Çözüm yine federalizm
Kerkük’ün bölgeleştirilmesi fikri siyasi ve toplumsal olrak Güney Kürdistan ve Kerkük’te sert bir şekilde reddedilse bile gelecekte Kerkük’ün karşı karşıya kalacağı tehlikelere karşı bunun tek seçenek olduğu fikrim değişmedi. Geçen haftaki köşemde dediğim gibi, doğumuyla birlikte siyasi ve sosyolojik sorunları bitireceğine inandığımız devletin de üç bölgeye ayrılıp federal şekilde yönetilmesi muhtemel.
Geçtiğimiz hafta Değişim Hareketi (Goran) ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) son raddeye getirdiler. Bu sefer birbirlerinin sembolleriyle dalga geçme ile 60’larda Melayilerle Celaliler arasında yaşananların modern bir tablosunu ortaya çıkarma dercesine vardılar. Tek fark bu kez isimlerinin Mesudiler ile Newşirwaniler’e dönüşmüş olması.
Bu farklılıklar tarihidir ve üzerinde uzun çalışmalar yapılmış. Yeni bir gerçek de Mor-Yeşil bölgede Newşirwan Bey’in çoğunluğun desteğini almış olması. Sarı bölgede de Mesud Bey kayıtsız şartsız kabul görüyor. Bu, iki parti arasındaki bir yıllık anlaşmazlığın meyvesi değil elbette. O bölgenin halkının yarım asır boyunca mobilize edilmesinin sonucudur. Bu yüzden gerçek bir çözüm bulunmalı ki hem bu kutuplaşmayı sona erdirsin hem de arzu ettiğimiz birlik içinde kalmamızı sağlasın.
Kerkük, Güney Kürdistan’ın üçüncü bölgesi olarak özel bir çözüm bekliyor. Arap ve Türkmenler, bölgelerinin Kürdistan’a bağlanmasından korkuyor. Yaşadıkları bölgede idari ve siyasi alanda yönetimde olma hakları vardır. Bu sebeple Kerkük’ün bağımsız Kürdistan devleti içinde bölgeleştirilmesi, her girişimden daha gerçekçi bir çözüm getirir.
“Federalizmin Kürtler’e faydası olacaksa önce Irak’a olurdu” diyenler olabilir ama bu yanlış bir görüştür. Çünkü federalizmin Irak’a uymayacağı en başından belliydi. Sebebi de doğal olmayan sınırlarla çizilen Irak’a bu çözümün çare olamayacağıydı. Ne Arap Kürt’ü ortak olarak kabul etti, ne Şii Sünni’yle bunca yıla rağmen bir kimlikte ortaklaşabildi.
Üç bölgede yaşayan halk ise yüz yıldır birlikte yaşamayı hayal ettiği için Kürdistan’da federalizm başarılı olur. Bu sistemle de yeni devletin, haklarını gaspedeceğinden korkanlar kendi bölgelerinde haklarının korunduğunu görecek. En iyi siyaset, ne şiş yansın ne kebap siyasetidir.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)