Avrupa Parlamentosu yeni göç yasasını onayladı
Haber Merkezi – Brüksel'de toplanan Avrupa Parlamentosu'nda yapılan oylamada milletvekilleri, AB'nin düzensiz göçle mücadele için uzun yıllar süren tartışmaların ardından üzerinde anlaştığı Göç ve İltica Anlaşması'nı onayladı.
Avrupa Parlamentosu (AP) bugünkü oturumunda, iltica hukukunu yeniden düzenleyen reformu onayladı. Reform paketi iltica kurallarını sertleştirmeyi öngörüyor.
AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, Genel Kurulda oylama öncesinde yaptığı açıklamada "Göç politikamızı düzeltmenin zamanı geldi. Vatandaşlarımız bizden savaş ve zulümden kaçan insanları korumamızı bekliyor. Ama aynı zamanda bizden düzensiz gelişleri ve ölümcül yolculukları önlememizi ve kalma hakkı olmayanları hızla geri göndermemizi bekliyorlar. Göç ve İltica Anlaşması, budur. Anlaşma insanları korumamıza, sınırlarımızı korumamıza ve göçü düzenli bir şekilde yönetmemize yardımcı olacak" değerlendirmesinde bulundu.
Johansson, oylamanın ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda da "Üye ülkeler arasında zorunlu dayanışmayla dış sınırlarımızı, korunmasız kişileri ve mültecileri daha iyi koruyabileceğiz, kalmaya uygun olmayanları hızla geri gönderebileceğiz" ifadelerini kullandı.
Avrupa'da, son yıllarda giderek yoğunlaşan sığınmacı göçü nedeniyle iltica hukuku yıllardır tartışılan bir konu.
Parlamento başkanı Roberta Metsola, "Dinledik, harekete geçtik ve Avrupa çapında insanların temel endişelerinden birini yerine getirdik. Bu tarihi bir gün" dedi.
“Yeni Göç ve İltica Paktı” adı verilen ve fakat iç içe geçmiş beş ayrı mevzuattan oluşan tasarı, yasadışı göçmenlerin AB üye ülkeleri üzerindeki etkisini azaltmayı ve reddedilen göçmenlerin ülkelerine geri dönüşlerini hızlandırmayı amaçlıyor.
Yeni yasada yer alan maddeler şöyle:
Tarama Yönetmeliği, sığınmacının profilinin hızlı bir şekilde incelenmesi ve uyruk, yaş, parmak izleri ve yüz görüntüsü gibi temel bilgilerin toplanmasına yönelik bir giriş öncesi prosedürleri öngörüyor. Bu kapsamda sağlık ve güvenlik kontrolleri de yapılacak.
Eurodac Yönetmeliği, tarama süreci sırasında toplanan biyometrik kanıtları saklayacak büyük ölçekli bir veri tabanı olan Eurodacı güncellenecek. Parmak izi toplama için asgari yaş 14'ten 6'ya düşürülecek.
İltica Prosedürleri Yönetmeliği (APR), başvuru sahipleri için iki olası adım belirlenecek: Uzun süren geleneksel iltica prosedürü ve en fazla 12 hafta sürmesi planlanan hızlı takip edilen sınır prosedürü. Sınır prosedürü, ulusal güvenlik açısından risk oluşturan, yanıltıcı bilgi veren veya Fas, Pakistan, Hindistan gibi tanınma oranının düşük olduğu ülkelerden gelen göçmenler için geçerli olacak. Bu göçmenlerin ülke topraklarına girmelerine izin verilmeyecek ve bunun yerine sınırdaki tesislerde tutulacak, bu da "girilmeme yönünde yasal bir kurgu" yaratacak.
İltica ve Göç Yönetimi Yönetmeliği (AMMR), üye devletlere göç akışlarını yönetmek için üç seçenek sunacak bir "zorunlu dayanışma" sistemi oluşturulacak. Nelirli sayıda sığınmacının yerini değiştirmek, yerini değiştirmeyi reddettikleri her başvuru sahibi için 20.000 euro ödemek veya finanse etmek.
Kriz Tüzüğü, 2015-2016 krizinde olduğu gibi bloğun sığınma sisteminin ani ve kitlesel mülteci gelişiyle veya Covid-19 gibi sebeplerle tehdit edilmesi durumunda devreye girecek istisnai kuralları öngörüyor. Bu koşullar altında, ulusal makamların daha uzun kayıt ve gözaltı süreleri de dahil olmak üzere daha sert önlemler uygulamasına izin verilecek ve Komisyon'a ek "dayanışma" önlemleri talep etme yetkisi verilecek.
Yeni kurallara yönelik eleştiriler
Uluslararası insan hakları kuruluşları ise AB'nin yeni göç ve iltica kurallarını sınırdaki kontrollerin genişletilmesinin, göçmenlerin aylarca gözaltı merkezlerinde kalmasının yolunu açabileceğinden endişe ediyor.
Kuruluşlar, ayrıca "mücbir sebep" durumlarında üye ülkelere çeşitli muafiyetler sağlaması nedeniyle uygulamada mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskine dikkati çekiyor, AB'nin üçüncü ülkelerle yaptıkları anlaşmalar yoluyla sınır kontrolünü "dışsallaştırma" ve Avrupa'nın mülteci koruma sorumluluklarından kaçması yönünde bir adım anlamına geldiğini belirtiyor.
Sonraki aşama
Anlaşma, üye ülkelerin oluşturduğu AB Konseyi tarafından da onaylanmasının ve Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından yürürlüğe girecek.
Uygulamaya geçilebilmesi için üye ülkelerin anlaşmayı iki yıl içinde ulusal hukuklarında kabul etmesi gerekiyor.