DİAKURD’dan Tanrıkulu’na destek: Bu saldırılar Tahir Elçi davasını hatırlatıyor
Erbil (Rûdaw) - Kürt Diaspora Konfederasyonu’ndan (DİAKURD) yapılan açıklamada, “Milletvekili ve insan hakları savunucusu Sezgin Tanrıkulu'ya yönelik ırkçı saldırıları şiddetle kınıyoruz” denildi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bir televizyon kanalında 1990’lı yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kürt köylerini bombaladığını ve sivillerin katledildiğini, bu bombardımanların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla sabit olduğunu anlatmıştı.
“TSK'nın yaptığı her şey eleştiriden azade değil” diyen Tanrıkulu başta partisi CHP olmak üzere değişik kesimlerin hedefi haline gelmişti.
Tanrıkulu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama" ve "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" iddialarıyla soruşturma başlatıldı.
Kürt Diaspora Konfederasyonu (DİAKURD) ise yaptığı yazılı açıklama ile Tanrıkulu’na deste verdi.
“Milletvekili ve insan hakları savunucusu Sezgin Tanrıkulu'ya yönelik ırkçı saldırıları şiddetle kınıyoruz” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Türk devletinin 100. yılını kutlamak için propaganda yaptığı bir dönemde, Kürt halkına ve azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerine ve ırkçılığa tanık oluyoruz. Haksızlıklara karşı mücadele eden halk, ırkçı ve faşist tarafların tehdit ve saldırılarıyla hedef alınıyor.
Türk ırkçılarının hedef aldığı isimlerden biri de Sayın Sezgin Tanrıkulu'dur. Tanrıkulu, Diyarbakır Barosu Başkanlığı sırasında ve milletvekili olduktan sonra verdiği hukuk mücadelesiyle hem yurt içinde hem de yurt dışında haksızlığa uğrayanların sesi oldu. Uluslararası hukuk mücadelesinde birçok davayı kazandı ve Kennedy Ödülü'nü kazandı. Bu olaylardan biri de ‘Türk Ordusu 15 köylüyü helikopterden attı’ açıklamasıydı ve bu olay Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından da doğrulandı.
Bu nedenle birçok ırkçı grup ve hatta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıkça hedef gösterildi. Bu haksız saldırılar, 2015 yılında paramiliter güçlerin katlettiği ettiği avukat ve Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin davasını hatırlatıyor.
Karanlık güçler şimdi de Tanrıkulu'nun sesini kesmek istiyor. Bu nedenle birçok taraftan ırkçı saldırılara maruz kalıyor ve açıkça hedef alınıyor. Bu saldırıları şiddetle kınıyor ve uluslararası toplumu Türkiye'de her geçen gün artan ırkçılığa karşı durmaya, Sezgin Tanrıkulu ve onun gibileri korumaya çağırıyoruz. Irkçılık insanlığa karşı suçtur ve şiddetle kınanmalıdır.”
Ne demişti?
Sezgin Tanrıkulu TV100 canlı yayınında "TSK'nın yaptığı her şey eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz, bunları sorgularız. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı?" demişti.