Demokrat aday Joe Biden’ın ABD Başkanlık seçimlerini kazanması Türkiye-ABD ilişkileri için bir fırsat olarak görülebilir.
Donald Trump, “başkanın değişmesi ABD’nin dış politikasını değiştirmez” şeklindeki algının yanlış olduğu, başkanın karakteri ve mizacı ile ülkenin dış politikasını dizayn etmekte etkili olacağı gerçeğini gün yüzüne çıkardı.
Bu nedenle Trump’ın değişmesi, ABD’nin dış politikasında bir kez daha değişim yaşanacağı anlamına geliyor. Şahsılar arasındaki ilişkiler tekrar kurumlar seviyesine çıkarılacak. Biden’ın iktidarı döneminde ilişkileri kurumlar belirleyecek, başkan ile damadı değil.
Bu yeni süreçle birlikte ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler de bir kez daha kurumlar aracılığıyla belirlenecek. Geçtiğimiz dört yılda görüldüğü gibi Ankara-Washington ilişkileri Whatsapp üzerinden yürütülmeyecek.
Biden seçim kampanyası sırasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bir takım ifadeler kullandı. Ancak bu söylemler Biden’in Türkiye’nin jeopolitik öneminin farkında olmadığı anlamına gelmiyor. Daha önce farklı konularda kullandığı birçok ifade gibi bunlar da sadece seçim kampanyası sürecinde sarf edilmiş sözlerdir, Beyaz Saray’a gittiğinde çok şey değişecektir.
Biden, Trump’ın tam tersine Türkiye ile birçok konuyu netleştirerek anlaşmaya varmayı hedefliyor.
Biden’in Türkiye ile hemfikir olmayıp anlaşamadığı başlıklar şunlar:
1 – S-400 Rus savunma sistemi,
2 – Türkiye’nin Rojava’daki faaliyetleri
3 – Fransa ve Yunanistan ile çekişmeleri
4 – İnsan hakları ve hukuk sistemi
Biden’in Türkiye ile hemfikir olduğu konular ise şöyle:
1 – NATO’nun güçlendirilmesi
2 – İdlib’te Rusya’ya karşı mücadele edilmesi
3 – Irak ve diğer bölgelerde PKK’ye karşı mücadele etmek
4 – Ukrayna’yı desteklemek
5 – Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi dosyası
Yukarıda sıraladığım hususlara bakacak olursak tarafların anlaşma ihtimalini görüyoruz, karşılıklı olarak taleplerinde birbirlerine karşı esneklik gösterebilirler.
Örneğin, Biden yönetimi Türkiye’nin Rojava’da daha fazla yayılmacı bir yol izlememesini talep eder, buna karşılık ABD de Irak’ta PKK’ye karşı Ankara yönetimine destek verir.
İlişkileri kurumsallaştırmak her iki ülkenin de çıkarına olacaktır. Trump dönemindeki gibi bir Twit ile TL’nin değeri düşüp kalkmayacak.
Dolayısıyla Trump yönetimini Türkiye’nin dostu gibi görmek yanlıştır. Aksine Trump yönetimi Türkiye ile olan meselelerin hiçbirini sonuca bağlayamadığı gibi birçoğu da askıda kaldı. Geçtiğimiz dört yılda Türkiye hükümeti için olumlu olan tek şey Trump ile Erdoğan arasında doğrudan özel bir iletişim hattı olmasıydı.
Biden ve ABD kuruluşlarının nezdinde İsrail ve Türkiye bölgedeki iki ülke olarak özel bir yere sahiptirler. Çünkü her iki ülkede de seçim var, muhalefet yapılıyor ve kurumsaldırlar. Bu nedenle her iki ülkenin diğer ülkelere örnek olabileceğine ve korunması gerektiğine inanırlar.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın