AJANLAR - 'Çok pis bir hikaye!'
Haber Merkezi - BBC, Sovyet gizli servisi KGB için çalışan ünlü İngiliz casus Kim Philby'nin daha önce yayımlanmamış bir video kaydına ulaştı.
1947-48 yıllarında İstanbul'da da Ruslar adına casusluk yapan Philby, 1981'de çekilen videoda Doğu Alman istihbarat servisi üyelerine Berlin'de gizli bir konferans veriyor ve İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6'e girişinden Sovyetler Birliği'ne kaçışına kadar tüm kariyerini anlatıyor.
Hızla yükseldiği MI6'in sırlarını KGB'ye nasıl sızdırdığını anlatan Philby, videosunda Stasi ajanlarına tavsiyelerde bulunuyor.
Yıllarca Batılı istihbarat servislerinden kaçmayı başaran ve bu yüzden "yüzü olmayan adam" olarak anılan ünlü casus Markus Wolf tarafından kürsüye davet edilen Philby, konuşmasına "Sizi uyarıyorum. Ben kalabalık önünde pek konuşamam. Yıllarca geride kalmaya çalıştım" diye başlıyor.
"Düşman kampında 30 yıl geçirdiğini" söyleyen Philby İngiliz İmparatorluğu'nda üst sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini, Cambridge'te komünizme ilgi duymaya başladığını, aktivistlerle çalıştığı Avusturya'dan döndükten sonra Sovyet istihbarat servisine yazıldığını belirtiyor.
"İşin en ilginç yanı her şey bir anda oldu. O zaman bir işim ve çalışmayı planladığım bir işim yoktu" diyen Philby, bir Sovyet casusunun kendisini örgüte almak istediğini söylediğini anlatıyor ve "Bana açıkça, Moskova'daki merkezin gözünde en iyi hedefin İngiliz İstihbarat Servisi olacağı söylendi" ifadelerini kullanıyor.
MI6'e girebilmek için gazeteciliğe başladığını, Times gazetesine girdiğini, İspanyol iç savaşını takip ettiğini, bürokratlarla tanıştığını ve istihbarat servisinde çalışmak istediğini belli etmeye başladığını söyleyen Philby sonunda işe girmeyi başardığını ve İngiliz İstihbarat servisinin sırlarına çok kolay erişildiğini söylüyor.
Philby bunun için arşiv görevlileriyle dostluk kurduğunu, haftada iki-üç kez bu kişilerle yemeğe çıktığını bu sayede, işiyle ilgisi olmayan dosyalara ulaştığını belirtiyor:
"Her gün ofisten koca bir çantayla çıkıyordum. Çantada kendi yazdığım raporlar, dosyalar ve arşivden aldığım belgeler oluyordu. Akşam bunları irtibat kurduğum Sovyet ajana teslim ediyordum. Sabah, tek tek fotoğrafı çekilen belgeleri geri alıyordum. Erkenden de arşive geri koyuyordum. Bunu yıllarca yaptım."
Kim Philby daha sonra MI6'in Sovyetler Birliği için kurduğu birime ikinci adam olarak atandı.
Daha sonra KGB'deki amirinin, müdürü Felix Cowgill'den "kurtularak" birimin başına geçmesini istediğini belirten Philby, "Ona, 'yani onu öldüreyim mi, ne yapayım?' diye sorduğunu", karşılığında bürokratik entrikalara başvurmasının tavsiye edildiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:
"Müdürümden kurtulmak için çalışmaya başladım. Nasıl yaptığımı dinlemek istemezsiniz. Çok pis bir hikâye. Ama işimiz bazen pis işlere bulaşmayı da gerektiriyor. Ama sonunda pis olmayan bir dava için çalışıyorsunuz. Açık söylüyorum, oldukça sevdiğim bir adama karşı arsız bir entrika çevirdim."
Philby, FBI ve CIA'yle koordinasyon için Washington'a gönderilmişti. Binlerce Arnavut'un komünist rejimi devirmek için gizlice ülkelerine gönderilmesini içeren operasyonu ifşa etti. Birçok kişi öldürüldü.
Konferansta bu olaydan bahsederken 3'ncü Dünya Savaşı'nı önlemeye yardımcı olduğunu söyleyen Philby, "Bu operasyonu bozmasaydım ve başarılı olsaydı, CIA ve MI6 bunu Bulgaristan gibi başka ülkelerde de deneyebilirdi. O zaman Sovyetler Birliği devreye girer, topyekûn bir savaş çıkabilirdi" diye konuşuyor.
1963'te, Sovyetler için çalıştığından kuşkulanan MI6'teki meslektaşlarını atlatarak Beyrut'tan kaçan Philby'ye daha sonra Sovyet vatandaşlığı verildi.
Philby, 1988'de Moskova'da öldü.