UNICEF Müdürü Al-Hatib: Irak iklim değişikliğinin risk oluşturduğu 163 ülke arasında 160. sırada

26-09-2023
Rûdaw
Etiketler UNICEF Ali Al-Hatib Irak İklim Değişikliği Kuraklık
A+ A-

UNICEF Su, Sanitasyon ve Hijyen Bölümü Müdürü Ali Al-Hatib, UNICEF verilerine göre Irak'ın, iklim değişikliğinin çocuklar ve gençler üzerinde risk oluşturduğu 163 ülke arasında 160'ıncı sırada yer aldığını söyledi.

Al-Hatib, “İklim değişikliği sonucu oluşabilecek tehlikelerden korunmak ve Irak halkının özellikle de çocuklar ve kadınlar nezdinde gelişmesi ve refahı için gereken bütün destekler sağlanmıştır” dedi.

Iraklıların yüzde 84'ünün içme suyuna erişemediğini belirten Al-Hatib, kentsel ve kırsal kesimde sunulan hizmetlerin arasında büyük bir eşitsizlik olduğunu vurguladı.

UNICEF şefi, Kürdistan Bölgesi'nde özellikle Süleymaniye ilinde çevresel ihtiyaçlara uygun kanalizasyon arıtma önlemlerinin alınmaması nedeniyle Dukan Barajı ve Dukan Gölü'ndeki su kirliliği oranının yüksek olduğunu fark ettiklerini söyledi.

Kürdistan Bölgesi'nde öncü projelerin hayata geçirilerek Erbil, Süleymaniye ve Kerkük'teki kuyuları doldurmak için su toplanmasına yönelik çalışmalar yürütüleceğini kaydeden Al-Hatib, “UNICEF şu ana kadar üçü Erbil'de, üçü de Duhok'ta olmak üzere altı öncü projeyi hayata geçirdi” dedi.

UNICEF Su, Sanitasyon ve Hijyen Bölümü Müdürü Ali Al-Hatib Rûdaw TV’de yayınlanan röportajda Dilbixwîn Dara’nın sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Irak, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor, iklim değişikliğinin çocuklar üzerindeki zararları nelerdir?

Ali Al-Hatib: Misafirperverliğinden dolayı her şeyden önce çok teşekkür ederim, UNICEF'in Irak'ta yaptığı çalışmalara dikkat çekmek istediğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum. İklim değişikliğinin Irak'taki çocuklar üzerindeki etkisine ilişkin sorunuza gelecek olursak, UNICEF verilerine göre Irak iklim değişikliğinin çocuklar ve gençler üzerinde risk oluşturduğu 163 ülke arasında 160'ıncı sırada yer alıyor. BM'nin dünyadaki iklim değişikliği ve çevresel etkilerine ilişkin belgesine göre Irak, su kıtlığı ve aşırı sıcakların etkisi açısından 5'inci sırada yer alıyor. Bütün bunlar iklim değişikliğinin Iraklı çocuklar ve gençler üzerindeki etkisini açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Irak Planlama Bakanlığı'nın açıkladığı son nüfus araştırmalarına göre Iraklıların yüzde 60'ı 25 yaşın altında, dolayısıyla Irak toplumunu genç bir toplum olarak değerlendirebiliriz. Bu nedenle iklim değişikliği ve bunun Iraklı çocuklar ve gençler üzerindeki etkisine ilişkin araştırmalar oldukça önemlidir. Etkileri üç ana boyut altında toplayabiliriz; Birincisi sağlık ve vücut gelişimi; ikincisi eğitim ve öğretim ve üçüncü boyutu ise toplumun ilerlemesi ve refahı için gerekli hizmetleri sağlamanın önemidir. Bu bağlamda UNICEF, iklim değişikliğinin gençler ve çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin kapsamlı bir çalışma yürütmüştür. UNICEF bünyesinde, UNICEF'in Irak'taki stratejisinin iklim değişikliğine ve su kaynaklarının tükenmesine uyum sağlayacak şekilde ayarlanmasının önemi konusunda çeşitli tavsiyelerde bulunduğumuzu ifade edebilirim. Ayrıca iklim değişikliği sonucu oluşabilecek tehlikelerden korunmak ve Irak halkının özellikle de çocuklar ve kadınlar nezdinde gelişmesi ve refahı için gereken bütün destekleri sağlamıştır.

Rûdaw: Örgütünüz çocuk hakları konusunda çalışan en büyük örgütlerden bir tanesidir, Irak yönetimi çocuklara temiz su temin edebilir mi? Çünkü şu anda temiz su bulunmuyor?

Ali Al-Hatib: UNICEF, istatistiksel veriler elde etmek için Irak Planlama Bakanlığı ile sürekli olarak çalışmaktadır. Bu araştırmaların önemi, bize genel olarak Irak halkına hizmetlerin planlanması ve sunulması için bir veri tabanı oluşturmamıza yardımcı olmaktadır. UNICEF, 2022 yılında Irak Planlama Bakanlığı, Belediyeler ve İskan Bakanlığı ile Kürdistan Bölgesi Belediyeler ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle Irak'ın 18 kentinin tamamında genel bir istatistik araştırması yaptık. Anket sonuçlarına göre Iraklıların yüzde 84'ünün içme suyuna erişemediği ortaya çıktı. Araştırmaya göre kentsel ve kırsal kesimde sunulan hizmetlerin arasında büyük bir eşitsizlik olduğu gün yüzüne çıktı. Kent sakinlerinin yalnızca yüzde 91'i içme suyuna ulaşabiliyorken kırsal kesimde yaşayanların çok küçük bir kısmı bu suya erişim sağlayabiliyor. Yani Iraklıların yüzde 84'ü suya ve sağlık hizmetlerine erişebiliyor ancak yalnızca yüzde 60'ı içme suyuna ulaşabiliyor. Temin edilen su ile içme suyu arasında yüzde 20 fark olduğunu görüyorsunuz. UNICEF'in su temininin sağlığa zarar vermeyecek kalitede olması gerektiğini vurguladığı nokta da budur.

Rûdaw: Çok sayıda çocuğun temiz suya erişemediğinin rakamlarıdır bunlar. Temiz su Irak’ın hangi kesimlerinde çocuklara ulaşamıyor?

Ali Al-Hatib: 2022 yılında yapılan araştırmalara göre Irak'ın orta ve güney illerinin, özellikle de Fırat Nehri’nin su kaynaklarına bel bağlayan bölgelerin bundan en çok etkilendiği ortaya çıkmıştı. Bunun nedeni Fırat Nehri'nin su seviyesinin özellikle Anbar, Divaniye, Musanna ve Zikar'da önemli ölçüde azalmasıdır. Ancak şunu da açıkça ifade edelim, yeraltı su kaynaklarına bel bağlayan Kürdistan Bölgesi'nin Erbil kentinde de ciddi bir azalma tespit edildi. Yeraltı suyu seviyelerinin azalması, başta Erbil ili olmak üzere Kürdistan Bölgesi'ndeki sürdürülebilir içme suyu tedarikini etkiledi.

Rûdaw: Fırat Nehri’nin suyu kirli mi?

Ali Al-Hatib: Evet, hem Dicle’nin hem de Fırat’ın suyu kirli, bu da Bağdat'tan Basra'ya kadar su arıtma tesislerinin temizlenmemesinden kaynaklanıyor. İl ve ilçeler düzeyinde bazı bölgelerde su arıtma tesislerinin olmaması diğer sebepler arasında gösteriliyor. Diğer bir neden ise atık sularının nehir ve derelere akmasıdır ki bu da bölgedeki biyolojik kirliliğin artmasına neden oluyor. Kürdistan Bölgesi'nde özellikle Süleymaniye ilinde çevresel ihtiyaçlara uygun kanalizasyon arıtma önlemlerinin alınmaması nedeniyle Dukan Barajı ve Dukan Gölü'ndeki su kirliliği oranının yüksek olduğunu fark ettik.

Rûdaw: Bu yıl havalar sıcaktı, kirli su hastalıkların yayılmasına neden oluyor, Irak'ta kirli suyun neden olduğu hastalıklar nelerdir?

Ali Al-Hatib: Çevre kirliliğinin sebeplerinden biri de nehirlerin kirlenmesidir. Biyolojik kirliliğinin artmasının nedeni bu su kaynaklarıdır. Dolayısıyla içme sularından kaynaklanan hastalıkların yayılması için uygun bir ortam haline gelirler. Özellikle ishal ve kolera yayılımına bakacak olursak, suyun akışının olmadığı yerlerde bakterilerin yayılmasına sebep oluyor. Çünkü bu ortamlar söz konusu bakterilerin yayılması için çok müsaittir. Bu da çocuklarda, kadınlarda ve gençlerde sindirim hastalıklarına ve koleraya neden olur. Bütün bunlar da, özellikle beş yaşın altındaki çocukların gelişiminin önünde en büyük engeldir.

Rûdaw: Bildiğiniz gibi yeni eğitim öğretim yılı başladı ve çocuklar okullara döndü. Temiz su bütün okullara ulaşacak mı? Irak'ta kaç okul temiz sudan mahrum?

Ali Al-Hatib: Bu çok önemli bir soru. UNICEF olarak Irak’taki okullarda çocuklara verilen hizmetlerin gözlemlenmesi ve değerlendirilmesine çok önem veriyoruz. Bu nedenle 2021 yılında UNICEF olarak Kürdistan Bölgesi Eğitim Bakanlığı ve Irak Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle, Sağlık Bakanlığı ve Planlama Bakanlığı Merkezi İstatistik Ofisi’nin koordinasyonunda bütün bölgelerdeki 9 bin okulda su ve su giderleri hizmetiyle ilgili kapsamlı bir araştırma gerçekleştirildi. Her aşamadaki okullardı bunlar. İlkokul, ortaokul ve lise olmak üzere tümünde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya göre okulların yüzde 50'sinde içme suyu bulunmuyor. Bunun nedeni ise bu okul binalarının çoğunda birden fazla vakitte ders veriliyor olması ve bir binada 1000'e yakın öğrencinin eğitim görmesidir. Bütün bu okullarda içme suyu bulunmuyor. Bu bağlamda UNICEF, okullarda içme suyu ve sanitasyon hizmetlerinin eksikliğinin giderilmesinin önemi üzerinde ilgili bakanlıklarla koordineli olarak çalışmalar yürütmüştür. Zira bu durum, başta kız çocukları olmak üzere öğrencilerin okulu bırakmasının nedenlerinden biridir. Temiz ve güvenli tuvaletlerin olmayışı kızların, özellikle de ortaokul ve lise düzeyindeki ergen kızların okulu bırakmasının ana nedenlerinden biri de budur.

Rûdaw: Dediğiniz gibi, okulların yüzde 50'sinin temiz suya erişimi yok ve öğrenciler, özellikle de kızların bu yüzden okulu bıraktığını ifade ettiniz. Irak ve Kürdistan Bölgesi’ndeki okullar için kaç tane su temini projeniz var?

Ali Al-Hatib: UNICEF'in beş yıllık bir planı var, zira Irak hükümetinin beş yıllık planıyla pareleldir. Federal hükümetin Planlama Bakanlığı ile işbirliği içinde her beş yılda bir uygulanıyor. Plan, sağlık, eğitim ve çocuk korumanın yanı sıra su temini ve sanitasyon gibi çeşitli sektörleri kapsıyor. Okullar düzeyinde bu yıl planda 300'ün üzerinde proje yer alıyor, çocukların ilkokul, ortaokul ve lisenin çeşitli kademelerinde eğitimlerine devam edebilmeleri amaçlanıyor. Bu projeler arasında R.O sistemleri aracılığıyla içme suyunun sağlanması veya tüketim bilinci üzerinde duruluyor. Irak'taki bazı okullarda öğrencilerin devamlılığını garanti altına almak amacıyla güneş enerjisi sistemlerinden faydalanarak sürekli aydınlatma ve havalandırma sistemleri çalıştırılacak. Bu yıl 250'den fazla okul üzerinde çalışıyoruz ve şu ana kadar Bağdat, Anbar, Kerkük, Musul ve Kürdistan Bölgesi'nin üç kentinde olmak üzere 150'den fazla okulda çalışmalarımızı tamamladık. Federal ve Kürdistan Bölgesi Hükümetlerine Irak'taki çoğu okula ulaşma konusunda yardımcı olmayı umuyoruz. Ayrıca Kürdistan Bölgesi'nde öncü projeler hayata geçirilerek Erbil, Süleymaniye ve Kerkük'teki kuyuları doldurmak için su toplanmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. UNICEF şu ana kadar üçü Erbil'de, üçü de Duhok'ta olmak üzere altı öncü projeyi hayata geçirdi. Su toplama projesi yeraltı suyunun artmasına, bölge sakinlerinin kendi bölgelerine taşınmasına, çiftçilerin tarım yapmasına yardımcı olacak, bölgeyi canlandıracak ve bölge ile çevre bölgelerde yaşayanlar için hoş bir ortam yaratacaktır.

Rûdaw: Rojava’da çok sayıda çocuk kamplarda bulunuyor ve kamplarda temiz su bulunmuyor. Mülteci çocuklara yönelik projeleriniz var mı?

Ali Al-Hatib: Suriye krizinin patlak verdiği 2013 yılının başlarından bu yana, 500 binden fazla Suriyeli mültecinin merkez illere ve Kürdistan Bölgesi'ne gelmesiyle birlikte UNICEF, Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve Federal Hükümet ile işbirliği içinde kamplar inşa etti. IŞİD'in ortaya çıktığı 2014 yılında Irak genelindeki kampların sayısı Kürdistan Bölgesi, Bağdat ve güney illerinde olmak üzere 175'e yükseldi. Çok şükür IŞİD'in bitmesi ve merkezi hükümetin mülteci kamplarını kapatıp kasaba ve köylerine döndürme kararının ardından Kürdistan Bölgesi'ndeki mülteci kampları üzerinde sürekli bir gözlemimiz vardı. Dokuz yıllık sürekli çalışmanın ardından UNICEF, Kürdistan Bölgesi ve Federal Hükümet ile işbirliği içinde belediye, su ve kanalizasyon dairelerinde kapasite geliştirme misyonu üstlenmiş ve bu ofislerin personeli için yönetim ve çalışma yöntemleri konusunda eğitim kursları açmıştır. Amacımız su, kanalizasyon ve katı atık alanlarında hizmet vermeye devam etmektir. Açıkça ifade etmem gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı'nın desteğiyle mülteci çocukların eğitimlerini tamamlamalarına yönelik hizmetler sunmaya devam ediyoruz. Kamplarda Suriyeli çocuklara yönelik çok sayıda özel okul da bulunuyor.

Rûdaw: Kolera son dönemde yayıldı ve çocuklara büyük zarar verdi, bu durumda tavsiyeniz nedir? Hastalığı nasıl önleyebilirsiniz?

Ali Al-Hatib: Bildiğiniz gibi kolera Irak'ta en sık görülen hastalıklardan biridir. İlk kez 1967'de Irak'ta ortaya çıkmıştır. Hatta birikmiş deneyimi, UNICEF'in desteği ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) koordinasyonuyla kolera salgını olasılığının yüksek olduğu bazı iller var. Salgın döngüseldir ve her iki veya üç yılda bir kendisini tekrarlar. Yayılması beklenen mevsimler sonbahar ve ilkbahardır. Salgının yayılma nedenlerinden biri öncelikle suyun kirlenmesidir, ikincil olarak ise tüketilen gıdaların, özellikle de sıcak işlem görmemiş gıdaların kirlenmesidir.

Rûdaw: Çok teşekkürler.

Ali Al-Hatib: Ben teşekkür ediyorum.

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli