Kürd dili Hitit-Hatti'lerin yurdu Hattutaş'dan Horasan'a, Erzincan hattından Tiflis, Bakü üzerinden Baluçistan'a oradan Sümer Ninova sınırına beş bin yıldır konuşulan ve yazılan ilk destan Gılgamış'tan Gorani-Hawrami lehçe yazımı ile Avesta'yı yazan oradan Ebul Vefa, Baba Tahiri Üryan, Şerefname ve Mem u Zin. İşte bu tarih, dağınık coğrafya ve ortamda süreç içinde dilin lehçe-fark, yazı alfabe farkı olması çok doğal. Buna rağmen ana konuda birlik ve anlaşma olması dilin kültürün güçlülüğü ve derinliğinde yatmaktadır. Bilinmelidir ki ayrıca bu farklılar bir zenginliği de ifade eder. Farklılıklar korunmalı ve yaşatılmalıdır.
Ortak bir kimlik ve kültür paylaşmalarına rağmen, Kürdler çeşitli lehçeler konuşurlar ve bu da eğitim ve dil planlaması açısından dilbilimsel bir zorluk teşkil eder. Bilim insanları uzun zamandır lehçe ayrımlarını aşmak için birleşik bir Kürdçe yazı sistemi çağrısında bulunurken, "üstün lehçe" ve "tercih edilen yazı sistemi" arayışı politik olarak sorunlu bir konu haline geldi ve dili standartlaştırma çabalarını karmaşıklaştırdı. Bu dilsel çeşitlilik dil planlaması için büyük bir zorluk teşkil ediyor.
Standartlaştırmanın çetrefilli sorunları ve tartışmaları durumu daha karışık hale getiriyor. Kürd kimliğinde dilin rolü bazı argümanların aksine, bir milletin var olması için tek bir dile ihtiyacı yoktur. Zengin kültürel ve dilsel çeşitliliği olan Kürd halkı, yüzyıllardır kimliğini korumuştur. Birçok Kürd bölgelerini işgalci devletlerin baskıları nedeniyle artık atalarının dilini ne yazık ki konuşamıyor. Unutulmaması gereken ana dil, bir halkı birleştirmek için önemli bir araç olmaya devam ediyor ve Kürdler için Kürd dilini korumak ve geliştirmek, tutarlı bir milli kimliği sürdürmek için olmazsa olmazdır.
Prof. Kadri Yıldırım'a göre 'Lori Hawrami Gorani Avesta diline yakındır. Gılgamış destanı Kürd şair Sin Lekke Unini tarafından m.ö. 1250 yılında Kürdlerin ataları Kassit dilinde yazılmış ve bilinen ilk destandır. Kassitler'den önce Gutiler çivi yazısını kullanmışlardır. Bu iki medeniyet de Kürd medeniyetleridir. Med'ler 36 harf olan çivi yazısına 6 harf ekleyerek 42 harfli alfabe oluşturmuşlardır. Kürd'ler 4. yy. dan sonra çivi yazısı yerine Arami ve Yunan alfabesi kullanıldığı yazılsa da tam referansı güçlü değildir. Tarihte kullanılan Avesta alfabesi 44-45 harften oluşur. Pehlevi alfabesi 24 harften oluşan bir alfabedir. Kürdler tarafından üç ve yedinci yüzyıllar aasında kullanılmıştır. Kürdçenin Gorani lehçesinin Feylice kolu olup bu lehçe ile yazılan kitaplar, Zend Aveste, Pendnameyi Zaraduşt, Minoki Xired, Dinkerd ve Bondhişin bunlardan bazılarıdır. Ezidi alfabesi, Ezidilerin kullandığı bir alfabedir Avesta alfabesinden faydalanmış 31 harften oluşur. Yezidi Kürdler bu alfabeyle Kitab ı Celve, Mishefa Reş ve dini kitapları yazmışlardır. Arap alfabesi 28 harften oluşur, Başur, Rojhilat ve Rojava Kürd'leri tarafından kullanılır.
Erebe Şemo, 1928-1929 yıllarında, İsahak Marogulov ile beraber 31 harfli Kürd alfabesini hazırladı. Bu alfabe Kürdçe'nin ilk latin alfabesi olma özelliğini taşıyor. Efsanevi Riya Teze gazetesindeki yazılarda bu Kürd alfabesindeki harfler kullanılarak yayımlanmıştır. Bundan kısa süre sonra bu çalışmalar devam etti ve 1932 yılında, Celadet Ali Bedirxan latin alfabesini hazırladı. Bununla birlikte uzun yıllar dil ve yazım birliği tartışıldı. Jin, Ronahi, Kürdistan ve Hawar dergilerinde bu konu yazılıp konuşuldu. Tek dil, latin alfabesi vb. tartışmaları günümüzde de çeşitli biçimlerde tartışılmaya devam ettiği biliniyor. Kürdler tarih boyunca çok çeşitli alfabeler kullanmışlarsa da ana hattı sürdürerek bu güne gelmişlerdir.
Dil uzmanlarına göre Kürdçe m.ö. 6. yy. biliniyordu ve bağımsız bir dildi. Medlerin dili şimdiki Kürd dilinin aynısı ya da aslıdır. Lehçeler ise dört ana daldadır. Bunlar, Kurmanci, Gorani-Lori, Zazaki ve Sorani'dir. Günümüzde Kürdlerin kullandıkları alfabeler, Arap, Latin ve Kiril alfabelerini kullanırlar. Kafkas Kürd'leri Kiril alfabesi Bakur Kürd'leri Latin alfabesi, bazı Kafkas Kürd bölgelerinde ise Latin alfabesi kullanılmaktadır.
Sonuç olarak, birleşik bir alfabe yalnızca iletişimi daha verimli hale getirmekle kalmayacak, aynı zamanda milli birliği de destekleyecektir. Örneğin Kürd medyası, birleşik alfabeyi benimseyerek ve lehçe farklılıklarına saygı duyarak ortak kelime dağarcığını destekleyerek bu çabada önemli bir rol oynayabilir. Ne yazık ki, Kürdçe dil reformu konusundaki tartışmalar genellikle dilsel pratiklikten ziyade politik düşünceler tarafından domine edilmiştir. Dil planlaması millet inşasının temel bir bileşenidir, ancak siyasallaştırılmamalıdır. Tüm Kürdçe konuşanların yararına olan pratik çözümlere odaklanarak bu önemli milli mesele bir ortak kabul sonucuna ulaştırılmalıdır. Kürd dilinin farklılığının, milli ve tarihi bir güç ve kapsayıcılık olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın