Erbil (Rûdaw) - Almanya’da yapılan seçimler, ekonomiden güvenliğe, göçmen politikalarına kadar geniş bir yelpazede tartışmalara yol açarken, Almanya'nın siyasi yapısının değişmesi bekleniyor. Seçim sonuçlarının, ülkenin mevcut siyasi dengesini önemli ölçüde etkileyebileceği ve yeni bir hükümetin oluşmasına zemin hazırlayabileceği öngörülüyor.
Kampanya döneminin yükselen gerilimi: Elon Musk'ın desteği
Amerikalı iş insanı Elon Musk’ın, Almanya için Alternatif Parti’si (AfD) tarafından düzenlenen bir etkinliğe video konferansla katılması büyük yankı uyandırdı.
Musk’ın bu desteği, AfD’nin göçmen karşıtı politikalarını benimsemesi nedeniyle hem siyasetçileri hem de kamuoyunu ikiye böldü. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Musk’ın katılımını “provokasyon” olarak nitelendirerek tepki gösterdi.
Seçimlerde öne çıkan konular: Göçmen politikaları ve ekonomi
Bu seçimde en çok tartışılan konu, Almanya'nın göçmen politikaları oldu. Son dönemde yaşanan bazı saldırılar ve bu olayların göçmenlerle ilişkilendirilmesi, ülke genelinde bu konuda artan bir endişe yarattı. Ayrıca, ekonomik durum da gündemin üst sıralarında yer aldı.
2023 yılında Almanya'nın Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) yüzde 0,3 oranında daraldı, 2024'ün ikinci çeyreğinde ise yüzde 0,2’lik bir düşüş yaşandı. Bu ekonomik gerileme, seçmenlerin tercihlerini doğrudan etkileyen önemli faktörlerden biri oldu.
Başbakanlık yarışı: Kimler öne çıkıyor?
Almanya'da başbakanlık için yarışta olan en güçlü adaylardan biri, Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Friedrich Merz. Anketler, CDU'nun yüzde 30 civarında bir destek oranına sahip olduğunu gösteriyor.
Merz, Angela Merkel'in aksine, çok daha katı bir göçmen politikası uygulamayı vaat ediyor. Ayrıca, dört yıl içinde Almanya’nın ekonomik sorunlarını çözeceği ve ülkeyi Avrupa'da lider bir konuma getireceği iddiasında bulunuyor.
Diğer tarafta ise, Almanya için Alternatif Partisi (AfD) lideri Alice Weidel, partisinin oyların yüzde 20'sini almayı bekliyor. Weidel, kampanyasında, "Başbakan seçilirsem ilk işim sınırları kapatmak ve yasa dışı göçmenleri ülkelerine geri göndermek olacak" şeklinde açıklamalarda bulundu.
AfD’nin göçmen karşıtı söylemleri, sağcı seçmenler arasında ciddi bir destek buluyor. Ancak, bu tutum birçok çevre tarafından eleştiriliyor. CDU lideri Merz, AfD ile herhangi bir koalisyona girmeyeceklerini net bir şekilde ifade etti.
Yeni hükmetin oluşumu: koalisyon senaryoları
Almanya'da hiçbir partinin tek başına yüzde 50’nin üzerinde bir oy alması beklenmediği için, seçim sonrası koalisyon görüşmeleri kaçınılmaz olarak görülüyor. Şu anki anket verilerine göre, partilerin oy oranları şu şekilde:
- Hristiyan Demokrat Birliği (CDU): yüzde 30
- Almanya için Alternatif (AfD): yüzde 20
- Sosyal Demokrat Parti (SPD): yüzde 16
- Yeşiller Partisi: yüzde 13
- Sol Parti: yüzde 7
Koalisyon için öne çıkan senaryolar arasında şunlar yer alıyor:
- CDU + SPD
- CDU + SPD + Yeşiller
- CDU + Yeşiller + Hür Demokrat Parti (FDP)
- CDU + SPD + FDP
- SPD + FDP + Yeşiller
Tüm partiler, AfD ile herhangi bir ortaklık kurmama konusunda hemfikir. Almanya'da önceki hükümet, "Trafik Lambası Koalisyonu" olarak bilinen CDU, Yeşiller ve FDP koalisyonundan oluşuyordu. Yeni hükümetin kurulmasının haftalar hatta aylar sürebileceği tahmin ediliyor. Ancak, belirleyici olan konu, özellikle göç ve ekonomi politikalarıyla ilgili nasıl bir düzenleme yapılacağı.
Almanya, seçim sonuçlarının ardından yeni siyasi yapısıyla, hem iç hem de dış politikada ciddi bir dönüşüm sürecine girebilir.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın