat için bir başarı ve kazanımdır. Erbil ile Bağdat arasındaki sorunları çözersek Irak daha iyi durumda olur.
Hepimiz anayasaya bağlı olursak sorunlar çözülür. Sorunlar kim güçlü kim güçsüz mantığı ile çözülmez. Adına Irak denilen bu coğrafyada sorunlar ancak birlikte yaşam ile çözülür. Irak zengin ve imkanları olan bir ülke. Bölgede öncü konuma gelebilir. Hepimiz göstericilerin taleplerinin meşu olduğunu görüyoruz. İnsanlar daha iyi bir yaşam ve gençler iş sahibi olmak istiyor. Demokrasi bir hediye değil bir kültürdür. Irak’ta 2003’ten bu yana iyi gelişmeler elde edildi ama istenen düzeyde olmadı.
Bağdat’ta şu ana kadar hiçbir başbakan şu anki başbakan kadar desteklenmedi. Ama yine de tek başına bir karar alamaz. Bu hükümet diğerlerinden farklı. Şiiler de destekledi, Kürtler destekledi. Bu nedenle sorumlulukları çok daha fazla” diye konuştu.
“Bizim petrol konusuna bakışımız Irak’ın bakışından çok farklı”
Irak’ın bir geçiş sürecinde olduğunu ifade eden Başkan Neçirvan Barzani şöyle devam etti:
“2004’ten bu yana Irak’ta kurulan tüm hükümete katılan taraflarla aramızda anlaşma imzalanmıştır. Petrol konusundan güç dengesine, Şengal konusuna kadar her konuda… Irak’taki sorunlar daha ne kadar bu şekilde devam edebilir? Olması gereken istikrar için Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların çözümüdür. Bağdat Kürdistan Bölgesi’ni gözardı edemez. Kürdistan Bölgesi’nin istedikleri de çok değil, anayasal haklardır. Mesela petrol meselesi. Bizim bu konuya bakışımız Irak’ın bakışından çok farklı. Biz buna bir gelir ve Iraklıların yaşamını iyileştireceğimiz bir araç olarak bakıyoruz, onlar Irak’ın toprak bütünlüğü şeklinde bakıyor.
“Bağdat’ın Kürdistan Bölgesi’ne bakışı değişmeli”
Bağdat’ın Kürdistan Bölgesi’ne bakışı değişmeli. Çünkü Kürdistan Bölgesi Bağdat’ın ortağıdır. Anayasaya göre görev ve sorumluluklarımız var. Biz bunları yerine getirirken de haklarımızı talep ediyoruz. Stratejik olarak Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Kürdistan Demokrat Partisi olarak birlikte Koordinasyon Çerçevesi ile anlaştık.”
İran ile Türkiye’nin operasyon ve saldırıları
Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi topraklarında PKK’ye karşı düzenlediği askeri operasyonlara da değinen Barzani, Kürdistan Bölgesi’nin komşuları için sorun yaratılan bir yer olmasını istemediklerini vurgulayarak, “Komşularımızın (Türkiye ve İran) yaptıklarına karşı ise Bağdat (bu saldırıları) çok ciddiye almalı. Önerimiz her zaman bu konuda ortak bir komite kurulması olmuştur. Çünkü bu iki taraflı bir durumdur. Bir tarafı Irak’ın istikrarı, diğer tarafı ise Kürdistan Bölgesi’nin güvenliğini ilgilendiriyor. Çünkü sorumluluk Irak merkezi hükümetine düşüyor ama şu ana kadar herhangi bir adım atmadılar.
“Ne Yeşil ne de Sarı bölge, Kürdistan Bölgesi"
Yeşil ve Sarı Bölge değil, Kürdistan Bölgesi olmalı. Ben şahsen bu kavrama karşıyım. Kürdistan Bölgesi var, sarı, yeşil de nedir! Bu kavram Kürdistan Bölgesi’nin statüsünü zayıflatmaktan başka bir işe yaramıyor” dedi.
KYB ve KDP ilişkileri: KYB Kürdistan Demokrat Partisi’nin esas ortağıdır
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) arasındaki ilişkileri değerlendiren Barzani, “Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) esas ortağıdır. 2003’ten bu yana siyasi süreçte, öncesinde de aralarındaki tüm sorunlara rağmen bu böyle olmuştur. Mevcut sorunlara rağmen KYB, KDP için temel ortaktır. Sorunlar var, inkar etmiyoruz ama çözmeliyiz. Çözüm için şu ana kadar elimden geleni yaptım. KYB ile KDP arasındaki sorunların çözülmeyeceğini söyleyecek kadar karamsar değilim ama birbirimize nasıl baktığımız önemli. Her iki taraf da hatalarını kabul etmeli ve ortak bir anlayışa varmalı. Ne KDP KYB’nin alternatifidir, ne KYB KDP’nin. Birbirimizi tamamlamalıyız. Sorunlar var, çözüm de var. Kürdistan Bölgesi’nde seçimlerin zamanında yapılması için tüm taraflarla görüştük. Ancak süreç uzadı. Kürdistan parlamentosunun görev süresinin uzatıldığı bu dönemde bir anayasaya sahip olabileceğimizden umutluyuz, böylece bu anayasa diğer sorunların çözümüne de temel teşkil edebilir” diye konuştu.
Peşmerge Bakanlığı’nda reform
Peşmerge Bakanlığı’ndaki reform çabalarının ağır ilerlediğini kaydeden Başkan Neçirvan Barzani, “Peşmerge güçlerinin birleştirilmesi sürecinde hiçbir şey yapılmadı dersek yanlış olur, çünkü çok şeyler yapıldı ve devam eden bir süreç. Peşmerge meselesi partilerin sınırlarının ötesinde bir mesele. IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun baskıları aslında samimiyetlerinin göstergesi. Ancak reform süreci çok yavaş ilerliyor. İyi adımlar atıldı ancak henüz tamamlanmadı. Peşmergenin birliği konusundaki görüşlerimiz Süleymaniye ve Zaho’daki mezunlar töreninde açık bir şekilde dile getirdim” dedi.
“Ezidi meselesi siyasi kart olarak kullanılmamalı”
Şengal, Ezidiler ve Hristiyanlar konularına değinen Başkan Barzani, “Şengal’le ilgisi olmayan güçler ülkeyi terk etmeli” dedi:
“Ezidiler için yaptıklarımız, hizmetler çok az, bunu görev olarak yaptık. Kendileri bahsetti ama bu bizim sorumluluğumuzdu. Herkes bir şey yapmalı. Ezidi meselesi siyasi kart olarak kullanılmamalı. Bu atılması gereken ilk adımdır. Bu topluluk kimliğini, inancını yitirmek üzere, yurt dışına gitmeleri kurtuluş değil. Onlar tüm bileşenlerle barış içinde yaşamak isteyen bir topluluktur. En büyük sorun Ezidilerin meselesinin siyasi bir kart gibi kullanılmasıdır. Ezidiler çok acı çekti ve gereken ilgi gösterilmedi. Bağdat'ta Şengal Anlaşmasını uygulamak için hala güçlü bir irade yok. Bölgede güven inşa etmenin temeli anlaşmanın uygulanmasıdır. Biz Kürdistan Bölgesi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Şengal’le ilgisi olmayan güçler ülkeyi terk etmeli. Orada sorun ve başağrısı olmak dışında Ezidi halkına başka bir faydası olmayanlar aradan çıkmalı. Mesele artık bölgesel bir mesele haline geldi. Şengal sorunu çözülmezse, insanlar kamplarda kalacak ve Ezidilerin sorunları artarak devam edecek. Yurt dışında yaşayan Hristiyanların dönmesini istiyoruz. Onların yaşadığı bölgelerdeki silahlı güçler çıkarılmalı, hükümet de bu topluluğa güvence vermeli.”
Türkiye ile yapılan petrol anlaşması
Irak’taki siyasi çekişmelere ve uzun süre hükümet kurulması çabalarını bloke eden Sadr Hareketi’’nin tutumunu değerlendiren Neçirvan Barzani, “Sadr Hareketinin siyasetten çekilmesi konusunda bir şey diyemem. Ama Mukteda es-Sadr’ın bu hükümeti desteklemesini bekliyoruz. Yeni Irak hükümetini desteklemek bence tüm tarafların görevidir” dedi.
Başkan Neçirvan Barzani, Erbil ile Bağdat arasında sorun haline gelen Kürdistan Bölgesi’nin petrol ve doğalgaz yasası ile Kürdistan Bölgesi ile Türkiye arasında imzalanan petrol ihracatı anlaşmasına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’nin yaptığı petrolün Ceyhan Limanı’ndan ihracatını sağlayarak Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne yardım etmekti. Bu meseleyi Uluslararası Adalet Divanı'na götürmek Irak ile Türkiye arasındaki sorunları çözmez. Biz birbirimizin komşusuyuz. Bu dille konuşmak sorunların çözümüne katkı sunmaz. Bağdat hükümeti ve mevcut Başbakan’dan bu konuya gerçekçi yaklaşmasını istiyorum. Sonuçta Kürdistan Bölgesi de dahil hem Irak’ın hem de Türkiye’nin de faydasına olacak bir şey yapmamız lazım. Çünkü böyle olmazsa kesinlikle ardından daha kötü şeyler doğar ve bundan Irak zararlı çıkar. Irak bu tahkimden kazançlı çıkmaz. Dolayısıyla mesele Irak ile Türkiye arasında diyalog ile çözülebilir, biz de yardım etmeye hazırız. Irak ile hükümeti kurma konusunda yaptığımız anlaşmaya göre, üzerinde anlaştığımız bir petrol ve gaz yasası olsa, gelirlerin dağılımı konusunda bir yasamız olsa o zaman bu meselenin tahkime gitmesine de gerek kalmayacak. Biz de Kürdistan Bölgesi olarak bu konuda sorumluluk ve haklarımızın ne olduğunu bilmiş olacağız.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın