Eritre Dışişleri Bakanı: Güçlü ülkelerin hakimiyeti yüzünden dünyada barış olmuyor
Rûdaw’a konuşan Eritre Dışişleri Bakanı Osman Saleh Muhammed, "güçlü ülkelerin" "hakimiyeti" nedeniyle dünyada barışın olmadığını söyledi.
Eritre Dışişleri Bakanı Osman Saleh Muhammed, New York’ta BM’nin 77’nci Genel Kurulu’na katılmalarının amacının barış olduğunu belirterek “Sürekli barış istiyoruz, çünkü barış ilerlemenin temeli ve nedenidir” ifadelerini kullandı.
Eritre, bir Doğu Afrika ülkesidir. Güneyde Etiyopya, batıda Sudan ve güneydoğuda Cibuti ile sınır komşusudur; Doğu ve kuzeydoğu sınırının çoğu Kızıldeniz üzerindedir.
Kasım 2020'den bu yana Eritre, Etiyopya ile iç savaş yaşıyır ve çatışmanın merkezinde Tigray bölgesi bulunuyor. Savaş nedeniyle 2,5 milyon insanı yerinden etti, 10 binlerce insan Eritre’nin iç bölgelerine kaçtı. Etiyopya ordusu ile Tigray Savunma Kuvvetleri (TDF) arasındaki çatışmalar da iki ülke arasındaki sınırda yoğunlaştı. Savaşın Eritre üzerindeki etkileri her geçen gün daha da belirginleşen bir durum.
Eritre Dışişleri Bakanı ile Rûdaw röportajı:
Rûdaw: Burada bulunmanızın asıl nedeni nedir? Zor bir soru değil, değil mi?
Eritre Dışişleri Bakanı: Ne olursa olsun hiçbir ülkenin baskı ve hakimiyetini görmek istemiyoruz. Her türlü baskı son bulmalı. Biz özgür bir ülkeyiz.
Rûdaw: En büyük hedefiniz nedir? İklim değişikliğiyle mücadele için mi çalışıyorlar yoksa ne?
Eritre Dışişleri Bakanı: En büyük hedef mi?
Rûdaw: Evet.
Eritre Dışişleri Bakanı: Barış istiyoruz; Kalıcı barış olmasını istiyoruz.
Rûdaw: Neden kalıcı bir barış yok?
Eritre Dışişleri Bakanı: Barış olursa ilerlemeyi göreceğiz. Ülke gelişirse barış olur.
Rûdaw: Dünyada neden barış olmadığını söyler misin? Soru bu.
Eritre Dışişleri Bakanı: Üstünlük... Dünyada barış yok çünkü güçlü ülkeler üstünlük denilen şeyi istiyor.
Rûdaw: Barışı getirmek için ne yapabilirsiniz?
Eritre Dışişleri Bakanı: Barış için ne yapabiliriz? Dünyaya buradan New York'a geldiğimi söylüyorum ve onlara dünyada barışın olmadığını ve barışı sağlamak için birlikte çalışacağımızı söylüyorum.
Rûdaw: Çok teşekkür ederim