Nijerya: Bataklıktan Nelson Mandela'nın rüyasına
Nijerya (Rûdaw) - 36 yaşındaki Beki, 4 yıldızlı bir otelde resepsiyon görevlisi olarak çalışıyor. Günde 15 saat boyunca ayakta çalışan Beki’nin oturmasına izin verilmiyor.
390 saat çalıştıktan sonra 30 bin Nairo (yaklaşık 200 TL) maaş alıyor. Ev kirası, eşi ve iki çocuğunun masrafları yaklaşık 54 bin Nairo ediyor.
Nijerya halkının yüzde 60'ı Beki gibi dört elle çalışmasına rağmen sefalet ve yokluk içinde yaşıyor.
Ülkenin başkenti Abuja'nın batısında Beki'nin işyerine yakın Nijerya Uluslararası Konferans Salonu'nda, siyasetçiler, ekonomistler, akademisyenler ve uzmanlar Nijerya'nın yaşam şartlarını iyileştirmek için konuşmalar yapıyor. Konferansta 95 milyon fakir vatandaşın bulunduğu 190 milyonluk ülke için çözüm önerileri değerlendiriliyor.
İki gün süren konferansın ana konusu; "Devlet ile din ve ulusçuluk arasına mesafe konulması."
Uzmanlara göre, çok dinli ve çok uluslu Nijerya devleti bu iki olgudan bağımsız olarak hareket etmedikçe işleyişini sürdüremez.
Nijerya devletinin yapısını anlamak için Muhammed Buhari'yi tanımak gerekiyor.
Şimdi 76 yaşında olan Buhari, Nijerya'nın kuzeyindeki Katsina vilayetinde, küçük bir köyde dünyaya geldi.
Müslüman bir aileden olan Buhari, 19 yaşındayken İngiltere'ye giderek Askeri Akademi'de eğitim gördü.
Onlarca yıl Nijerya ordusunda görev aldıktan sonra General olan Buhari, 1983'te askeri darbe sonucunda yönetime el koydu. Ülkeyi 1985'e kadar yöneten Buhari Başkanlık seçimlerini kaybederek görevden indi.
2015'te ise tekrar aday olan Buhari, seçimleri kazanarak Nijerya Federal Cumhuriyeti Başkanı oldu.
Askeri üniformalarını çöpe atan Buhari, artık sivil bir yönetimin inşasına önem veriyor.
İş insanlarını idam etmekle çözüme varamayacağını, çetelere göz yummakla asayişin sağlanamayacağını, ayrıcalıklı bir sınıfa imkanlar vermekle işsizlik sorununun çözülemeyeceğini, adaletin sloganlarla gelmeyeceğini, ulusalcı söylemlerle birliğin sağlanamayacağını öğrenmiş durumda.
"Nijerya için çalışacağız" sloganıyla iktidara gelen Buhari, reformlar yaparak ve yolsuzlukla mücadele ederek halkın refah düzeyini arttırmayı planlıyor.
Resmi verilere göre, 1960'dan 2012'ye kadar yolsuzluğun Nijerya'ya maliyeti 400 milyar dolar (ABD doları).
Nijerya,2001 yılında Bangladeş ile beraber en çok yolsuzluğun yapıldığı iki ülkeden biri oldu.
2015'de Buhari iktidara gelerek yolsuzluğa karşı mücadele başlattı. Bu mücadelede sivil toplum örgütleri ve medyanın güçlü desteğini aldı.
Çünkü Nijerya halkına göre, yolsuzluk var olduğu sürece ülkenin temel sorunları çözülemeyecektir.
36 eyaletin bulunduğu Nijerya'da yapılan toplum sözleşmesi gereği her bir eyalet için bir bakan bulunmalıdır. Ancak Buhari, reformlar kapsamında yalnızca 19 bakana yer verdi. Bu kapsamda bazı bakanlıklar birleştirildi.
Nijerya'da bakanları Başkan atıyor ancak atanan bakanlar Başbakan'a karşı sorumludur.
Hükümetin resmi verileri ve Wikipedia'daki bilgilerin aksine Nijerya'da Müslümanlar toplumun yüzde 50'sini oluştururken, Hıristiyanlar yüzde 40'ını, diğer dini bileşenler de toplumun yüzde 10'unu oluşturuyor.
Nijerya'da Hausa, İgbo ve Yoruba en çok konuşulan diller arasında. Bu dillerin 350'den fazla lehçesi var. Söz konusu dil ve lehçeler büyük farklılıklar gösterdiği için halk birbirini anlamıyor. Bu yüzden ülkenin tek ortak ve resmi dili İngilizce olarak kabul edildi.
1900 yılların başlarında 520 lehçe konuşuluyordu. Ancak bunların önemli bir kısmı farklı nedenlerle yok oldu.
Nijerya'nın kendisine has bir İngilizcesi var. Nijerya halkı Avrupalılarla anlaşabilmek için kendi dillerinden kelimeler de katarak İngilizcelerini geliştirmeye çalıştı. Bu dil yapısına "Pidgin" deniliyor.
Hükümet toplumsal projeler ve yeni bir eğitim sistemiyle ilerlemeye çalışıyor.
15 ile 25 yaş arasındaki kızların yüzde 50'si okuma yazma bilmiyor.
Hükümet okullarda üç öğün yemek dahil birçok imkan sunarak vatandaşları eğitime yönlendirmeye çalışıyor.
Bu projeler sonrasında okuyanların oranı yüzde 16 artış gösterdi.
Nijerya'nın yedek petrol kapasitesi 35 milyar dolar dolardır. 159 petrol üretim tesisinin çoğu ülkenin güneyinde bulunuyor.
Günlük 2 milyon varil petrolün üretildiği Nijerya bu açıdan Afrika'da ilk sırada, dünyada 11'inci sırada yer alıyor.
Ancak petrol satışlarından tüm vatandaşlar yararlanamıyor. Petrol satışı ülkenin güneyi ve orta bölgelerinde bulunan Hıristiyanların tekelinde bulunuyor.
Birleşmiş Milletler'in (BM) özerk bir yapılanması olan Dünya Bankası, Nijerya ekonomisinin yüzde 7 oranında büyüdüğünü ve dünyanın büyüyen ekonomilerden bir olduğunu açıkladı.
Ancak halen halk genel olarak fakir bir yaşam sürdürüyor
Resmi verilere göre fakirlik oranı yüzde 33 olsa da, bağımsız kurumlara göre bu oran yüzde 60'tır.
100 ABD dolarının yaklaşık 36 bin Nijerya Naira'sı ettiği düşünüldüğünde ekonomik durum çarpıcı bir şekilde göze çarpıyor.
Her ne kadar halkın cebinde pek para olmasa da 36 bin Naira ile pazardan çok şey alınamıyor. Çünkü pazarı tekelinde bulunduran az sayıda şirket halkı sömürmek için çıkarlarına göre fiyat politikası belirliyor.
Nijerya yıllık 47 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Petrol, petrol ürünleri ve turizm ihtiyaçları en çok ihraç edilenlerin başında yer alıyor.
Buna karşın yıllık 34 milyar dolarlık ürün ve yapı malzemeleri ihtal ediyor.
Bu veriler Nijerya'nın ithalat ve ihracat dengesinin ülke lehine olduğunu gösteriyor. Ancak buna rağmen Nijerya parası gerekli değeri kazanmış durumda değil ve ülkenin Merkez Bankası bu konuda yetersiz kalıyor.
Nelson Mandela, Güney Afrika'nın efsanevi lideri ve önceki dönemde ülkenin başkanlığını yaptı.
Tüm dünyada özgürlüğün sembolü olarak kabul edilen Mandela, özellikle Afrika ulusları için ilham kaynağı ve manevi bir lider.
Nijerya bağımsızlığını ilan ettikten iki yıl sonra 1962'de tutuklanarak cezaevine atıldı.
Mandela tutukluyken, Nijerya'nın Afrika'daki en güçlü ekonomiye sahip olacağını, böylece tüm Afrika için örnek olacağını düşünüyordu.
1990'da yani tutuklandıktan 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuşan Mandela, Nijerya'nın ekonomik durumunu görünce büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı.
Şimdi ise, Nijerya büyüyen bir ekonomiye sahip. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından hazırlanan raporda, Nijerya Afrika'nın birinci güçlü ekonomisi olarak kaydedildi. Güney Afrika'nın da ikinci büyük ekonomisi olduğu rapora yansıdı.
IMF'nin raporuna göre, Nijerya Gayri Safi Yurtiçi hasılası 376.6 milyar dolar, Güney Afrika'nın da 349.3 milyar dolardır.
Bu veriler iç ve dış müdahalelere rağmen Nijerya ekonomisi için umut vadediyor.
390 saat çalıştıktan sonra 30 bin Nairo (yaklaşık 200 TL) maaş alıyor. Ev kirası, eşi ve iki çocuğunun masrafları yaklaşık 54 bin Nairo ediyor.
Nijerya halkının yüzde 60'ı Beki gibi dört elle çalışmasına rağmen sefalet ve yokluk içinde yaşıyor.
Ülkenin başkenti Abuja'nın batısında Beki'nin işyerine yakın Nijerya Uluslararası Konferans Salonu'nda, siyasetçiler, ekonomistler, akademisyenler ve uzmanlar Nijerya'nın yaşam şartlarını iyileştirmek için konuşmalar yapıyor. Konferansta 95 milyon fakir vatandaşın bulunduğu 190 milyonluk ülke için çözüm önerileri değerlendiriliyor.
İki gün süren konferansın ana konusu; "Devlet ile din ve ulusçuluk arasına mesafe konulması."
Uzmanlara göre, çok dinli ve çok uluslu Nijerya devleti bu iki olgudan bağımsız olarak hareket etmedikçe işleyişini sürdüremez.
Muhammed Buhari ve reformlar
Nijerya devletinin yapısını anlamak için Muhammed Buhari'yi tanımak gerekiyor.
Şimdi 76 yaşında olan Buhari, Nijerya'nın kuzeyindeki Katsina vilayetinde, küçük bir köyde dünyaya geldi.
Müslüman bir aileden olan Buhari, 19 yaşındayken İngiltere'ye giderek Askeri Akademi'de eğitim gördü.
Onlarca yıl Nijerya ordusunda görev aldıktan sonra General olan Buhari, 1983'te askeri darbe sonucunda yönetime el koydu. Ülkeyi 1985'e kadar yöneten Buhari Başkanlık seçimlerini kaybederek görevden indi.
2015'te ise tekrar aday olan Buhari, seçimleri kazanarak Nijerya Federal Cumhuriyeti Başkanı oldu.
Askeri üniformalarını çöpe atan Buhari, artık sivil bir yönetimin inşasına önem veriyor.
İş insanlarını idam etmekle çözüme varamayacağını, çetelere göz yummakla asayişin sağlanamayacağını, ayrıcalıklı bir sınıfa imkanlar vermekle işsizlik sorununun çözülemeyeceğini, adaletin sloganlarla gelmeyeceğini, ulusalcı söylemlerle birliğin sağlanamayacağını öğrenmiş durumda.
Reform ve yolsuzlukla mücadele
"Nijerya için çalışacağız" sloganıyla iktidara gelen Buhari, reformlar yaparak ve yolsuzlukla mücadele ederek halkın refah düzeyini arttırmayı planlıyor.
Resmi verilere göre, 1960'dan 2012'ye kadar yolsuzluğun Nijerya'ya maliyeti 400 milyar dolar (ABD doları).
Nijerya,2001 yılında Bangladeş ile beraber en çok yolsuzluğun yapıldığı iki ülkeden biri oldu.
2015'de Buhari iktidara gelerek yolsuzluğa karşı mücadele başlattı. Bu mücadelede sivil toplum örgütleri ve medyanın güçlü desteğini aldı.
Çünkü Nijerya halkına göre, yolsuzluk var olduğu sürece ülkenin temel sorunları çözülemeyecektir.
36 eyaletin bulunduğu Nijerya'da yapılan toplum sözleşmesi gereği her bir eyalet için bir bakan bulunmalıdır. Ancak Buhari, reformlar kapsamında yalnızca 19 bakana yer verdi. Bu kapsamda bazı bakanlıklar birleştirildi.
Nijerya'da bakanları Başkan atıyor ancak atanan bakanlar Başbakan'a karşı sorumludur.
Hükümetin resmi verileri ve Wikipedia'daki bilgilerin aksine Nijerya'da Müslümanlar toplumun yüzde 50'sini oluştururken, Hıristiyanlar yüzde 40'ını, diğer dini bileşenler de toplumun yüzde 10'unu oluşturuyor.
Nijerya dilleri
Nijerya'da Hausa, İgbo ve Yoruba en çok konuşulan diller arasında. Bu dillerin 350'den fazla lehçesi var. Söz konusu dil ve lehçeler büyük farklılıklar gösterdiği için halk birbirini anlamıyor. Bu yüzden ülkenin tek ortak ve resmi dili İngilizce olarak kabul edildi.
1900 yılların başlarında 520 lehçe konuşuluyordu. Ancak bunların önemli bir kısmı farklı nedenlerle yok oldu.
Nijerya'nın kendisine has bir İngilizcesi var. Nijerya halkı Avrupalılarla anlaşabilmek için kendi dillerinden kelimeler de katarak İngilizcelerini geliştirmeye çalıştı. Bu dil yapısına "Pidgin" deniliyor.
Toplumsal projeler
Hükümet toplumsal projeler ve yeni bir eğitim sistemiyle ilerlemeye çalışıyor.
15 ile 25 yaş arasındaki kızların yüzde 50'si okuma yazma bilmiyor.
Hükümet okullarda üç öğün yemek dahil birçok imkan sunarak vatandaşları eğitime yönlendirmeye çalışıyor.
Bu projeler sonrasında okuyanların oranı yüzde 16 artış gösterdi.
Ekonomi
Nijerya'nın yedek petrol kapasitesi 35 milyar dolar dolardır. 159 petrol üretim tesisinin çoğu ülkenin güneyinde bulunuyor.
Günlük 2 milyon varil petrolün üretildiği Nijerya bu açıdan Afrika'da ilk sırada, dünyada 11'inci sırada yer alıyor.
Ancak petrol satışlarından tüm vatandaşlar yararlanamıyor. Petrol satışı ülkenin güneyi ve orta bölgelerinde bulunan Hıristiyanların tekelinde bulunuyor.
Birleşmiş Milletler'in (BM) özerk bir yapılanması olan Dünya Bankası, Nijerya ekonomisinin yüzde 7 oranında büyüdüğünü ve dünyanın büyüyen ekonomilerden bir olduğunu açıkladı.
Ancak halen halk genel olarak fakir bir yaşam sürdürüyor
Resmi verilere göre fakirlik oranı yüzde 33 olsa da, bağımsız kurumlara göre bu oran yüzde 60'tır.
100 ABD dolarının yaklaşık 36 bin Nijerya Naira'sı ettiği düşünüldüğünde ekonomik durum çarpıcı bir şekilde göze çarpıyor.
Her ne kadar halkın cebinde pek para olmasa da 36 bin Naira ile pazardan çok şey alınamıyor. Çünkü pazarı tekelinde bulunduran az sayıda şirket halkı sömürmek için çıkarlarına göre fiyat politikası belirliyor.
İthalat ve İhracat
Nijerya yıllık 47 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Petrol, petrol ürünleri ve turizm ihtiyaçları en çok ihraç edilenlerin başında yer alıyor.
Buna karşın yıllık 34 milyar dolarlık ürün ve yapı malzemeleri ihtal ediyor.
Bu veriler Nijerya'nın ithalat ve ihracat dengesinin ülke lehine olduğunu gösteriyor. Ancak buna rağmen Nijerya parası gerekli değeri kazanmış durumda değil ve ülkenin Merkez Bankası bu konuda yetersiz kalıyor.
Mandela'nın Nijerya rüyası
Nelson Mandela, Güney Afrika'nın efsanevi lideri ve önceki dönemde ülkenin başkanlığını yaptı.
Tüm dünyada özgürlüğün sembolü olarak kabul edilen Mandela, özellikle Afrika ulusları için ilham kaynağı ve manevi bir lider.
Nijerya bağımsızlığını ilan ettikten iki yıl sonra 1962'de tutuklanarak cezaevine atıldı.
Mandela tutukluyken, Nijerya'nın Afrika'daki en güçlü ekonomiye sahip olacağını, böylece tüm Afrika için örnek olacağını düşünüyordu.
1990'da yani tutuklandıktan 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuşan Mandela, Nijerya'nın ekonomik durumunu görünce büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı.
Şimdi ise, Nijerya büyüyen bir ekonomiye sahip. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından hazırlanan raporda, Nijerya Afrika'nın birinci güçlü ekonomisi olarak kaydedildi. Güney Afrika'nın da ikinci büyük ekonomisi olduğu rapora yansıdı.
IMF'nin raporuna göre, Nijerya Gayri Safi Yurtiçi hasılası 376.6 milyar dolar, Güney Afrika'nın da 349.3 milyar dolardır.
Bu veriler iç ve dış müdahalelere rağmen Nijerya ekonomisi için umut vadediyor.