Erbil (Rûdaw) – Bu yıl ikincisi düzenlenen Erbil Forumu’nun ikinci gününde “Suriye Savaşı ve Devam Eden İstikrarsızlık: Görünürde Bir Çözüm Var mı?” adlı panelde Suriye ve Rojava’nın durumu, ABD, Türkiye ve bölgede etkin olan diğer aktörlerin politikaları ele alındı.
Rûdaw Araştırmalar Merkezi öncülüğünde düzenlenen “Ortadoğu'nun Dönüm Noktaları ve Geleceği” konulu 2. Erbil Forumu ikinci gününde özel konu ve konuları ele almaya devam ediyor.
Rûdaw Araştırma Merkezi Suriye Uzmanı Huseyin Omer modeatörlüğünde “Suriye Savaşı ve Devam Eden İstikrarsızlık: Görünürde Bir Çözüm Var mı?” konulu panelde Suriye’nin durumu tartışıldı.
Panelin konukları Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Ahmet Uysal, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) temsilcisi İbrahim Bro, Amerikan Levant Çalışmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Rania Kisar ve online olarak ABD Dışişleri Bakanlığı Kuzeydoğu Suriye Kıdemli Temsilcisi Nikolas E. Granger, Ortadoğu’nun çıkmazı haline gelen Suriye hakkında görüşlerini dile getirdi.
“ABD, Suriye'de barışı destekliyor”
Deprem nedeniyle Suriye halkına başsağlığı dileyen ABD Dışişleri Bakanlığı Kuzeydoğu Suriye Kıdemli Temsilcisi Nikolas E. Granger, "Suriyelilerin depremlerden kurtulmasına yardım ederken, ABD, Esad rejiminin bir doğal afeti kendi çıkarları için kullanmasının uygun olmadığı konusunda nettir" dedi.
Granger, IŞİD’e karşı mücadelesine devam edileceğini belirterek Suriye’de sorunlarının birçoğunun siyasi bir çözümle halledileceğini söyledi.
Granger, savaştaki durumla ilgili, "İnsani ihtiyaçlar aynı zamanda gördüğümüz en yüksek seviyede. Sadece son depremlerle değil, aynı zamanda Covid-19 salgını, kolera ve gıda mahsullerini yok eden kuraklıkla da birleşiyor" değerlerndirmesinde bulundu.
Granger, Suriye'nin durumuyla ilgili endişelerini dile getirerek, "Bu arada, IŞİD ve El Kaide Suriye'ye yönelik tehdit oluşturmaya devam ediyor. Aynı zamanda, çoğu çocuk on binlerce insan aşırı kalabalık kamplarda yaşıyor" dedi.
“ABD, Suriye'de barışı destekliyor ve Suriye halkına yardım etmeye kararlı” diyen Granger, Suriye krizinin sonuçlarının onlarca yıl süreceğini belirtti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Kuzeydoğu Suriye Kıdemli Temsilcisi Nikolas E. Granger, Suriye yönetimine karşı tavırlarının değişmeyeceğine dikkati çekerek, “ABD Esad'a olan taahhütlerini normalleştirmeyecek” diye konuştu.
“Suriye’deki durum ne Kürtlerin ne de diğer halkların çıkarına değildir”
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Ahmet Uysal da, ABD’nin Suriye devrimini sattığını ve sadece Türkiye’nin Suriye’de halk devrimini desteklediğini savundu.
ABD’nin “DSG’yi Suriye’de IŞİD bahanesi ile desteklediğini” öne süren Uysal, “ABD bugün değil, son 40 yıldır PKK’yi destekliyor. Sadece Suriye’de değil” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye’nin istikrarını desteklediğini dile getiren Uysal, Suriye’deki Sünnilerin güvenliğinin sağlanması için çalıştıklarını ve bu ülkenin Şiileştirilmesinden memnun olmadıklarını kaydetti.
Türkiye’deki Suriyelilerin diğer ülkelerdeki Ürdün, Irak gibi daha iyi olduğunu anlatan Uysal, "Esad rejiminin Suriye'deki durumu çözmek için hiçbir şey sağlayamadığını da görüyoruz" dedi.
Uysal, "Türkiye kuzeydeki muhalefeti destekliyor ve bu bölgeler de depremden harabe oldu. Maalesef Arap ülkeleri, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler yanıt vermekte gecikti” ifadesini kullandı.
Son depremde Suriye ve Türkiye’de büyük yıkıma yol açtığını dile getiren Uysal, Suriye’ye insanı yardımı ulaştıran ülke olduğunu kaydetti.
Esad’ın Rusya ile İran sayesinde ayakta kaldığını belirten Uysal, “DSG ABD olmazsa ayakta kalamaz” ifadelerini kullandı.
Uysal, “Suriye’deki durum ne Kürtlerin ne de diğer halkların çıkarına değildir” şeklinde konuştu.
Türkiye destekli grupların kontrolündeki Suriye’nin kuzeyinde bölgelere ülkesinin yardım ulaştırıldığını belirten Ahmet Uysal, Arap ülkelerinin bu konuda duyarsız kalmakla suçladı.
Ahmet Uysal, “Yaşanan deprem felaketi için Arap ve Kürt kardeşlerimizin bize sundukları destekten ötürü teşekkür ederiz. Türkiye kuzeydeki muhalefeti destekliyor ve bu bölgeler de depremden harabe oldu. Maalesef Arap ülkeleri, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler yanıt vermekte gecikti" diye belirtti.
“Ekonomik ambargo çözüm değil”
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Temsilcisi İbrahim Bro da, uluslararası toplumun artık eskisi kadar Suriye halkına önem vermediğini belirterek bu durumun muhalif güçlerini, Astana ve Cenevre çalışmalarını olumsuz yönde etkilediğini dikkat çekti.
Suriye rejimine karşı yapılan yaptırımların sadece ekonomik düzeyde kaldığını belirten İbrahim Bro, ekonomik ambargonun çözüm olmadığını sözlerine ekledi.
İbrahim Bro, son dönemdeki depremin Suriye ve Türkiye hükümetlerini daha da yakınlaştırdıklarını dile getirdi.
İbrahim Bro, Suriye’nin kuzeyi ve Rojava’da çözüm geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
“Suriye 2011 öncesine dönmeyecek”
Amerikan Levant Çalışmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Rania Kisar da, “Barzani Yardım Vakfı’nın ilk yardımı Suriye ulaştıran kurum oldu. BCF’nin Suriye ulaştırdığı yardımı hiçbir taraf yapamadı. Suriye halkı adına Sayın Barzani ve BCF’nin kurucusuna teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasına başladı.
Kendisinin aslen Suriyeli olduğunu dile getiren Rania Kisar, Suriye krizi ile birlikte Suriye’nin kuzeydoğusuna gittiğini ve gözleri önünde IŞİD’in 14 kişiyi katlettiğini söyledi.
Suriye’nin kuzeyinde ve batısında 8 yıl çalıştığını belirten Rania Kisar, İran, Suriye ve Rusya’nın sivillere karşı onlarca hava saldırısına şahit olduğunu söyledi.
Kisar, "Başkan Trump yönetimi olmasaydı, Ruslar muhtemelen İdlib'de kimyasal silah kullanırdı" dedi.
Amerikan Levant Çalışmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Rania Kisar, “Suriyeli olarak burada konuşuyorum. Suriye 2011 öncesine dönmeyecek. Esad bir savaş suçlusudur. Burada Esad’ı destekleyen insanlar görüyorum. Bizim için, Suriyeliler için o bir suçlu, yargılanmalı. Masum insanlar öldürülüyor" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın