Mesrur Barzani’nin Türkiye ziyareti ve Türkiye – IKBY ilişkileri

19-04-2022
Bilgay Duman
Etiketler Türkiye Irak Mesrur Barzani Neçirvan Barzani KDP KYB
A+ A-

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, İngiltere’ye yapacağı ziyaretten hemen önce İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. IKBY Başbakanı Barzani’ye IKBY Dış ilişkiler Ofisi Sorumlusu Sefin Dizayi eşlik ederken Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın da görüşmeye katıldığı görüldü. Bu ziyaretle birlikte Mesrur Barzani tarafından Türkiye’ye son 4 ayda 3 ziyaret gerçekleştirilmiş oldu.

Taraflar arasında gerçekleştirilen görüşmede, IKBY ile Türkiye arasındaki işbirliğinin ilerletilmesine ve ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapıldığı belirtilirken Irak ve bölgedeki son gelişmelerin ele alındığı aktarıldı. Yapılan görüşmeye Barzani, “Görüşmede Irak ve bölgedeki gelişmeleri, IKBY ile Türkiye arasındaki karşılıklı ilişkileri, istikrar ve güvenliğe yönelik işbirliğini genişletmeyi tartıştık. Başta yatırım ve ekonomi olmak üzere bütün sektörlerde ilişkilerimizi geliştirmeyi vurguladık” açıklamalarını yaptı.

Cumhurbaşkanlığı da ilgili görüşmede, ikili ilişkileri güçlendirecek hususların ve bölgesel gelişmelerin ele alındığını belirten bir açıklama yayınladı. Nitekim ziyaretin hemen ardından Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığına yönelik “Pençe – Kilit” harekatını başlatması dikkat çekici oldu. Ancak Mesrur Barzani’nin Türkiye ziyaretini sadece söz konusu operasyon ile bağdaştırmak yanlış olur. Zira Türkiye ve IKBY arasındaki ilişkilerin doğal bir süreci var.

Türkiye ve IKBY İlişkilerinin Doğası

Türkiye’nin Irak politikasına ilişkin öncelikleri genel dış politika değerlerinden farklı değil. Türk dış politikasının temel dayanağını sürdürülebilir barış ve kalkınmaya uygun koşulların oluşması ve Türkiye’nin çevresinde barış, refah ve istikrar kuşağı tesisine katkıda bulunulması oluşturuyor. Bununla birlikte küresel, bölgesel ve ulusal tehdit ve sınamalarını bertaraf etmek ve fırsatlarından yararlanmak için de sahada ve masada güçlü bir diplomatik misyon yürütülmeye gayret ediliyor. Türk Dışişleri Bakanlığı’nın ifadelerine göre de “en doğudaki Avrupalı, en batıdaki Asyalı olan Türkiye, mevcut stratejik ilişkilerini güçlendirmeyi ve yenilerini geliştirmeyi amaç edinmiş” durumda. İşte bu stratejik amaçlarından birini de Irak ve IKBY ile ilişkiler oluşturuyor.

Türkiye’nin Irak’a ilişkin temel önceliği, Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması olmakla birlikte, Irak’taki istikrarını sağlanması ve korunması ile Irak’taki her kesimin hakça temsilinin gerçekleştirilmesi de takip edilen en önemli hususlardan birini oluşturuyor. Bu noktada özellikle 2003 sonrası Irak’ta ortaya çıkan idari yapılanma içerisinde, federe yapılar ve federal hükümet arasındaki ilişki ve denge son derece önemli. Türkiye de bu dengenin farkında olarak, Erbil ve Bağdat dengesini ve her iki tarafın uzlaşı ve uyumunu önceliyor. Türkiye açısından Erbil ve Bağdat birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısı. Zira geçtiğimiz aylarda IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’nin Türkiye ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesinden sonra Erdoğan’ın "Neçirvan Barzani, Irak'ın kuzeyinde de olsa biz onunla Irak'ın merkezini de konuşabiliriz ve konuştuk. Neçirvan Barzani'yle olan dostluğumuz bizim çok çok farklıdır ve aramızdaki hukuk ileri derecededir. O da bu konuda elinden geleni yapacağını, döner dönmez merkezi yönetimle olsun, ilgililerle olsun konuyu görüşeceğini söyledi. İnşallah Irak doğal gazıyla ilgili de anlaşmalarımızı yapıp oradan kazan-kazan esasına göre hem onlar kazanacak hem de biz kazanmış olacağız" açıklaması yapmış olması, Türkiye’nin bakış açısını göstermesi noktasında son derece önemli. Bu noktada Türkiye’nin Irak meselesine bütüncül bir gözle baktığını söylemek doğru olacak. Buradan hareketle Erbil ve Bağdat arasında uyum ve istikrar sağlandıkça Türkiye’nin Irak’ta etkisinin artması daha da olası.

Engeller, riskler, fırsatlar

Ancak Türkiye, IKBY – Irak merkezi hükümeti arasındaki ilişkilerde beklenen düzeye halen ulaşılabildiğini söylemek zor. Zira Irak’taki iç problemlerin yanı sıra, farklı kesimlerin hem iç problemleri hem de diğerleri ile yaşadığı sorunlar, ilişkilerin gelişmesini kısıtlayıcı bir rol oynuyor. Öte yandan Türkiye, IKBY ve Irak açısından da çıkar ve tehdit tanımlamaları farklılaşıyor. Özellikle son günlerde de gündeme gelen Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği operasyonlar hem IKBY hem de Irak açısından farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor. Türkiye PKK’yı "terör örgütü” olarak tanımlarken, zaman zaman Irak merkezi hükümeti tarafından yapılan açıklamalara rağmen resmi bir terör örgütü ilan etmiş değil.  Bununla birlikte PKK’nın Irak güvenlik güçlerini de hedef almasına rağmen, Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığını engellemek için somut adımlar atmıyor ya da atamıyor. Diğer taraftan bu konu Kürt iç kamuoyunda ise daha farklı bir ayrışmaya sebep oluyor. Bu nedenle ortak noktada buluşulabilmiş değil.

Diğer taraftan Irak iç siyasetindeki çekişmelerin de Türkiye’nin IKBY ve Irak merkezi hükümeti ile ilişkilerini sekteye uğratıyor ve sınırlıyor. Örneğin 10 Ekim 2021’de yapılan Irak Parlamento seçimlerinin ardından neredeyse 6 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen yeni hükümet kurulabilmiş değil. Yeni hükümetin kurulamaması ve siyasi süreç içerisindeki çekişme ve belirsizlikler, Türkiye’nin Irak ve IKBY ile somut adımlar atmasının önüne geçiyor. Bu süreçte, özellikle Türkiye ve IKBY arasındaki ilişkiler bağlamında düşünüldüğünde, Irak’taki Kürt siyasetinin iki yürütücü gücü Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki uyumsuzluk da Türkiye’nin IKBY ile geliştireceği ilişkiler noktasındaki bir zorluk ortaya çıkarıyor. Türkiye’nin IKBY ile geliştirdiği ilişkilerde KDP’nin IKBY iktidarını elinde tutmasının etkisi olsa da Türkiye ve KDP arasındaki “özel bir ilişki” olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak Türkiye’nin hiçbir kesimi gözardı etmediği ya da etmek istemediği de bir gerçek. Bu noktada Türkiye’nin gösterdiği ilgi oranında karşılık bulamadığını söylemek mümkün. Özellikle sahadaki İran etkisi ve Irak’taki İran yanlısı grupların Türkiye’ye yönelik yaklaşımı Türkiye’nin Irak’taki elini zorlaştırıyor.

Buna rağmen Türkiye’nin Irak ve IKBY ile ilişkilerinin geliştirmek ve farklı boyutlara taşımak istediği görülüyor. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı işgal girişiminin ardından Avrupa’nın enerji tedarikinde yaşanan sıkıntıyla birlikte ortaya çıkan alternatif arayışlarında Irak’ın ön plana çıkması ve Irak enerjisini Avrupa’ya ulaştıracak en kısa yolun Türkiye olması, Ankara – Erbil – Bağdat üçlüsünün işbirliği açısından fırsat ve imkanlar ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda Irak’ın kendi ihtiyaçları açısından da, özellikle elektrik ihtiyacının giderilmesi noktasında, doğalgaz konusunda gelişim sağlaması faydalı olacak. Bu anlamda geçtiğimiz günlerde Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin Irak’ın doğalgaza önem vermesi gerektiğini açıklaması, IKBY’nin de doğalgaz konusunda özellikle Türkiye ile yaptığı görüşmeler dikkat çekici. Bu noktada Ankara – Erbil – Bağdat üçgeninde yeni işbirliği alanları ortaya çıkabilir.

Bilgay Duman, ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: İsmet Yüce

Asimilasyon sistemi: Pogrom

Tanımlama olarak genel durum ve yapılma amacına bakıldığında, etnik soykırım veya sürgün amaçlı olduğu düşünüldüğünde pogrom kavramı en yakını olarak görülebilir.