ALİŞER/ZARİFE: EŞİKTEN ÇIKIŞ!
yaprakların hala kendini bilmediği bir
iç koyakta/Alişer kendini bulmaya
verdiği, kendini bulan bir Zarife’de/
akan zamanın bilinen en güzel
anlarında, orada/hala hatırlamıyoruz;
nereden geçtiler, geçen biz neredeyiz -
büyük göç, damladı bir “şer” gibi, içine 1882’nin
allar içinde nice a’lar, bir bir elendiğinde, kalandı
doğurgan memelerinde, gözleri tozlu ey Azger’li
nice zamanların içine, saklı bir düş gizlendi katip
32 yaşın tahterevallisi, bir an’a karar kıldığında..
düştün, yüreğini daraltan çıkmazın eşiğinden öte!
ve kendini bulduğunda, savrulan iri iri göz içleri
düştüğünde bir mengene gibi ruhundan kalbine!..
1920’nin rüzgarı süpürdüğünde, alev alan çocuk
Dersim bakıyor doğudan elleri kesik, yol boyu..
Topal Osman göründüğünde, köylerde akıyor ar
28 Ocak 1921’i, yüklenmiş de gelmiş safrası ile
37 – 38’in dağlarına, akıtacak nice irinleri içine;
Değirmendere’de, kurdun o köprüyü Tujik dağı
Kerğat köyünde bakıyor gözler şafak ile Tujik’e
deriler buzula, eller sonsuz mavi/karanlık içinde
vadiler içinden akıp gidiyor nice, ölüler titriyor!
idam anı ile karşılaştığında Zeynel: küçük altın!
şişirdiği göğsünü, Alişer ile Zarife’nin ölümüne
söndüğünde titreyerek, arayanı arayanlar olmalı
oysa düşmüştü Rehber’in peşine, yeğeni Seyyit
Rıza’nın, “hal bir dert olsun bıraktığın miras ile
kafasını kestiklerinde, kendini öldürdüğün gizil
toprak, hala bize düşen ne, nerede aranır: sen!..
bıraktığında, o büyük dengbejin rüyasını dışarı
Nazmi Sevgen’e düşeceksn, bilinmez bir çukur
içinde göreceksin, damar başlar ile şimdi arasını
Tujik dağında, nice rüzgarlar alıp götürür gölge
aşağıda.. hala 38 ile 94 arası, nice kesik mağara!
şimdi bilen nerede, kesik ruhlara, içinde titreyen
bırakılan Sevgen’in içi, yaşar Rehber ile Zeynel
Alişer’in sarp çiçek içlerine, Zarife’nin uçurumu
ey Nuri Dersimi, gittiğinde o uzak ellere, nice el!
düştü küçük küçük damarların arasında, aradığın
bulduğun, içine düşen küçük damla içi, uzun yaş!
ve sonra, bize bıraktığın silik ayak izleri, ölümün
alıyorum içimden çekim inleyişini, nerede dışarı!
kül neden dönmek ister, közü bir ölüm için, kanlı
yaprakların hala, kendini bilmediğim bir iç koyak
Alişer’di gölgeye düşen, kendini bulmaya verdiği
kendini bulan bir Zarife’de, akan zamanın en sisli
güzel anlarında bilinen; orada, hala hatırlanmıyor
nereden geçtiler, geçen biz neredeyiz! dökülen iz!
Zarife, ah güzel yüzlü, çapraz mavzerli, rüya için!
görünen yüzleriniz hevale düştü, eller toprak için!
ah o dudaklar nice ateşler içinde ateşlere ram oldu
bilinmezin şimdiye döktüğü, nice renkler için nur! (Oğuz KAYIRAN)
Bu araştırma yazısı Kürd tarihinin önemli şahsiyetlerinden ve bir çok ilklerin sahibi Alişer Efendi ve Zarife Xatun’u ve diyaloglarını hedeflemektedir. Fakat direnişin ve şahsiyetlerin geldiği durumu anlatabilmek için direnişin tarihine de kısaca değinilmiştir. Şair Oğuz Kayıran bu araştırmaya denk gelen şiiri neredeyse bütün tarihi ve kişilikleri özetler düzeyde. Onun için şiirin hepsi araştırmanın girişi niteliğinde.
Aslında klasik Alevilik millet olarak Kürd’ler de kendisini buluyor. Kürdistan’ın çok geniş alanında büyük bir nüfusla temsil ediliyor. Kürdistan çoğrafyası dışında Horasan ve sürgün bölgesi Cihanbeyli bölgesi ile Haymana ile Rojhilat’ta başta Kermanşah olmak üzere dağınık halde Ehli Hak-Yaresan Kürd Aleviliği yaşıyor. Bütün Kuzey Dersim bölgesi ile neredeyse bütün Kuzey Batı ve Batı nüfusu Kürd Alevidir, bu alan: Antep-Dilok’tan Zara ya kadar bir çizgi halinde uzanır. Giyim kuaşamdan yaşam tarzı ve kültür pratikleri ile inanış tarzları neredeyse birebir aynıdır.
Tarihsel olarak Alevi inancının Kürdistan’da belirleyici alanlarından birisi olan Koçgiri, Sivas, Maraş, Erzincan, Dersim ve Malatya’nın orta kesimden yer alıp ana şehirleri ise; Reşadiye, Şebinkarahisar, Hafik, Zara, Kemaliye, Divriği, İmranlı, Kemah, Refahiye, Gürün ve Kangal’dan oluşur.Bölgenin bir çok yeri Pirler ve Dedeler , Ocaklar diyarıdır. Bilinen Alevi Ozanların büyük kesimi Koçgirilidir.Ginni ve Çarek aşiretleri Dimilki-Zazaki konuşur, geri kalan Koçgiri bölgesi Kurmanç konuşur.
Koçgiri asıl önemini 1920 lerde gelişen ve Kürd Milli, düşüncesi temelinde planlanan ve çok belirgin tarihi bir yere sahip direnişten alır.Bir Kürd-Alevi Direnişi olan ve 1 Ekim 1920’de başlayan direniş Alişer Bey Ve Zarife Xanım’ın etkin önderliğinde başlamıştır. Tarihin derin bir katliamı ile 17 Haziran 1921 de son bulmuş isede, temel olarak Kürd Aleviliğin direniş temelinden haraketle, Dersim 1938’e kadar sürmüştür.
Modern ve Uluslararası bir niteliği olan direniş, Kürd Teali Cemiyeti ve çıkardıkları Jin dergisi etkisi temelinde örütlenmiştir. Kürd Teali Cemiyeti 1919 da Malatya ve yine bu yörede bir direniş denemesi yapmışlarsa da istenen sonucu alamamışlardır. Büyük Kürd Milli Kahramanı Dr. Nuri Dersimi’ninde etkisi belirleyicidir. Alişer bir Kürd Aristokratı şair ve bilge idi dönemine göre oldukça öngörülü ve eşi Zarife Xanım ile berebaer hareket ederdi. Kürd Teali Cemiyeti Alişan bey ve Dr. Nuri Dersimi’ye örgütlenme ve siyasi görevleri vermişti.
*Makale Alişer Efendi ve Zarife Xatun’u konu alan araştırma yazısının birinci bölümüdür
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın