Dusseldorf (Rûdaw) - Almanya'da büyük bir Kürt diasporası var ve son seçimlerde birçok Kürt milletvekili oldu, ancak buna rağmen veriler ilginç şeyler gösteriyor.
Almanya Federal İstatistik Kurumu, Almanya'da yaşayan ve köken olarak Alman olmayanlara (yani göçmen kökenli olanların), polislik, öğretmenlik, mali hizmetler, savunma ve idari memurluk gibi alanlarda çok az görev verildiğini bildirdi.
Bu alanlarda Alman olmayan kişilerin oranı yüzde 17'yi geçmiyor. Ancak inşaat işçiliği, gıda üretimi ve sürücülük gibi alanlarda istidam edilen göçmenlerin oranı Almanlardan çok daha fazla.
Almanya'da inşaat işçilerinin yüzde 67'si göçmen kökenli, otobüs ve tramvay sürücülerinin yüzde 46'sı da göçmen, gıda üretimi sektöründe ise işçilerin yüzde 51'i köken olarak Alman değil.
Almanya'da resmi verilerle, köken olarak Alman olanlar ve olmayanlar arasında sektörel istihdamda büyü bir fark görülmesinin yanı sıra, maaş konusunda da fark var.
Ülkede bir Alman ile bir göçmenin şartları aynı değil. Yani bir göçmenin yüksek bir pozisyonu olsa bile, bazen aynı pozisyonda olan bir Almanla aynı maaşa sahip olmayabiliyor.
Rûdaw muhabiri Zinar Şîno, "Almanya'da maaş veya ücret konusu ele alındığında, genel olarak kimse konuşmak istenmiyor. Kadın ve erkekler arasındaki farka göre bunu biliyor ve öğreniyoruz” dedi.
Agît Pozdemîr, Almanya'daki Kürt toplumu içinde aktif bir kişi. Agît ücret eşitsizliği konusunda düzenli bir çalışma ve kapsamlı bir araştırma yapmış. Agît Pozdemîr, Almanya'daki Mozaik kuruluşunun sorumlusu olarak çalışıyor.
Rûdaw’a konuşan Egît Pozdemîr şunları söyledi:
“Beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Öncelikle bölge halkına iyi dileklerimi sunuyorum. Görüyoruz ki bu konu, maaş alan ve haklarını savunan kişiler için çok derin bir anlam taşıyor. Köken olarak göçmen olan kişilerin, Almanlarla aynı maaş seviyesinde olmadığını biliyoruz. Bu nedenle köken olarak göçmen olan kişiler, bir araya gelip haklarını almak için bir birlik, bir örgüt kuruyorlar. Bugün Almanya'nın yerli halkının maaşı ile köken olarak göçmen olan kişiler arasındaki farkın yüzde yetmiş civarında olduğunu görüyoruz, sadece kökenleri göçmen olduğu için. Hükümet bunu durdurmak istediğini söylüyor. 2006'dan bu yana eşit haklar yasası ve 2017'den beri şeffaflık yasamız olmak üzere iki yeni yasamız var. Bu iki yasa, hükümet aynı maaşı almaları için o kişileri desteklemeye çalışmış, ancak Almanya'da bazı anlaşmalarımız var ve maaş seviyelerinin düzenlenmesi gerektiği konusunda anlaşma yapılmış. Kimse gelip, 'Zinar Bey, Egîd'den daha az para alıyorsun' demedi. Ama Alman hükümetinin senin için çok iyi olmadığını, bu yüzden burada biraz kalman ve başka bir yer araman gerektiğini söylüyorlar.
"Ayrımcılık ve ırkçılık var"
Ama bu soruyu Almanlara sorduğunda, ayrımcılık ve ırkçılık olduğunu görüyorsun, çünkü bu sistem kısa sürede onlara daha fazla para verirken, sen onlardan daha az alıyorsun. Paran onlara gidiyor. Bu senin hakkın ve savaşman, o hak için çaba göstermen gerekiyor. Hükümet bu konuda çok fazla bir şey yapmıyor, çünkü yapsalar köken olarak göçmen kişiler ile bir Alman arasında yüzde yetmiş olan bu fark olmaz.
Başka birkaç şey daha var. Bugün kadın ve erkeklerin maaşının da aynı olmadığını hatırlatıyoruz, çünkü bugün kadınların sadece cinsiyetleri kadın olduğu için erkeklerden daha az aldığını hatırladığımız gün. Ama sen bir kadınsan ve kökenin de göçmense, bu fark daha da artırıyor ki söyleyebilirim bir Alman kadına göre yüzde yirmi daha fazla oluyor. Gerçekten bu, köken olarak göçmen ve aynı zamanda kadın olan biri için kötü bir his oluyor. Savaşmamız ve bundan bahsetmemiz gerekiyor.
“Her yerde bu var”
Güney Kürdistan'da birçok Kürt doktorumuz ve hekimimiz var. Buraya geldiklerinde, onları daha küçük gruplara koyuyorlar, onlara 'Burada öğrenmen, dil öğrenmen ve hastanelerimizle ilgili kültürümüzü öğrenmen gerekir' diyorlar. Ama anlaşmalarına ve sözleşmelerine baktığımızda, Alman halkından binlerce Euro aldıklarını görüyoruz.
Her yerde bu var, sadece özel sektörde değil. Ne zaman beyaz tenli olmayan kişiler hakkında beyaz tenliler karar verse, güçlerini çok ırkçı bir şekilde kullandıklarını görüyoruz. Örneğin, birinin adı Muhammed veya Ahmed olsa ya da örneğin Ezidi veya Müslüman veya siyahi olsa ve Almanya'da bir daire arasa, iyi bir daire bulamazlar, çünkü görüşme davetiyeleri yok. Aynı şey sana bir daire vermek istediklerinde, maaşına bağlı olmalarına da yansıyor."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın