Şeyh ile Papa
Vatikan'ın ruhani lideri Papa François, 26 - 31 tarihleri arasında Polonya'nın Krakow kentinde kutlanan Dünya Gençlik Günü'nde şunları söyledi:
"İslamı terörle bir tutmak doğru değil. ‘İslam terörizmdir’ demek reva değil. Ezher Üniversitesi Şeyhi ile müzakere ettim. Onun nasıl düşündüğünü biliyorum. Onlar diyalog isteğinde bulunuyor."
Papa, orada toplanan birkaç milyon Hristyan gençlere bunları söylüyordu.
Papa François, "Korkmayın, kendinizi ümitsiz bırakmayın" diyordu. Papa, merhametsiz terörün pençesinde can verenlerin resimlerini beyinlerinde canlandıran ve hala taze olan olayları hatırlayan Hıristyan gençlere hitap ediyordu.
Bu gençler, IŞİD teröristlerinin kestiği kafaları, kaçırdıkları ve sattıkları Ezidi kadınları, kendileri dışında cezalandırdıkları tüm mezhep ve inançları ve bunlara yapılanları görmemiş, duymamış olabilirler mi? Nice, Münih, Paris ve Londra'da gerçekleşen olaylar hala tazeliğini koruyorken…
Acaba Papa kendisi de bu olanlara rağmen tüm dinlerin birlikte hareket etmesi gerektiğinin ümidini bu gençlere vermenin faydasız olabileceğini farkında mıydı? Yoksa onlar da, özellikle İslam'ın terör ve ölümlerden kurtarılamayacağını, bunun faydasız olduğunu biliyor.
Papa da, milyonlarca Müslüman’ın sessizliği, İslam adına yapılan ölüm ve terörün yaşandığı beldelere ait görüntüleri saklayamayacağını biliyor.
Papa, "Yaşayın, ümidiniz hep olsun ve dünyayı da bunda paysız bırakmayın” diyor.
Vatikan'daki Papa, Katolikler’in lideri olarak kabul ediliyor. Aynı şekilde Protestan, Ortodoks ve diğer mezheplerin de bu şekilde mercileri var ve iman eden takipçilerine yol gösteriyor. Hristyanlar’ın kutsal kitabı İncil, farklı biçimlerde yazılmıştır.
Fakat İslam dininin bir kutsal kitabı var. Ezher Şeyhi de, dünyadaki tüm Sünni Müslümanlar’ın başvuracağı tek merci değil.
Ezher Şeyhi, devlette görev alan bir memur olarak, ülkedeki siyasi erk tarafında atanır. Tüm İslam ülkelerinde de dinadamları bu şekilde atanır.
Bundan dolayı, siyaset ve dinin içiçe olması, İslam dünyasında, iktidarı ele geçirme zemini haline gelmiştir. Bundan dolayı, bazı İslami çevreler “dini bir devlet” çağrısında bulunuyor, gençleri teröre ve intihar eylemcisi olmaya gönderiyor.
Vatikan'daki Papa barış ve sevgi çağrısında bulunurken, Ezher Şeyhi de barış ve diyalog çağrısında bulunuyor. İkisi de dinlerinin barış ve sevgi mesajı verdiğini söylüyor.
Hristyanlar canı gönülden Papa'nın mesajına kulak verse de, Müslümanları Ezher Şeyhi’nin mesajını ve söylediklerini dinlemez. Aynı hoparlörden çıkan “Allahuekber” çağrısına kulak verenler, bundan farklı mesajlar çıkarıyor.
Ezher Şeyhi, 14 asır sonra dinleri dünyanın huzurunun bir parçası mı olacak yoksa dünyayı işgal edip, tüm insanları ümmetin bir parçası mı yapacak, bunun için Allah'tan ümmeti için hidayet istemelidir.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)