Kanserde genetik miras

Kanserin binbir türlü nedeni olduğu biliyoruz. Ancak bazı kanserlerde genetik miras doğrudan söz konusudur. Bazı ailelerde kanserlerin sık görülme sebebi de bu genetik mirastır.

 

Kanser türleri arasında özellikle meme, yumurtalık, kalın bağırsak, prostat ve tiroid kanserleri genetik mirasla sıklıkla ilişkilidir. Örneğin meme kanseri olan birinci derece bir akrabanızda BRCA1 veya BRCA2 genlerinde mutasyon saptanması sizde de aynı kanserin görülme riskini normalin 40 katına kadar artırır.

 

Siz ne kadar iyi korunsanız da meme kanserine yakalanma ihtimaliniz hep yüksek olur. Böyle olduğu için de bazı kadınlar bu tür genetik bir mutasyonun varlığını öğrendiklerinde radikal bazı kararlar almak zorunda kalırlar.

 

Angelina Jolie’nin önce memelerini sonra da yumurtalıklarını aldırmasının nedeni sadece ve sadece bu gen mutasyonunun kendisinde saptanmasıydı.

 

Evet müdahalede bulunmasa kansere yakalanma ihtimali %90 dolaylarındaydı ancak %10’da olmama ihtimali vardı. Doğru mu yaptı yanlış mı yaptı tartışılır! Diğer bir önemli örnekte tiroidin medüller kanseri tipinde genetik risk yüzde yüzlere kadar çıkabiliyor.

 

Özetle kanserlerin 1/5’i bölümü genetik mirasımızla ilişkili. Bundan dolayı aile öykünüzde kanser var mı, varsa hangileri daha sık görülmüş öğrenmenizde fayda var. Unutmayalım: tedbir tedaviden daha etkili, kolay ve ucuz bir seçenektir.

 

Hafızayı azaltan ilçalar

 

Uyku verici, stres azaltıcı, depresyonu engelleyici ve alerjik reaksiyonları baskılayıcı ilaçların kullanımındaki artışla bellek bozuklukları arasında dikkati çeken bir ilişki var. Bilhassa orta yaş ve üstü insanlarda bazı ilaçlar belleği ciddi biçimde bozup bunama hatta psikoza kadar götürebilen bazı süreçleri tetikleyebiliyor. Bu nedenle kullanacağınız her ilacı araştırmanızda fayda var.

 

Örnek verecek olursak: Parkinson tedavisinde kullanılan benzotropin, depresyon tedavisinde kullanılan amitriptilin, imipramin, ruhsal gevşetici olarak kullanılan benzodiyazepinler, alerjiyi baskılama amacıyla kullanılan antihistaminikler. Bunların tümünün ortak özellikler “antikolinerjik” etkiye sahip olmaları. Uzmanlar antikolinerjik etkiye sahip bu gibi ilaçları kullananların en az dörtte üçünde hafıza ve bilinç bozuklukların oluştuğunu belirtiyor.

 

Unutmayalım! Doğru yerde, doğru zamanda ve uygun dozda kullanılınca hayat kurtaran ilaçlar, bilinçsiz kullanıldığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

 

Keyifli ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz dileğiyle…