Suriye ve Irak'taki ABD ordusu İran'a karşı yüksek alarma geçti
Erbil (Rûdaw) - ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Sözcüsü Bill Urban, İran'ın tehditlerini inandırıcı bulduklarını belirterek, Irak ve Suriye'deki askeri güçlerinin alarm seviyesini yükselttiklerini açıkladı.
Bill Urban, "Sonuç olarak ABD birliklerine yönelik inandırıcı, olası tehditleri gözlemlediğimiz sırada terörle mücadele operasyonu (IŞİD'le mücadele amacıyla kurulan Birleşik Ortak Görev Gücü-Doğal Kararlılık Harekatı-CJTF-OIR) en yüksek alarm derecesine geçti" dedi.
Urban'ın bu açıklaması ABD'nin Suriye ve Irak'ta bulunan askeri güçlerinin teyakkuza geçtiği anlamına geliyor.
Urban, geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısında ise, "Irak ve Suriye'de İran destekli kuvvetlerden artan bir tehdit yok" demişti.
Diğer yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı, Bağdat ve Erbil'de acil görevde bulunmayan tüm hükümet çalışanlarının ülkeyi terk etmesi emrini verdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un "planları" konusunda Trump'ı uyaran Aşina, "Donald Trump, İran ile (nükleer anlaşmanın yerine) daha iyi bir anlaşma peşindeydin ancak bunun yerine savaşa doğru gidiyor görünüyorsun" diye yazdı.
Aşina, Bolton'u kastederek Trump'a, "Bıyığı dinlersen olacağı budur" diye seslenerek savaşa girmesi halinde Trump'ın 2020 seçimlerinde başarısız olma ihtimalinin olduğunu öne sürdü.
Donald Trump yönetimi, 2015 yılında Barack Obama'ın başkan olduğu dönemde imzalanan İran'ın nükleer silah geliştirme kapasitesinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.
2015'te imzalanan anlaşmanın tarafları arasında ABD ve İran'ın yanı sıra İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve AB de yer alıyordu.
Anlaşma gereğince İran uranyum zenginleştirme programını kısıtlayacak, buna karşılık ABD de yaptırımları kademeli olarak kaldıracaktı.
Ancak yönetime gelen Başkan Donald Trump, bu anlaşmanın İran'ın nükleer silah geliştirmesini engelleyecek nitelikte olmadığını söyleyerek, "Tarihin en kötü anlaşması" olarak nitelendirdi.
Anlaşmadan tek taraflı olarak çekilen ABD yönetimi, nükleer silah üretmeye devam eden İran'a yeniden yaptırımlar uygulamaya başladı.
Sonrasında Tahran yönetiminin petrol ihracatını hedef alan yaptırımları uygulamaya koyan ABD, Nisan ayında İran Devrim Muhafızlarını "yabancı terör örgütleri" listesine almıştı.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesine karşılık ülkesinin nükleer faaliyetlerinin bir kısmını yeniden uygulamaya başlayacağını açıklamıştı.
Bill Urban, "Sonuç olarak ABD birliklerine yönelik inandırıcı, olası tehditleri gözlemlediğimiz sırada terörle mücadele operasyonu (IŞİD'le mücadele amacıyla kurulan Birleşik Ortak Görev Gücü-Doğal Kararlılık Harekatı-CJTF-OIR) en yüksek alarm derecesine geçti" dedi.
Urban'ın bu açıklaması ABD'nin Suriye ve Irak'ta bulunan askeri güçlerinin teyakkuza geçtiği anlamına geliyor.
Urban, geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısında ise, "Irak ve Suriye'de İran destekli kuvvetlerden artan bir tehdit yok" demişti.
Bağdat ve Erbil'i terketme emri
Diğer yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı, Bağdat ve Erbil'de acil görevde bulunmayan tüm hükümet çalışanlarının ülkeyi terk etmesi emrini verdi.
Ruhani'nin danışmanından Trump'a: Savaşa doğru gidiyorsun
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin danışmanı Hüsameddin Aşina Twiter hesabından paylaştığı mesajda, ABD Başkanı Donald Trump'ı "savaşa doğru gidiyorsun" ifadeleriyle uyardı.Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un "planları" konusunda Trump'ı uyaran Aşina, "Donald Trump, İran ile (nükleer anlaşmanın yerine) daha iyi bir anlaşma peşindeydin ancak bunun yerine savaşa doğru gidiyor görünüyorsun" diye yazdı.
Aşina, Bolton'u kastederek Trump'a, "Bıyığı dinlersen olacağı budur" diye seslenerek savaşa girmesi halinde Trump'ın 2020 seçimlerinde başarısız olma ihtimalinin olduğunu öne sürdü.
ABD neden İran'a yaptırımlar uyguluyor?
Donald Trump yönetimi, 2015 yılında Barack Obama'ın başkan olduğu dönemde imzalanan İran'ın nükleer silah geliştirme kapasitesinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.
2015'te imzalanan anlaşmanın tarafları arasında ABD ve İran'ın yanı sıra İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve AB de yer alıyordu.
Anlaşma gereğince İran uranyum zenginleştirme programını kısıtlayacak, buna karşılık ABD de yaptırımları kademeli olarak kaldıracaktı.
Ancak yönetime gelen Başkan Donald Trump, bu anlaşmanın İran'ın nükleer silah geliştirmesini engelleyecek nitelikte olmadığını söyleyerek, "Tarihin en kötü anlaşması" olarak nitelendirdi.
Anlaşmadan tek taraflı olarak çekilen ABD yönetimi, nükleer silah üretmeye devam eden İran'a yeniden yaptırımlar uygulamaya başladı.
Sonrasında Tahran yönetiminin petrol ihracatını hedef alan yaptırımları uygulamaya koyan ABD, Nisan ayında İran Devrim Muhafızlarını "yabancı terör örgütleri" listesine almıştı.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesine karşılık ülkesinin nükleer faaliyetlerinin bir kısmını yeniden uygulamaya başlayacağını açıklamıştı.