Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eş Başkan Yardımcısı Ali Rahmun, Erbil'in Fırat'ın Kuzey ve Doğu bölgelerinin huzur ve istikrarında önemli bir rol oynadığını söyledi.
Rûdaw TV’de Nalin Hasan’ın sorularını yanıtlayan Ali Rahmun, Suriye’deki son gelişmeleri, barış ve istikrar için gösterilen çabaları anlattı.
Ali Rahmun, Demokratik Suriye Güçleri Komutanı Mazlum Abdi'nin Başkan Mesud Barzani ile görüşmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, ”Bu, General Mazlum Abdi ve Ahmet Şara'nın Şam'daki önceki görüşmesinin taçlandırılmasıydı. Bunların hepsi Suriye coğrafyasının tamamında güvenlik ve istikrarın yayılması için gösterilen çabalardır, çünkü önceki rejim ayrımcılık, bölme ve bölgelerin dağıtılması temelinde çalışıyordu. Bu nedenle bunları olumlu adımlar olarak görüyorum. Suriye coğrafyasının tamamında güvenlik ve istikrarın yayılması için doğru yönde ilerliyorlar. Biliyoruz ki Erbil, iki bölge arasındaki kardeşlik bağları nedeniyle Fırat'ın kuzey ve doğusundaki huzur ve istikrarda önemli bir rol oynuyor” dedi.
DSG'nin Suriye’nin yeni yönetiminde ülkenin askeri güçlerinin bünyesinde yer alıp almayacağı hususunda da yorum yapan Rahmun, “Temel olarak bildiğiniz gibi Suriye coğrafyasının bir bölümünü korumak ve IŞİD’le mücadele edip yenmek için kurulmuşlardır. IŞİD’in yenilgisinin tamamlanmasından sonra, Demokratik Suriye Güçleri, Suriye ordusunun bir parçası olması konusunda istekli olduklarını belirtti” ifadelerini kullandı.
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eş Başkan Yardımcısı Ali Rahmun Rûdaw TV’de Nalin Hasan’ın sorularını yanıtladı:
Rûdaw: Sohbetimize, birkaç gün önce Başkan Mesud Barzani ve Mazlum Abdi arasında Erbil'de gerçekleşen toplantıdan başlayalım. Bu görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Nasıl geçti?
Ali Rahmun: Öncelikle Suriye'nin başkenti Şam'dan size selamlar olsun, özellikle zalimin kaçışı ve diktatör rejimin yıkılmasından sonra, şu anda Demokratik Suriye Meclisi siyasi bir kurul olarak başkentte meşru bir varlığa sahip. Sizlerin de belirttiği gibi, Suriye yeni bir aşamada ve hepimizin birlik olması gerekiyor ki Suriye'yi güvenlik ve siyasi katılım açısından huzurlu bir limana ulaştıralım, çünkü zalim rejim Suriyelilerin birleşmesini ve bir arada olmasını engelliyordu. Bu yüzden bugün bu aşamada, yeni Suriye'nin inşası için herkesin tek yürek olması gerekiyor.
General Mazlum'un Demokratik Suriye Güçleri komutanı olarak Mesud Barzani ile görüşmesi, General Mazlum Abdi ve Ahmet Şara'nın Şam'daki önceki görüşmesinin taçlandırılmasıydı. Bunların hepsi Suriye coğrafyasının tamamında güvenlik ve istikrarın yayılması için çabalardır, çünkü önceki rejim ayrımcılık, bölme ve güçlerin dağıtılması temelinde çalışıyordu. Bu nedenle bunları olumlu adımlar olarak görüyorum, Suriye coğrafyasının tamamında güvenlik ve istikrarın yayılması için doğru yönde ilerliyorlar. Biliyoruz ki Erbil, iki bölge arasındaki kardeşlik bağları ve etkisi nedeniyle Fırat'ın kuzey ve doğusundaki huzur ve istikrarda önemli bir rol oynuyor.
Rûdaw: Ahmet Şara ile Demokratik Suriye Güçleri komutanı Mazlum Abdi'nin Şam'daki görüşmesi nasıl geçti?
Ali Rahmun: Ortak anlaşmaya varmak için diyalog toplantısının yapılması olumlu bir husustu ve çatışmayı önlemek, şiddet döngüsüne dönmemek için çok iyi bir adımdı. Bu nedenle, ülkeyi bir tür istikrar ve huzura kavuşturacak anlayışa ulaşmak için diyalog önemlidir. İki taraf arasında, Suriyeli iki taraf olarak, bir dizi konu ele alındı. Açıkladıkları gibi, görüşme çok olumluydu ve Suriyeliler arasında anlaşmaya varmak için başka görüşmeler de yapılacak. Bu görüşmeler askeri, idari, güvenlik veya siyasi düzeyde olabilir. Bu açıdan tüm gözlemciler bunu olumlu karşıladı. Ayrıca Ahmet Şara'dan, mevcut yönetimin başkanı ve bu aşamada ülkenin yöneticisi olarak, örneğin Suriye Milli Ordusu mensupları ile Demokratik Suriye Güçleri arasındaki çatışmaları önlemek için arabulucu ve koruyucu köprü rolü oynaması istendi.
Burada General Mazlum'un esnekliğini ve diyaloğa olan hazırlığını vurgulamalıyız. Bu esneklik, ülkeyi yeni bir iç savaştan korumak, istikrar ve huzura ulaşmak içindir. Bu şekilde Suriye'nin güvenliğini ve normal Suriye'ye dönüşünü koruyarak, bir yandan Suriye'nin toprak ve halk bütünlüğünü garanti altına alırken, diğer yandan da bölgenin istikrarı için çalışılabilir. Bunun, kuzeydoğu veya kuzeybatı olsun, tüm taraflarıyla birlikte yapılması mümkündür.
Bu nedenle Suriyeliler arasında diyalog gereklidir ve burada şunu vurgulamalıyım; gerçekten de Demokratik Suriye Meclisinin son kongresi siyasi bir kurul olarak, Suriyelilerin birliğinin siyasi çözüme ulaşmanın tek yolu olduğuna ve diyaloğun bizi buna ulaştıracağına karar verdi. Bu açıdan, bu görüşme Suriyeliler arasında anlaşmaya varmak için bir "güvenlik vanası" oldu, böylece Suriye'nin inşasında temel rolümüz olabilir.
Rûdaw: Konuşmalarınızdan anladığım kadarıyla, Ahmet Şara ile Mazlum Abdi şiddete başvurmama ve tüm sorunları diyalog yoluyla çözme konusunda anlaştılar, doğru mu?
Ali Rahmun: Evet, evet, ülkeyi çeşitli yollarla huzurlu bir limana ulaştırmak için diyaloğa devam etme konusunda anlaştılar. Örneğin, ortaya konan konulardan biri, askıda kalan tüm meseleler veya sorun olabilecek konuları araştırmak için komisyonlar kurulmasıydı. Daha önce belirttiğim gibi, Suriyeliler kendi aralarında görüşme, diyalog ve tartışmadan mahrum bırakılmışlardı, ancak bugün bunun için hiçbir engel yok. Bu nedenle görüşme, başka görüşmeler için bir önsözdü. Bence iki Suriyeli siyasi taraf arasında çeşitli düzeylerde, belki askeri, güvenlik veya idari olabilir, yakınlaşmalar olacak. General Mazlum'un esnekliği, Demokratik Suriye Güçleri'nin gelecekteki Suriye Milli Ordusu'nun (Suriye devletinin ordusu) bir parçası olma isteğiyle ortaya çıktı. Ayrıca yeni yönetimden, daha önce Esad yönetiminin yönettiği bu idareleri ve sınır kapılarını devralmasını istedi. Bu nedenle, bence bu görüşme ve müzakereler konusunda her iki tarafta da bir memnuniyet vardı.
Rûdaw: Bahsettiğiniz komisyonlar kuruldu mu, Mazlum Abdi ile Ahmet Şara'nın kurulması konusunda anlaştıkları komisyonlar...
Ali Rahmun: Sanırım kuruluş aşamasındalar. Bildiğiniz gibi Şara'nın yönetimi yeni bir yönetim ve hala kuruluş aşamasında. Ayrıca mevcut yönetimin yetkisi bence gerekli seviyeye ulaşmak için çok eksik, ancak konu her iki taraf için de kuruluş aşamasında. General Mazlum hazır olduğunu belirtti ve bence top Şara yönetiminde.
Rûdaw: İki taraf arasında başka bir görüşmeler de olacak mı?
Ali Rahmun: Bu konuyla ilgili olarak, başka bir görüşme olup olmayacağını bilmiyorum, ancak kesinlikle iletişim devam ediyor, çünkü bugün Suriye topraklarında olan şey, barış ve istikrar durumuna dönüş için bir çabadır ve bu görüşmeler olmadan bu yapılamaz. Özellikle bildiğimiz gibi bazılarından, ister bölgesel ister iç roller olsun, kargaşa yaratma çabaları var. Bu nedenle herhangi bir çatışma veya iç savaşı bastırmak için iletişim ve görüşmelerin devam etmesi gerekiyor ve gerektiğinde, bence bu kesinlikle mümkün olacak. Özellikle Şara'nın General Mazlum ile görüşmesinden sonra, General Mazlum'un Erbil hükümetinden bir heyeti kabul ettiğini ve ardından Erbil hükümetini ziyaret ettiğini gördük. Bence Irak Kürdistan Bölgesi Hükümeti başarılı, iyi ve olumlu bir arabuluculuk rolü oynuyor ve bu rol çok önemli ve gerçekten sadece Fırat'ın kuzey ve doğusunda değil. bölgede ve Suriye'de genel olarak huzur ve istikrarın yayılması için önemli.
Rûdaw: Ulusal Diyalog Konferansı'na geçelim... Şam'da düzenlenecek bu konferansa katılacak mısınız?
Ali Rahmun: Ulusal Diyalog Konferansı için, siyasi yönetimin çağrı yaptığı veya bu konferans için propaganda yapıldığı gibi, şu ana kadar açık bir şekilde davet edilmedik ve bazı şeyler eksik. Öncelikle ilan edilmiş hiçbir hazırlık komisyonu yok. Diğer tüm Suriyeliler gibi, 1200 kişiden oluşan Ulusal Diyalog Konferansı için bir çağrı olduğunu duyduk, ancak bu kişilikler kimler? Mekanizmalar neler? Suriye halkını kim temsil ediyor? Tüm bunlar bugüne kadar belirsiz.
İşaret edilen veya çağrısı yapılan şey, bir yandan tamamen belirsiz ve diğer yandan Demokratik Suriye Meclisi olarak, bunu doğaçlama olarak görüyoruz. Birkaç kez ertelendi. Bugüne kadar bildiğiniz gibi bunun için hiçbir hazırlık komisyonu ve hiçbir net mekanizma yok. Siyasi güçler ve bu konferanstaki temsilleri uzaklaştırıldı. Bu nedenle davet edilenler, kişisel veya dini veya mezhepsel veya coğrafi temelde olmuş. Bu çağrı temelinde (katılmayı) reddeden birçok kişilik var.
Gayri resmi olarak 20 Şubat'ta olacağı sızmış. Tekrar vurguluyorum ki bu sızmış bir bilgi. Dolayısıyla bu konferans için hiçbir net çağrı yok, çünkü düzenleme mekanizmaları net değil ve gerçekten siyasi güçler ve Suriye toplumu güçleri tarafından, hatta aktivistler ve kamu işleri çalışanları tarafından bu mekanizma ve yönteme karşı genel bir hoşnutsuzluk var. Bu nedenle sanırım bu konferans net mekanizmalara sahip olmazsa, yakın bir zamanda veya gelecekte üzerinde çalışılmayacak.
Rûdaw: Suriye'deki Kürt Ulusal Konseyi federalizm talep ediyor, MSD (Demokratik Suriye Meclisi) de federalizm talep ediyor mu?
Ali Rahmun: Suriye için uygun olan şey; demokratik, çoğulcu, merkezi olmayan bir Suriye'dir. Merkezi olmayan yapıyı, Suriye halkı, Suriye anayasası ve Suriye parlamentosu belirleyecek, bu nedenle bu konuda hazırlanmış bir görüşleri yok, sadece Suriye'nin coğrafi temelde merkezi olmaması gerekiyor ki bunun nedenlerine döneceğim. Bu da iki önemli noktadan kaynaklanıyor: Birincisi zorbalığın geri dönmemesi için, çünkü merkezi yönetim Suriye'de zorbalık yönetiminin geri dönmesine neden olur. Diğer yandan, Suriye'nin coğrafi düzeyinde dengeli kalkınması, merkezi olmayan yapı temelinde çok daha iyi olabilir. Yani Suriye'nin bölge temelinde olması mümkün, ancak gerçekte bugüne kadar Demokratik Suriye Meclisi tarafından Suriye'de federalizm çağrısı yapan yok. Bahsettiğim gibi, Suriyelilerin parlamentoda veya Suriye anayasasında üzerinde anlaşacakları şey konusunda, Demokratik Suriye Meclisi Suriye halkının görüşüyle uyumlu olacak.
Rûdaw: Demokratik Suriye Güçleri'nin kaderi ve geleceği konusunda, (Kürdistan Bölgesi'ndeki) Peşmerge Güçleri gibi mi olacaklar, yani Suriye savunma sisteminin bir parçası olup Suriye güçleri içinde kendi özel varlığını koruyacak mı?
Ali Rahmun: Demokratik Suriye Güçleri'nin açıkladığı gibi, öncelikle onlar ulusal bir güçtür ve onların görüşüne göre silahlı güçler sınırları korumak için olmalıdır. Temel olarak bildiğiniz gibi Suriye coğrafyasının bir bölümünü korumak ve IŞİD’le mücadele edip yenmek için kurulmuşlardır. IŞİD’in yenilgisinin tamamlanmasından sonra, Demokratik Suriye Güçleri Suriye ordusunun bir parçası olma konusunda istekli olduklarını belirtti. General Mazlum'un açıkladığı gibi, Demokratik Suriye Güçleri'nin ulusal ordunun bir parçası olması konusunda isteklilik var. Bugün Kürdistan Bölgesi'ndeki Peşmerge güçleriyle karşılaştırma anlamında bunu söylemek zor, bu da Kürdistan'daki ulusal yapının doğası nedeniyle. Bildiğiniz gibi Demokratik Suriye Güçleri çok uluslu ve çok dinli ortak güçlerdir. Demokratik Suriye Güçleri Arap, Kürt, Asuri, Süryani, Çerkes ve Türkmenleri içeriyor. Ayrıca tüm Suriye coğrafyasında Özgür Suriye Ordusu grubu olan başka güçler de var.
Bu nedenle burada Peşmerge güçlerinden farklı, çünkü onlar Kürdistan Bölgesi'ni kurtarmak için Kürdistan Bölgesi'nde bir güçtü, dolayısıyla her birinin diğerinden farklı bir görevi var. Bu yüzden Peşmerge güçlerinin bir kopyası olacak demek, ya da bugün üzerinde anlaşılmış hazır bir kopya olduğunu, ya da varlığı ve mekanizması hakkında fikirlerin sabitlendiğini söylemek için erken. Tekrar vurguluyorum ki Demokratik Suriye Güçleri, Suriye halkının korunmasının bir parçası olma konusunda kararlı.
Rûdaw: Suriye siyasi cephesi oluşturmak için Şam'daki çabalarınızın amacı nedir?
Ali Rahmun: Bildiğiniz gibi önceki diktatör rejim, Suriye topraklarında herhangi bir siyasi gücün varlığını engelliyordu. Bu nedenle Demokratik Suriye Meclisi olarak ve bir dizi parti ve kişilikten oluşan siyasi bir kurul olarak, Şam'da olması mümkün değildi. Bugün diktatör rejimin yıkılmasından sonra, doğal yeri ve varlığı başkenttedir. Bu nedenle ilk adım diğer siyasi güçlerle diyalog için başkentte var olmaktır. Bugün, Suriye'nin inşası ve Suriye'nin kaderine katılım için birlik olmamız gereken zamandayız.
Bu yüzden biz buradayız, halkımızla, siyasi güçlerimiz ve sosyal güçlerimizle birlikte olmak için, Suriye'mizin inşasında etkili bir rolümüz olsun diye, hepimizin hiçbir dışlama ve marjinalleştirme olmadan demokratik ve çoğulcu bir Suriye inşa etmesi için. Sanırım bu bizim doğal hakkımız, burada başkent Şam'da olmak, Suriye'nin diğer siyasi ve sosyal güçlerinin temsilcileriyle birlikte rolümüzü oynamak için.
Rûdaw: Demokratik Suriye Meclisi, başkent Şam’da kendi ofisini açtı mı?
Ali Rahmun: Evet, bugün biz Şam'dayız ve bu doğal, yasal ve meşru bir haktır. Bildiğimiz gibi Demokratik Suriye Meclisi'nin en önemli amaçlarından biri tüm Suriyeliler arasında eşit vatandaşlık devletinin inşasıdır. Bu nedenle bu bizim hakkımız ve diğer siyasi güçlerle birlikte bizim isteğimiz. Bu yüzden Suriye'nin inşasında önemli bir rolümüz olması için siyasi güçlerle istişare toplantıları için çağrı yapıyoruz. Suriye'yi bir taraf inşa etmez, tüm güçlerin birlikte inşa etmesi gerekir, hiçbir dışlama ve marjinalleştirme olmadan.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın