Anadilde eğitim hakkı ve varlık mücadelesi
Süleyman Şeyhnebi
Dünyanın en kalabalık ve en köklü milletlerinden biri olmasına rağmen 21. yüzyılda hala Kürtlerin kendi dilinde eğitim görmesinin hak olup olmadığı tartışması bile başlı başına ağır bir kabahattir.
Her ortam ve platformda söylediğimiz gibi Kürtler, bu haklarını resmî olarak hem yazışma hem de ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim dili olarak kullanabilene kadar dile getirmeye ve haykırmaya devam edeceğiz.
Türkiye her vesile ile Avrupa’da yaşayan Türklere Türkçeyi konuşmaları ve çocuklarına öğretmelerini salık vermektedir.
Yaşadıkları ülkelerde anadil eğitimine dair herhangi bir engellemeyle karşılaşmamalarına, tam tersi bu yönde devlet teşviki olmasına rağmen, Türk resmî makamları Türkçenin resmî düzeyde kullanılması yönünde dayatmada bulunmalarını ısrarla teşvik etmektedir.
Fakat bu ülkenin kurucu unsuru olmalarına rağmen Kürtlerin anadili olan Kürtçe, bırakın ikinci resmî dil olarak kabul edilmesini devlet seviyesinde hâlâ dil olarak kabul edilmemekte ve tanınmaması ve hatta Kürtlerin bu dili tamamen unutmaları yönünde çeşitli stratejiler ve politikalar geliştirilmektedir.
Devletin bu tutumu Kürtlerin Türkiye’yi kendi devletleri olarak sahiplenmelerinden ziyade duygusal olarak daha fazla uzaklaşmalarına sebebiyet vermektedir. Başka bir deyişle, devlet kendi eliyle vatandaşları arasında ayrımcılık ve bölünmeye yol açmaktadır.
Güçlü toplumlar tekleştirme ve tektipleştirme ile değil, vatandaşlar arasında eşit ve adil muamele ve hatta gerektiğinde pozitif ayrımcılık yapması gerekirken Türkiye güçlü olan kesime negatif ayrımcılık politikasını tercih etmektedir. Bu durum parçalanmış bir sosyal toplum ve işlevsiz bir ekonomik yapıya sebebiyet vermektedir.
Bütün bu sebeplerden dolayı devletin bir an önce adil davranıp Kürtçeyi ikinci resmî dil olarak kabul edip anaokulundan üniversite seviyesine kadar eğitim dili olarak kullanılabilmesi için adil ve eşitlikçi politikalar yürürlüğe koymalıdır.
Bütün bu olumsuz politikalarına rağmen devlet ilkokul seviyesinde anadili öğrenmeyi seçmeli ders olarak öğrenebilme imkânı tanımıştır.
Bu imkân her ne kadar yetersiz olsa da Kürtçenin ikinci resmî dil ve anaokulundan üniversiteye kadar eğitimin bütün seviyelerinde eğitim dili olarak kullanılması yönünde atılmış bir adım olarak görmek ve bu adımın daha da ileriye götürülmesine yönelik Kürtlerin en doğal hakkı olması itibarı ile sivil toplum örgütlenmesi ve doğal hakların hayata geçirilmesi talebi şiarı ile girişimde bulunulmalıdır.
Bununla birlikte Kürt ebeveynler de çocuklarını hem özel, hem devlet okullarında seçmeli ders olarak mutlaka Kürt dilini seçmeleri için teşvik etmeli ve bu şekilde ana dillerine, dolayısıyla tarih ve kültürlerine sahip çıkmalıdırlar.
Aksi durumda yüzyıllardır uğrunda mücadele ettikleri varlıklarını ve onursal değerlerini kaybedeceklerdir. Çünkü bir milleti millet yapan ve onurlu hale getiren ana unsur o milletin dilidir.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)