Ateistleşme

21-07-2023
Faik Öcal
Etiketler Ateistleşme
A+ A-

Sonsuzluk ötelerden gönderilmiş bir mektuptur. Ateistleşme kendi ontolojik adresini yitirmektir. Adresini bilmeyen bir insan, uzaklardan mektup bekleyemez. İnsiyaki olarak başka adreslere başvurur, ne aradığını bilemez. Ama ötelerden bir şey bekliyordur. Neydi sahi?

Ateistleşme sürekli değişen bir dünyada değişmeyen bir şey aramaktır. Ama bir his vardır içeride: Mutlak değişmeyen bir şey vardır. Bir bebeğin ilk ağlayışı sadece ciğerlerinin havasız kalmış olmamasından gerek. Bir atın rüya görmesi sadece özgürlüğü anımsatmaması gerek. Filler ile insanların ömür sürelerinin birbirine yakın olması tesadüf olmasa gerek.

Ateistleşme aitsizlik hissinin üzerine bütün varlık sermayesini yüklemek pervasızlığını göstermektir. Oysa bir yağmur damlası dahi göklerden geldiğini, bulutlardan çıkıp geldiğini bilir ve anımsar. Acı dolu bir vuslatla toprağın bağrına düşer, sonra sadece kendine has serencamıyla, kendine ait yalnızlığıyla yolcuğunun başladığı yere döner.

Ateistleşme gözlerini başkalarının karanlığında açarken, içeriden dışarıya açılan sonsuzluk penceresini dünyevi kir paslarla, beşeri heva heveslerle kapatmaktır. Oysa insan içten içe bilir, burada misafirdir, başka bir alem vardır. İnsan burada mesrur bir konukluktan başka bir şey değildir. Bir anlık gel ve git arasında sonsuz bir hayatın sırrı ve encamı vardır. İçeriden dışarıya açılan sonsuzluk penceresinde bakanlar bu sırrı ve encamı görebilir. Ötesi yalan, ötesi tufan, ötesi akla ziyan.

Ateistleşme görünen varlıklardan görünmeyen varlıkları yakalamaya çalışmaktır. Hep bir düş görürsün, yüzü gözü kan revani eli ayağı kırık dökük, dili damağı kavruk. Bir düşten başka bir değilsindir, bir düşten başka bir şey yoktur elinde, bir düşten başka bir şey taşıyamazsın ötelere.

Ateistleşme denizin dibinde göğün sırrını aramak, göğün şarkısına kulak kesilmektir. Oysa batık gemilerden başka bir şey yoktur elinde avucunda. Gözlerinde yitik düşler, kayıp adresler, kayıtsız yolcular, içten kanamalı umutlar. Batık gemileri taşırsın yeni güne, batık gemilerle diri tutmaya çalışırsın yaşama dair umutlarını. Denizin dibinde, gecenin tenhasında hayatının şiirini yazarsın: Batık bir gemidir ömrüm, batık gemilerle su yüzeyine çıkar ontolojik kaygılarım. Denizin altı ve üstü arasında bir fark kalmamışsa, niye yaşarım ben. Gün doğumu ve gün batımı arasındaki renk farklılıklarını görmüyorsam, niye vardır gözlerim. Yaşamı ve ölümü bir arada tutamıyorsa kalbim, nasıl bir insanım ben.

Ateistleşme varlığın başlangıç ve bitiş noktaları arasına sıkışıp kalmaktır. Başlangıç noktasında benlik kapısı kapanmıştır, bitiş noktasında ötelere açılan yollar karışmıştır.

Ateistleşme yitiriliş ve kayboluş arasında uçsuz bucaksız bir savruluştur. Teorilere itimat kalmamıştır, pratikler doğrulanmamıştır. Kaygılar alıp başını gitmiştir. Bir ruh yırtığında sıkışıp kalmıştır varlığın bütün başlangıç ve bitiş noktaları...

 

Not: Bu yazı Faik Öcal’ın Zilan Akademi’den çıkan Yeni Bir Aydınlanma Felsefesi kitabından alınmıştır.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli